Ahmet TAŞGETİREN
Yeni bir partinin liderinin en önemli sınav alanlarından birisi, Diyarbakır’da ve İzmir’de yapacağı konuşmaların ne ölçüde birbiriyle uyum içinde olduğudur.
Çünkü Diyarbakır da İzmir de bu ülkenin parçasıdır ama kitlelerin duyarlılık farkı siyasetçiyi “çift dilli” yapabilme potansiyeline sahiptir.
Türkiye’nin genelinden oy alıp da Doğu - Güneydoğu’da karşılık bulamayan liderler olduğu gibi, İzmir’de - Ege’de karşılığı düşen liderler de vardır. Hele Diyarbakır’daki konuşmanız İzmir’de, Trakya’da, Karadeniz’de tepki çekiyorsa, siz “Türkiye’nin siyasetçisi” olamamışsınız demektir.
Kaldı ki Türkiye siyasetinde İzmir’de yaptığınız konuşma için Diyarbakır’da, Diyarbakır’da yaptığınız konuşma için de İzmir’de, Trabzon’da hedefe konmanız mümkündür.
Yapılan konuşmaların halk nezdindeki siyasi bedelinden öte tabii bir de işin “güvenlik sorunları” boyutu vardır, meydanda konuşup “güvenlik platformları”nda püskürtülme ve tersine dönme ihtimali söz konusudur.
Ahmet Davutoğlu. Dışişleri Danışmanlığı’ndan başlayıp, Dışişleri Bakanı, Başbakan olarak sürdürdüğü devlet görevinde ülkenin bütün güvenlik sorunlarına vakıf olmuş bir insan. Şimdi Gelecek Partisi lideri. Yola çıktı, epeyce mesafe de aldı. 67 ilde, 300 ilçede teşkilatlanmışlar. 5 ilde, 100 ilçede kongre yapmışlar. En son Diyarbakır kongresinde konuşuyor. Yukardan beri düştüğüm notlar bu sebeple. Rakipleri tarafından peşinen “Serok Ahmet” diye damgalanan o. Ama bunlara aldırmıyor, Diyarbakır’da salonu dolduranları Türkçe ve Kürtçe selâmlıyor.
Konuşması ekonominin yakıcılığından, iktidarın tivit seferberliğine kadar pek çok konu var. Şu sözler Davutoğlu’nun: “Dolar cirit atıyor, euro cirit atıyor, altın cirit atıyor ama ortada bir tek babayiğit yok ki bunu açıklayabilsin. Bütün medya kanallları, gazeteler, televizyonlar, sosyal medya trolleri var ama bir tek kişi çıkıp yangın yerine dönen ekonomi ile ilgili tek bir cümle kuramıyor. Ülke yanıyor bunlar Ekonomi Bakanını kurtarmaya çalışıyor.”
Bunlar Davutoğlu’nun Türkiye’nin her tarafında yaptığı konuşmalarda yer alıyor. Yer Diyarbakır olunca orada oraya has söylenenler önemli. Şunlar işte Diyarbakır’a, tüm Doğu – Güneydoğu’ya ya da Türkiye’nin her yanındaki Kürtlere – ya da herkese mesaj niteliğinde. Bence dikkat çekici bir çerçeve:
“Bir taraftan PKK terörü, diğer taraftan bu terörden beslenenler, sizlere, ülkemize ve milletimize huzuru, adaleti ve insan onuruna yakışır bir hayatı çok gördüler. Önce Kürt’ü bir mesele haline getirdiler sonra da Kürt meselesini çözümsüzlüğe mahkûm ettiler. Bunların bildiği sizin oyunuzu almak, alamıyorsa da sizlere bir kayyım gönderip arkalarını sizlere dönüp gitmek. Sandığa karşı dağı koyanlar da, size kime oy verirseniz verin atadıkları bir KCK komiseri ile kendi istediklerini yapanlar da bu milletin bu iradesini bir daha teslim alamayacaklar. Ne kayyım ne KCK komiseri, demokratik ve vatandaşlarımızın iradesine dayalı bir sistem öngörüyoruz.
Sizleri yoksulluğa mahkûm ederek iktidar olanların düzenini bitireceğiz. Bunların düzeni yasaklar düzenidir. Gelecek Partisi KHK düzeninin de kayyum düzeninin de bitmesi için yola çıkmıştır. Bunların çarpık düzenine de sizlerle birlikte dur diyeceğiz. Bu koalisyon iktidarının, ülkemizin hiçbir meselesi ile ilgili artık ne ahlâkî, ne vicdani ne de insani ne akli bir önerisi, siyasi önerisi, duruşu çizgisi kalmamıştır.
Bu iktdar önce kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörle iş birliği yapıp hain ilan ediyor, sonra da Kürt seçmenini rahatlatabileceğini düşünerek Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkarıyor, Abdullah Öcalan’dan mektup getirtiyor. Terörle iş birliği iddiasıyla belediyelere kayyum atayanlara şimdi sormak gerekmez mi; kırmızı bültenle aranan bir teröristi ekranlara çıkaran TRT’ye ne zaman kayyum atayacaksınız?
Gelecek Partisi, ülkenin demokratikleşme sorunlarını çözmüş, toplumsal yaralarını sarmış, her türlü ötekileştirme ve aidiyet sorununu ortadan kaldırmak için geliyor. Bu bağlamda tüm demokratik ve kalkınmış ülkelerde olduğu gibi anadilin eğitim ve sosyal hayatta güçlendirilmesinin toplumsal kardeşliğimizi tahkim edeceğine inanıyoruz.
Sizin kendi kendinizi yönetmenizi istemiyorlar. Çünkü demokrasiden korkuyorlar. Siz bir belediye başkanı seçiyorsunuz Kandil PKK silah zoruyla bir KCK kayyımı atıyor, PKK’nın kayyımından kurtulsanız bu sefer vesayet rejiminin kayyımı geliyor. Her ikisi de vatandaşımızın özgür iradesine inanmıyor, milli iradeye tahammül edemiyor. Ama biz bu kayyıma karşı çıkarken şunu da söylüyoruz asla bir daha bu bölgenin Kandil’in KCK’sına da teslim edilmesine izin vermeyeceğiz. Ne Kandil, ne kayyım ne KCK, demokratik yolla seçilmiş bir belediye başkanı... Bu kıskacı kıracağız. Ne otoriter bir sistem ne de terör.”
Şimdilik şunu söyleyeyim: Denge fena değil. En kritik mesele olan “Ana dilde eğitim” konusunda bulunan çerçeve, “ana dilin eğitim ve sosyal hayatta güçlendirilmesinin toplumsal kardeşliği tahkim etmesi” gerekçesi ile içselleştirilmiş, emsal olarak da “tüm demokratik ve kalkınmış ülkeler”deki uygulama gösterilmiş. Bakalım Kürt kamuoyundan nasıl karşılık gelecek, başka platformlardan nasıl?
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025