Ahmet TAŞGETİREN
Genelde başkasının yaşadığı hukuksuzluğu görmekte, algılamakta sorunluyuz. Buna “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” yaklaşımı ile gelmişiz. Hele bu hukuksuzluk hakim irade tarafından gerçekleşiyorsa “Bir suçu olmasa devlet böyle davranmaz” mantığı ile geçerlilik sağlıyoruz.
Buradaki “biz”in içine muhafazakâr camia giriyor. Aslında “Adalet” bu camianın en değer verdiği alan olmalı. Kur’an, inananın, psikolojik boyutları dahil adaletsizliğe yönelen tüm kapılarını kapatan uyarılarla dolu. Allah zulmü sevmiyor. Kur’an, “Zalimler Allah’ın yaptıklarından haberdar olmadığını zannetmesinler” diye uyarıyor. (İbrahim suresi, 42)
Ak parti iktidarı, muhafazakâr camianın iktidarı olarak biliniyor ve bu iktidar döneminde yapılanların tamamı, bu camianın ideolojik – siyasi çizgisine fatura ediliyor. “Göz yumuyorsunuz, deniliyor, bile isteye yapılıyor, deniyor, düşman sayılanlara karşı hukuksuz davranmanın meşru olduğuna inanılıyor” deniyor.
Oysa Kur’an “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin...” (Maide, 8) diye sesleniyor. “Allah için” deniyor, “Sakın ha “ deniyor.
Bugün, ya da bir süredir, kimi insanları, grupları yargılarken Kur’an’ın bu uyarılarının aklımıza geldiğini söylemek zor. İktidarın aklına geldiğini söylemek zor, hadi onlar, “siyaset böyle” deyip işin içinden çıkıyor, toplum olarak bize ne oluyor? Biz neden içimizde bu hukuksuzlukları meşrulaştırma gibi bir vebal üstleniyoruz?
Biraz gerilere gidelim: Cumhuriyet’in ilk yıllarında İstiklal Mahkemeleri… İnsanların önce idama mahkum edilip, sonra delil arayışına girildiği zamanlara…
27 Mayıs’a gidelim. Yassıada hukuksuzluğuna… İçinden başbakana, bakanlara idam cezası çıkarılan hukuksuzluğa…
12 Mart, 12 Eylül özel hukuk getiriyor. Yaş büyüterek adam asıyor, denge olsun diye bir ondan bir ötekinden idamlıklar üretiyor…
Cumhuriyet hukukunun nerede ise bütün zamanlarında Kur’an okuduğu için, Risale-i Nur okuduğu için, boyunlarına 163 zinciri takılanlar…
28 Şubatlara gelelim. Hani bize, muhafazakâr camiaya, parti kapatma, İHL’li öğrencilerin kanadını kırma, başörtülü öğrencileri ikna odalarında boğma… hukuksuzlukları…
Merhum Erbakan’a, Tayyip Erdoğan’a şiir okuduğu için siyasi yasak getirilmesi….
Şöyle düşünelim: Tayyip Erdoğan cezaevine konduğunda aylarca, yıllarca çıkarılmasaydı oradan, Ak Parti’ye açılan kapatma davası, 10’a 1 hazine yardımı kesmek yerine kapatma kararı çıksaydı…
Hukuksuzluk mu, evet, tabii ki hukuksuzluk…
Ama bu hukuksuzluk Türkiye’nin tanımadığı bir şey değil ki… Yaparlar mıydı, yaparlardı. Biz de isyan ederdik…
Ak Parti, “Adalet” ve “Kalkınma” diye yola çıktı.
“Kalkınma” ayağı ekonomiyi ilgilendiriyor. Orada da halk ile iktidar arasında çok net bakış farklılığı var. Vatandaş çok perişan.
“Adalet” alanı ise “muhafazakarlık” iddiasındaki bir siyasi iktidar adına ideolojik bir yere çakılış anlamına geliyor. Adalet sorun yumağı.
Yargı alanı en vahim problemi “siyasi operasyon aracına dönüşme” noktasında yaşıyor. KHK hukuksuzluğu ve “yargısız infazları” bir yandan, kimi siyasi davaları “intikam aracı haline getirme” diğer yandan, bu dönem, maalesef, maalesef, geçmiş çarpık uygulamaların yanına yerleşmiş bulunuyor.
Bu uygulamaların yarınlarda emsal teşkil etmesini ister miydik? Bir siyasetçimizin yıllarca tutuklu olarak cezaevinde tutulmasını, bir sivil toplum örgütü mensubumuzun, sırf içerde tutmak için, peş peşe dava üretimi ile boğuşmasını ister miydik?
Bunu yazıyorum, belki “Bu işlerin bize dokunan boyutu varmış” gibi bir düşünce üretmek için. Yoksa adalet duyarlılığı olan birisi hiçbir hatırlatmaya gerek duymaksızın “Zulüm kime yapılırsa yapılsın ona sahip çıkar, zülüm kimden gelirse gelsin ona da karşı çıkar.” Öyle derdik eskiden, yanımıza bizimle aynı düşüncede olmasa bile liberallerden, insan hakları duyarlılığı olan insanlardan dost bulabilmek için… Şimdi güç bizde değil mi? Böyle mi bakmalıyız? Erdem bu mu? Biz bu muyduk?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025