Ahmet TAŞGETİREN
Biden ABD başkanı seçildi ve bütün dünyada çok yazı yazıldı hakkında. 20 Ocak programı bütün dünyada izlendi, Türkiye’de de pek çok haber kanalı canlı yayınladı. Bu başka bir ülkenin devlet başkanı için oluyor mu, sanmıyorum.
Amerika’nın Trump’la yaşadıkları dünyada biraz da istihfafla izlenmiş olsa da, hatta bunlardan yola çıkıp “Batı’nın iflasına, artık vaktinin geçtiğine ilişkin” tahminlerde bulunulsa da belki de sevk-i tabii ile orada bütün dünyanın dikkate aldığı bir “Güç odağı”nın bulunduğu gerçeği teslim edilmiş oldu.
Biden’ın, göreve başlama konuşmasını dinlerken bir cümlesi dikkatimi çekmişti. Onu yazmak üzere not etmiştim. Şöyle bir cümle: “Amerika’yı bir kez daha dünyadaki iyiliğin timsali haline getirebiliriz.”
Amerika’nın gerek bugüne kadar içerde yaşadığı olaylar gerekse dünyada üstlendiği roller hakkında çamura bulayıcı her şey yazılabilir. Yakında Selma – Büyük Yürüyüş filmini izledim. Zenci hakları için düzenlenen yürüyüşün etrafında gelişen olayları anlatıyor. Sadece Zenci olayı insanın bir başkasına insanlığını kabul ettirmesi bakımından bir acı hikayedir. Kızılderililere yönelik yok etme süreci bir başka acı hikayedir. Vietnam başlı başına bir faciadır vs.
Buna rağmen kendisine “iyiliğin timsali olmak” gibi bir misyon belirliyor ve onu, çok kritik bir görev üstlenme anında dünyaya ilan ediyor.
Bu cümleyi duyduğumda İslam dünyasında bir ülkenin liderinin dünyaya “iyiliğin timsali olmak” gibi bir mesaj verebilmesi arzusu – hasreti doğdu içimde. Kıskandım. Sonra kim böyle bir mesaj verebilir ve bu mesajı vermesi yadırganmaz, diye düşündüm. İslam dünyası diye bir dünya olsaydı, ya da bir İslam ülkesi dünya devleti hüviyetinde olsaydı, ya da çapı küçük olsa da sembolik değeri itibariyle dünyaya iyilik çağrısı niteliğinde bir mesajı ya da bu yönde önderliği bulunsaydı… İslam yakışır böyle bir iyilik önderliğine, diye düşündüm. Bütün cihana “Rahmet insanı” çağrısı yapılabilirdi, diye düşündüm, “Rahmet Peygamberi”nin izinden gidiyor olmanın özgüveniyle… Tabii ki Rahmet Peygamberi’nin izinden gidilebiliyorsa.
Biden’ın sözlerinden başka altını çizdiğim satırlar var. İnsan onları da, derin kargaşanın içinden çıkmış bir toplumun yaralarının sarılmasında “Devlet reisi”nin ilaç niteliğinde üslubundan örnekler olarak değerlendiriyor.
Mesela şunlar:
“Lütfen beni duyun, beni ve kalbimi ölçün. Eğer hâlâ katılmıyorsanız katılmayın bana, tamam öyle olsun. Çünkü bu demokrasidir. Amerika burası. Ve barışçıl bir şekilde katılmama hakkınız var. Bu, muhtemelen bu ulusun en güçlü olduğu alan. Şimdi lütfen beni iyi dinleyin, bu birlik olmamızı engellemiyor. Bir kez daha size söz veriyorum, tüm Amerikalıların başkanı olacağım ben, tüm Amerikalıların. Söz veriyorum, beni desteklemeyenler için de destekleyenler için ettiğim kadar mücadele edeceğim.
“Size benzemeyen kişiye güven duymayarak yaşayamazsınız. Bizim bu sivil savaşı durdurmamız gerekiyor. Mavi ile kırmızının mücadelesini durdurmamız gerekiyor. Muhafazakarlar liberallere karşı, kırmızı maviye karşı, kentli kırsala karşı gibi davranamayız. Eğer kalbimizi açarsak, tolerans gösterirsek, kalbimizi açarsak bunu başarabiliriz. Annem şöyle derdi: “Bir anlığına bir başkasının yerine koy kendini.” Bunu yaparsak başarabiliriz. Çünkü hayat şöyle bir yer; hayatın size ne vereceğini hesaplayamazsınız. Bazen yardıma ihtiyacınız olur, bazen birinin sizin yardımınıza ihtiyacı olur. İşte bunu yapmamız gerekiyor. Aynı fikirde olmayabiliriz sevgili Amerikalılar, ama birbirimize ihtiyacımız olacak gelecekte. Bu karanlık kışın üstesinden gelebilmek için birlikte hareket etmemiz gerekecek.
“Örnek bir ülke olacağız. Barış ve refah için güçlü ve güvenilir bir partner olacağız.”
Ne hissediyorsunuz bunları okuyunca? Ben ötekine ulaşma, yürekleri yakalama, yara sarma çabası hissettim. “Bu ülkeyi yönetme sorumluluğu yüklenmiş insan olarak bana Amerika’nın tümü lazım” arzusu hissettim. Amerika’nın dünya gücü olmasının insani değerlerle de bağlantılı olduğuna dair hassasiyeti hissettim.
Reel politik nasıl bir Amerika ortaya çıkarır bilmeyiz, sonuçta emperyal hesapları bulunan bir ülkeden söz ediyoruz, ama gene de ortaya yarın kendisini sorgulayacağımız insani değerlere referans vermesi kayda değer diye düşünüyorum.
Dedim ya, “iyilik timsali olma”yı şiar edinmiş ve bunu söylediğinde dünyanın yadırgamayacağı, hatta gıpta ile bakacağı bir “İslam ülkesi özlemi” gelip yüreğime oturuyor.
Bir Başkan, diyorum, yukarda ifade edilen “tüm ülkenin başkanı olma” vadini, “iyilik timsali olma” sözünü, özellikle “Söz veriyorum, beni desteklemeyenler için de destekleyenler için ettiğim kadar mücadele edeceğim” cümlelerini seçilişinin her yıl dönümünde halkın huzurunda tekrarlamalı diyorum.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025