Ali BAYRAMOĞLU
Trump’un yeniden ABD’nin başına geçmesi dünya düzeninin otoriterleşmesine ve şirazesinin bozulmasına tuz biber ekti.
İktidara geldiği ilk andan itibaren, bilinen tüm dengeleri bozuyor, tüm kuralları ihlal ediyor Trump. Bildik bir otoriter, hoyrat siyasetten, popülizmden farklı olup biten. İnanılmaz bir kuralsızlığın, bir keyfilik, şahsiliğin hükümranlığını izliyoruz. Trump ülkesini ve ülkesinin ilişkilerini etik, ahlak, değer sınırı tanımaz saldırgan bir şirket, şirket sahibi gibi yönetiyor. Gazze’de tehcirden söz ediyor, Panama’yı, Kanada’yı istiyor, Rusya’yla yakınlaşıyor, başka ülkelerin madenlerine göz dikiyor, liderlerini boyun eğmeye, istifaya davet ediyor. Dünya düzenini altüst ediyor. Kurumları örseliyor, hakim değerleri parçalıyor, gerisinde kaos ve boşluk bırakarak ilerliyor.
Bu gelişmelerden etkilenmeyen ülke yok…
Trump’ın Ukrayna cumhurbaşkanı, mevkidaşı Zelensky’i televizyon kameralarının önünde görülmemiş biçimde aşağılaması, bir şok ve simge anı oluşturmak kadar, muhtemelen tarihte sayfanın açılmasına da işaret ediyordu. Aşağılama, adeta bir dönemden başka bir döneme geçişi mimleyen 80 yıllık dünya düzeninin değişmesi, jeopolitik sahnede ittifakların tersine döndüğü acımasız bir andı.
Gerçekten de, 2. Dünya savaşı sonrası oluşan çeşitli aşamalarla yol alan Batı ittifakı ilk kez bu denli derin yarılma tehdidiyle karşısında.
Trump, Avrupa devletlerinin güvenliği ve egemenliği pahasına yeni bir düzen kurma ve anlaşmalar yapma hazırlığı içinde. Bu durum, 2. Dünya savaşı sonrasından bu yana, geleceğini ABD’nin korumasına emanet eden, savunma doktrini bunun üzerine kuran Avrupa’yı, hızla, NATO’nun ve kıtanın geleceği gibi bir dizi endişe ve tartışmanın içine itti, itiyor. Avrupa için savunma, doktrin ve gelecek konusunda yeniden düşünme, bunları yeniden inşa gereği ortaya çıkıyor. Kıta geleceğini, açıkça faşizan bir eğimde olan ABD'nin koruması altında olmaktan başka bir şekilde düşünmek zorunda olduğunu hissediyor.
Açıkçası Trump’la birlikte bir kopuş anı yaşanıyor.
On yedi Avrupa ülkesi Londra’da Ukrayna ve kıtanın güvenliği için iş birliği teması etrafında bu nedenle toplandılar. Bu toplantıyla Ukrayna konusunda ABD’den iyice ayrıştılar. Bu ülkeye yardımların devam etmesini, barış müzakerelerinde Kiev’in masada yer almasını ilke olarak benimsediler. Ukrayna’yı savunmak için bir gönüllüler koalisyonu kurulmasını kararlaştırdılar. Gelecekteki olası bir Rusya saldırısının engellenmesi toplantıdan çıkan sonuçlar arasındaydı.
Bu konuda sesi en yüksek çıkan Avrupa lideri olan Macron, birkaç gün önce, 5 Mart’ta yaptığı halka sesleniş konuşmasında, “tehdidin doğuya döndüğü” ve yeni bir dönemin başladığını söylüyordu. Bunlar hafife alınacak sözler değil. İlk sonucu hiç şüphe yok ki, silahlanma olacaktır. Avrupa ülkeleri ve Avrupa kendi güvenlik mimarisini yeniden yapmaya soyunacaktır.
Nitekim, Güven Özalp Brüksel’den şunları yazıyordu:
“Avrupa Birliği, savunma harcamalarını artırma kararı aldı.
Tüm üyelerin üzerinde anlaştığı kararlar gereği, AB'nin güvenliğinin artırılması ve vatandaşlarının korunmasını desteklemek amacıyla gerekli araçlar ve finansman unsurları seferber edilecek. AB liderleri, Avrupa'nın daha egemen, kendi savunmasında daha sorumlu, 360 derecelik bir yaklaşımla mevcut ve gelecekteki sınama ve tehditlere karşı özerk bir şekilde hareket etmek için daha donanımlı hale gelinmesi konusunda uzlaştılar…”
Dünya zora koşuyor…
Türkiye için yeni düzende yer alma ve fayda tartışmaları yapılsa da, şüphe yok ki, özgürlükçü değerler bakımından uzun süre canımız sıkılacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025