Ahmet ÖZTÜRK
Cumartesi akşamı tüm aile “İftarlık Gazoz” filmini izledik… Söylemeye gerek yok gözyaşlarına boğulmuş olarak ayrıldık salondan…
Filmi izleyip de konuştuklarımın tamamı aynı şeyleri söylüyor, herkes filmle özdeşlik kurmuş bir şekilde, anlatılan herkesin hikayesi çünkü…
İlkokula yeni başladığım yıldı, bir akşam,“Anarşitler asılmış” dedi babam… Denizlere içten içe duyduğu büyük saygının izi vardı yüzünde… Amcam, sevdiği, başarılı bulduğu çocuklara “Anarşit” diye seslenirdi…
Sokak gürül gürüldü… Herkes bir umut büyütüyordu içinde… Hayat bugünkünden çok daha zordu belki, ama yüreklerde, gelecek güzel günlerin coşkusu vardı…
Başka bir dünyanın kavgasını veren bahar yüzlülerin arasına katıldığımda bıyıklarım bile terlememişti henüz…
Ne kadar naiftik, bin yılların ürünü olan alçak düzeni, işçi sınıfının çelikten yumruğuyla devireceğimizi sanıyorduk…
Hiç abartısız söylüyorum, bu halkın en iyi çocuklarıydık, her birimiz bambaşka ışıltı taşıyordu üzerinde…
Karanlık güçlerde boş durmadı elbette… Maraş’ta, Çorum’da, Taksim’de, Bahçelievler’de gerçekleştirdikleri insanlık dışı katliamlarla ezmeye çalıştılar başkaldırımızı…
MC’ler, eylül faşizmine evrildi… Vahşi kapitalizmin en acımasız yüzüyle ülkeye daldığı Özallı yıllar AKP karanlığıyla taçlandı ve ülkeyle birlikte düşlerimiz de kirlendi…
Filmin dramatik örgüsünü oluşturan ölüm oruçları ömrümün en çaresiz günleriydi, cezaevindeki tutsaklar içerde gün gün erirken, bizim de insanlığımız bitiyordu dışarıda…
AKSEL ve DAMLA GAZOZLARIMIZ VARDI BİZİM DE
Ülkenin bana göre altın yılları olan 70’ler, gazoz imalatı yapan bir esnafla yaz tatilinde ona çıraklık eden bir çocuğun üzerinden anlatılıyor…
Çok uzaklarda, çocuk günlerimde kalan tatları anımsadım birden, o yıllarda, “Aksel” ve “Damla” gazozlarımız vardı bizim de… Sade olan Aksel, Zonguldak’ta, epey de meşhurdu hatta… Cola denen çok uluslu içecek piyasaya hakim olamamıştı henüz…
Yüksel Aksu, esas insani yenilginin bu gazozların Cola’ya yenilmesiyle başladığını söylüyor usta bir dille, kapitalizm denen insanlık dışı düzenin masumiyetimizi nasıl elimizden aldığını sinematografik bir dille betimliyor…
Milliyetçi Cephe hükümetleri, eylül faşizmi, Özal aç gözlülüğü, AKP karanlığı masumiyetini bitirdi bu halkın…
Toplumsal dayanışmayı, hoşgörüyü söküp attı yaşamımızdan, insanı insanın kurdu yapan, babanın oğla güvenmediği bir ahlaksızlığı, bugünün insan ilişkisi olarak dayattı bize…
Artık insansızız hepimiz, birbirimiz dahil her şeye, alınıp satılacak nesneler gözüyle bakıyoruz…
Ne kadar faydalanacaksak, o kadar yakınlık kuruyoruz insanlarla; dostluklar da tüketim nesnesi oldu, ruhumuz da…
“Profesyonelce düşünmek” matah bir şeymiş gibi dayatıldığından beri, naif kalmak da, hayata naif bakmak da mümkün değil artık…
Üst kat komşumuza, iş arkadaşımıza, mahalle bakkalına değil yalnızca, kendimize de yabancılaştık; bizi biz yapan değerleri yitirdik çünkü…
Acıma duygumuz, herkesle hemhal olmaya hazır yanımız, özdeşlik kurma alışkanlığımız, toplumsal diğerkâmlığımız azaldıkça azaldı; herkesin kendi bacağından asıldığı vahşete teslim ettik ruhumuzu…
Ve sonuçta böyle tuhaf bir toplum olup çıktık ortaya…
SEVGİMİZ NE KADAR PAHALI HEDİYE ALDIĞIMIZLA ÖLÇÜLÜYOR
Her şey meta değeri üzerinden değerlendiriliyor günümüzde…
Güzellik kavramı bile paraya endeksli, duygular dahil her şeyin ne kadar güzel olduğu değil de, ne kadar prim yaptığı önemli sayılıyor…
Sevgimiz ne kadar pahalı hediye aldığımızla ölçülüyor; uğrunda ne çok para harcamışsak, o kadar çok sevdiğimiz gibi bir yanılsama, iç dünyamıza hakim oluyor…
Söylememe gerek var mı bilmiyorum, tüm bunlar son derece sistematik şekilde yapılıyor…
Karanlık güçler, kirli iktidarlarını, canavarlarmış, hırstan gözü dönmüş toplumların üzerinde yükseltiyor…
O tip insanları mobilize etmek, yönetmek, istenilen hedefe yönlendirmek, bir araç haline dönüştürmek çok daha kolay çünkü…
Sanıldığı gibi bunlar gizli kapaklı da yapılmıyor, hepimizin gözü önünde, gün gün atılan adımlarla, bir bir geçiriliyor hayata…
İnsanlık dışı pek çok kavram, ışıltılı reklam kampanyaları, aklın hayalin almayacağı dezenformasyonla sunuluyor insanlara…
İnsani hiçbir değeri olmayan pek çok meta temel ihtiyacımızmış gibi pompalanıyor…
Birbirilerimizin omuzlarına basa basa, kafasını gözünü yara yara ulaşıyoruz hedeflerimize, altta kalanın canının çıkmış olması bizi hiç rahatsız etmiyor, her türlü iletişim aygıtı doğru olanın bu olduğunu anlatıyor çünkü…
Başkalarının mutsuzluğu hiç üzmüyor bizi, mutluluğu yalnızca başarıda arıyoruz… Başarımız da diğerinin başarısızlığıyla ölçülebiliyor yalnızca…
Önce masumiyetimizi kaybettirdiler bize ve zulüm düzenini bu insansızlığın üzerine kurdular…
Bizlere de filmlerde ağlamak kaldı…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2024
18.01.2024
14.08.2023
2.06.2022
5.07.2021
24.05.2021
18.05.2021
26.04.2021
5.04.2021
7.01.2021