Ali BAYRAMOĞLU
Osman Kavala Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına rağmen tahliye edilmeyince, Avrupa Konseyi Bakanlar komitesi, aralık ayı başında Türkiye aleyhine bir ihlal prosedürü başlatmıştı.
Türkiye buna karşılık umursamama politikasını sürdürdü.
Nihayetinde verilen süre doldu, konsey, önceki gün, oy çokluğuyla bu prosedürün ikinci aşamasına geçilmesine karar verdi.
Osman Kavala’nın tutukluğu ve davası, her aşamasıyla Türkiye’deki siyasi rejimin doğasını iyice çıplak hale getiriyor.
İlk dava ve iddianamenin hukuk dışılığı, uzun ve keyfi bir tutukluk sonrası beraat etmesine rağmen Kavala’nın aynı kanıtlarla yeni bir soruşturma ve tutuklama kararıyla karşı karşıya kalması, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın her vesilede, bir savcı, kalemini kırmış hakim edasıyla Kavala’yla ilgili yaptığı suçlamalar ve açıklamalar yapması, Kavala davasının siyasi iktidar tarafından milliyetçi söyleminin merkezine oturtulması, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin hak ihlali kararı, Türk yargısının siyasi iktidarın telkiniyle Kavala’yı tahliye etmemesi…
Uzayıp giden bu listeye son olarak, Avrupa Bakanlar Komitesi kararı eklendi.
Şimdi karar, komitede çoğunlukla alındığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gönderilecek. Mahkeme bu dosyada Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal edip etmediğine karar verecek. İhlal kararı çıkarsa, ülke 12 Eylül’den sonra ilk bakanlar Komitesi yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacak. Yaptırımlar arasında Türkiye’nin konsey üyeliğinin dondurulması bile var.
AK Parti iktidarının yapacakları bakımından önünde üç ihtimal var.
Tümüyle içi boş ve keyfi bu davada yargının AİHM kararının uygulaması son derece kolay ve mümkün. Erdoğan hesap yaparken, muhtemel yaptırım kararlarının kendi siyasi geleceğine zarar vereceğine ve kendisini Türkiye’de özellikle seçimlerde zora sokacağına inanırsa, bu ihtimal hayata geçer.
İkinci ihtimal, Erdoğan’ın benzer hesap ile Batı’ya diklenmeyi iç içe sokup başka bir tercihte bulunmasıdır. Bu, Kavala’nın yattığı süreye denk gelecek şekilde mahkum edilmesi ve ardından serbest kalması şeklinde tezahür eder. Dosya düşmez ama rahatlama ve uzlaşma seçenekleri kuvvetlenir.
Üçüncü ihtimal, cumhurbaşkanının Avrupa Konseyi kararından sonra yaptığı açıklamada yatıyor. Birkaç gün önce, “Türk yargısına tanımayanı biz hiç tanımayız” diyordu. Bunun anlamı, Türkiye’nin bundan böyle, en azından seçimlere kadar imzacısı olduğu sözleşmelerin ve hukuk kurallarının dışında kalacağını ilan etmesi, siyasi kararları yargı eliyle meşrulaştırma işlemine devam edeceğini ilan etmesidir. Diğer bir ifadeyle bu ihtimal, Ak Parti’nin Kavala davasını, konsey kararını, muhtemel bir yaptırımı yeni milliyetçi söyleminin ve kutuplaşmanın malzemesi yapması demektir.
Adalet ve Dışişleri Bakanlıkları mahkeme ve konsey karar sürecinde şüphe yok ki, çıkış yolları arayacak, Erdoğan’a çeşitli yollar önereceklerdir.
Erdoğan hesapları ve kararlarına göre bir davanın akıbetini ne olacağını konuşmak bile nasıl bir ülkede yaşadığımızı göstermektedir.
Olan demokrasiye, insanlara, keyfi tutuklulara olmaktadır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025