Ahmet TAŞGETİREN
Kemal Öztürk’ün Yeni Şafak’ta yayınlanan izlenimlerindeydi: “O güne kadar düşünmemiştim, lojmanlarda oturan ailelere şehit haberi nasıl veriliyor diye. O lojmanda oturan bir polis anlatınca irkildim:
“Şehit haberi verilirken bir ambulans da gelir. Yakınları fenalaşırsa müdahale etsin diye. Lojmandan içeri ambulans girince, herkes birden cama fırlar. Kimin evine gidiyor ambulans diye bakarlar.
Başka eve yönelmişse hemen telefona sarılırlar. Kocasını, ağabeyini, babasını arar, ‘sen iyi misin, bir şeyin var mı’ diye sorarlar. Eğer bir şey yoksa evden fırlar ambulansın gittiği eve gider, destek vermek için. Ambulans kendi evine yönelmişse işte o zaman ateş düşer, feryatlar başlar. Şehit ve yaralının olduğunu her günümüz böyledir.” (23 Şubat 2016, Yeni Şafak)
Öyle bir haber dün Habertürk’te Ümran Avcı imzasıyla yer aldı. Bir şehit annesinin sözüydü bu:
“Ambulansı görünce komşuya kaçtım.” diyordu Şemdinli şehidi Erkan’ın annesi Havvagül Özdemir.
Erkan’ın fotoğrafı vardı, sanırdınız ki Çanakkale’ye koşan 15’lilerden biri. 20 yaşında ama nerdeyse henüz bıyıkları terlememiş.
Sabah Erkam Radyo’da “Medya ve Gündem Analjizi” programında annenin sözlerini paylaşırken, hem dostum Selahattin Kocaarslan’ın gözleri doldu hem benim. Yutkunduk, yutkunduk, yutkunduk.
Havvagül annenin dili değil yüreği konuşuyordu: Biz susalım en iyisi o konuşsun:
“Çok minyondu benim oğlum. Gören ‘Bundan asker mi olur?’ diyordu. Üniforması bile boldu üstüne. O fotoğrafı yemin töreninden sonra evci izniyle gittiği Kocaeli’nde halasının evinde çektirmişti. Sonradan terziye verdik de daralttık.”
“- Günde 10 defa arardı Erkan’ım. Bir gece önce, gece yarısı saat 01.00’de aradı.
Vakitsiz çalınca çok korktum. Yüreğim ağzımda telefonu elime aldığımda baktım Erkan arıyor. ‘Hayırdır bu saatte?’ dedim. ‘Hiç’, dedi, ‘Aklıma düştünüz, merak ettim aradım’ dedikten sonra kapadı. Daha çok sabahları 8 gibi arardı.”
O gün, şehitlik haberinin geldiği gün. İşte Havvagül annenin sözleri:
“Sabah uyuyakalmışım. Bir uyandım saat 10.30. Telefonumda Erkan’ın cevapsız çağrısı yok. Nasıl korktum.
Aradım, çalıyor ama açan yok. Onlarca kez aradım. O korkuyla pencereden bakıyordum. Bir ambulans ile polis aracının evin önüne yanaştığını gördüm.
Bize gelmesinler diye evin anahtarını kaptığım gibi üst komşuya kaçtım. Kapılarını çaldım çaldım, kimse yoktu. Sonra mecburen aşağı indim. İnmez olaydım...
İnersiniz, o yakıcı gerçekle karşılaşırsınız. Evladınızın çocuksu yüzünü öper, seversiniz. “Gitti gelmez bahar yeli, şarkılar yarıda kaldı...”
Erkan Güneydoğu’da görev yaptığı için ayda yaklaşık 400 lira maaş alıyormuş, son iki aydır maaşını çekmiyor, biriktiriyormuş. ‘Tezkeremi alınca o parayla gezip tozacağım’ diyormuş.
Bunları anlatırken içi yanıyor annenin.
“Savaştepe’deyken lise bittikten sonra bir yıl oto yıkamada çalıştı. Hiç yaşayamadan, tek bir hayalini bile gerçekleştiremeden gitti çocuğum.”
“Perşembe günü Hakkâri’den birliğinden aradılar. Erkan’ımın eşyalarını kargoya vereceklermiş. Sanki Erkan’ım gelecek gibi heyecanla bekliyorum.
Yavrum üşüyordu. ‘Buralar soğuk anne’ diyordu. Üşümesin diye çamaşırlar alıp gönderdim, daha eline bile geçmemişti yeni çamaşırları.”
Şehadet böyle bir şey. Gelir bulur sizi ve mektuplar okunmadan geri döner, giysiler geri döner daha giyilmeden. Ve anne, evladının çok sevdiği yemekleri bile yiyemez hale gelir:
“Bir de benim çocuğum makarnayı çok severdi. O gidince ben de ağzıma makarna süremez oldum. Yiyemem, geçmez ki boğazımdan...”
Ya baba yüreği nasıldır böyle genç fidanı şehadet şerbetini içtiğinde:
Baba Şenol Özdemir konuşuyor:
“Nasıl duygusal, nasıl kibar bir çocuktu anlatamam. Oğlumu, ‘Sana vursalar bile sen kimseye tek bir fiske atmayacaksın’ tembihleriyle büyüttüm. Nasıl kıyarlar böyle bir cana?”
Canlara kıyıldı. Kıyılıyor.
Yıllardır Doğu- Güneydoğu’dan şehitler geliyor memleketin bağrına. Anneler, yiğit yavrularının soğumuş bedenlerine sarılıyorlar.
15 Temmuz gecesinde de şehitleri kucakladı Türkiye. Ateş düştü, yaktı.
Ne dersiniz, bazen şehitlere alışmışlık endişesi sizin de yüreğinizi yalayıp geçiyor mu? Çok, çok, çok olunca her birinin yangını hissedilmez oluyor mu?
Bu haberi yazdım, her bir şehidin annesi gibi bir yürek yangını içimize aksın diye. Alışmayalım diye. Ateşler sadece düştüğü yeri yakmasın diye.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
9.09.2025
7.09.2025
5.09.2025
4.09.2025
29.08.2025
26.08.2025
24.08.2025