Ahmet TAŞGETİREN
1.Kürt siyasi hareketi Irak, Suriye benzeri bir statü istiyor.
2.Bu statülerin elde edilmesinde Irak’ta - Suriye’de olduğu gibi dış gelişmelerin önemli olduğunu düşünüyorlar. Trump’ın gelişiyle ABD’nin bölgeden çekilebileceği ihtimalini uzak görüyorlar. Hatta bunu istemiyor gibi tavır içindeler.
Bunun yanında Irak’taki, Suriye’deki yapılarla Türkiye Kürtleri arasında tabii bir iletişim olduğuna inanıyorlar.
3.Statü, bir tür özerk yapı. Irak’ta bir örneği var, Suriye o yolda ilerliyor ama DEM çizgisi Suriye’yi kendisine daha yakın görüyor. Barzani yapısına daha mesafeli, Rojava’ya daha yakınlar, hatta bu yakınlık birliktelik gibi bile okunabilecek nitelikte.
4.Türkiye’de tanınacak statü konusunda Türk halkının, ya da Türkiye’deki bütün halkların ikna edilmesini önemsiyorlar.
5.Bahçeli’nin “Öcalan açılımı”na, “ortaya atılmış bomba” nitelemesi yapıyor, Türkiye’de en hassas noktadan yola çıktığı ve kitlelerin tavrını keskinleştireceği düşüncesiyle mesafeli yaklaşıyor, yorumlamakta da zorlanıyorlar.
6.Statü ekseninden bakarak, Özgür Özel’in “Devlet vadediyorum” sözünü, “Devlette ortaklık” yaklaşımlarına daha yakın görüyorlar. Öcalan’ın da İmralı görüşmelerinde eğer Anayasa’da “Türklük” vurgusu yerine “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı” ibaresi yer alırsa bunun Kürtleri tatmin edeceği yolunda görüş belirttiğini, Kürt siyasetinin de bu görüşte olduğu ifade ediliyor.
7.Cumhursbaşkanı Erdoğan’ın, Bahçeli’nin çağrısına henüz sahip çıkmamış olmasını, “mesafeli duruş” olarak değerlendiriyor, asıl Erdoğan’dan “Süreci buzdolabından çıkarma” niteliğinde bir açıklama bekliyorlar.
Buraya kadar sıraladığım notlar, Kürt siyasetçi Ayla Akat Ata’nın Cansu Çamlıbel ile yaptığı ve t24’te yayınlanan uzunca ve kapsamlı mülakattan yaptığım soyutlamalar. Tabii ki böyle, maddeler halinde ifade edilmiyorlar. Dediğim gibi mülakat uzun ve görüşmenin akışı içinde bütün bunlar ifade edilmiş. Akat’ın görüşleri böyle soyutlanınca daha “keskin” bir nitelik kazanmış olabilir. Dileyen detayları ve Akat’ın psikolojisini daha yakından görmek için mülakatın tümünü okuyabilir.
Bence, gerek Türkiye’deki Kürt siyasi hareketinin beklentileri, gerekse bölgedeki gelişmelerle Kürt siyasi hareketinin kurduğu bağlantı oldukça aydınlatıcı. Oldukça da sorunlu.
Burada, Bahçeli’nin “Öcalan açılımı”nın ardından DEM adına yapılan açıklamalarda da, Ayla Akat Ata’nın mülâkatında da “yıllar içinde çocuklarını kaybeden anneler”in acılarından yola çıkarak, “Toplumsal uzlaşma” adına seslendirilen “Hassasiyet” dikkat çekici. Bir yerde Bahçeli’yi bile aşan “Hassasiyet”i Kürt siyasetçiler göstermiş oluyor. Belli ki Kürtler için bir “statü” söz konusu olacaksa, bu, bu ülkede yaşayan diğer toplum kesimlerine rağmen olmaz. Bahçeli gibi birisi bedenini taşın altına koysa da olmaz. Nitekim, Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşması ihtimaline “Cesetlerimiz çiğnenmeden olmaz” diyen Bahçeli’den daha keskin bir milliyetçi çizgi çıktı bile.
Ben “Özgür Özel’e neden kimse sormuyor?” başlığını attım bir yazıma. Hakikaten ne anlama geliyordu Özgür Özel’in “Devlette eşitlik” vadi? Doğrusu işin bamteliydi. Nitekim Ayla Akat Ata da Özel’in ifadesine yakınlık duyduğunu belirtmekten kaçınmadı. Zaten CHP çevrelerinde de konu “hassas” halde ele alınıyor.
Benim “Kürt siyasi hareketi”nde en problemli gördüğüm nokta, bölgedeki dış gelişmelerin – ki bunların önemli kısmı bölge dışı küresel odakların operasyonları niteliğindedir- Kürtler’e alan açtığı yaklaşımı, daha ötede beklentisidir. Irak, Suriye buna örnek gösteriliyor ve Türkiye ve İran da muhtemel alanlar olarak işaret ediliyor.
2013…..15 süreci de bana göre böyle bir beklenti ile torpillendi. Ben “Amerika Kandil’in ve bazı Kürt siyasetçilerin zihnini iğfal etti” diye yazdım o zaman. Dendi ki “Bakın size Rojava’da özerk alan oluşturuyoruz. Türkiye’de niye daha azına razı olasınız ki…” dendi. Onun ardından o malum hendek, özerklik ilanı olayları yaşandı. Ve gitti çözüm süreci…
Ayla Akat Ata mülakatı böyle bir “beklenti”yi iafde ediyor. Yani “Dış güç”ü, içerisinin dizaynı için “uygun formül” olarak görüyor.
Bu böyle okununca, bu ülkedeki çok geniş topluluk, “Kürt siyasi hareketinin dış güdümle Türkiye’ye tehdit oluşturduğu” kanaatine kaçınılmaz olarak varacaktır. Burada bir yandan “Türkiye halklarıyla uzlaşma”dan söz edip hemen yanına da “Dış güç sopası”nı koymanın samimiyeti sorgulanacaktır. Ama şu da söylenecek tabii, “Sizin kaşınacak yaranız olursa ona birileri el atacaktır.” Bir yara da yok değil hani…
Doğrusu, her geçen gün halk iradesini ıskalama niteliğinde boy boy kayyımlar atayarak, İmralı – Edirne arasında rol paylaşımında taraf olarak yarayı kanatmak yerine, Meclis’te “Sorun”un masaya yatırılmasıdır. Amerika da boş durmaz, İsrail de Rusya da… Siz alan açmayın yeter ki…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025