Ali BAYRAMOĞLU
Türkiye'de yaşananlar açısından iki husus birbirinden ayrılamayacak kadar önemli.
Bunlardan ilki değişim sürecidir, değişim dinamikleri ve değişimin istikametidir.
Siyasi ve idari yapının askeri vesayetten arındırılması, temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi değişim sürecine işaret eder. Siyasi irade, toplumsal iç dinamikler, sivil değerlerin galebe çaldığı bir siyasi kültür yapılanması, yeni bir adli refleks ise bu değişimin dinamiklerini ifade eder.
İki gün önce gerekçesi yayınlanan Balyoz davası bu çerçevede önemli bir örnektir.
Bu dava, yargılanan askerlerin niteliği ve niceliğiyle bu sürecin en önemli davalarından, hatta taşıyıcılarından birisidir. Askere sınır koyan, eski askeri zihniyeti suç alanı içine iten, yargının askeri gayri meşru eylem üzerindeki denetimini ve yaptırımını ifade eden bir davadır.
Madalyonun bir yüzü böyle...
Ancak aynı değişim süreci yol boyunca türlü iktidar kavgalarına, yargının yeniden siyasallaşmasına, alan kontrol çabalarına, hukuk ihlallerine tanık olmuştur.
Bu da madalyonun öte yüzüdür.
Nitekim Balyoz seminerine katılmayan, sahih olup olmadığı belli olmayan görevlendirme belgelerinde isimleri kendi iradeleri dışında yer alan pek çok isim ceza almıştır. Bu belgelerle ilgili araştırma ve soruşturmaların eksik kaldığına dair kuvvetli bir kanı olarak kamuoyuna yerleşmiştir.
Balyoz davası madalyonun bu yüzü açısından da önemli bir örnektir, en azından en önemli ihlal, eksiklik, siyasallaşma iddialarını ve tartışmalarını barındıran davadır.
Madalyonun bu yüzüyle diğer yüzü, birbirini dışlayacak şekilde çelişkili görünse de, sanırız gerçek bu çelişkinin kendisidir. Her yüzünün diğer yüzü devre dışı bırakmadan varlığını sürdürmesidir.
Balyoz davasının gerekçeli kararı bu açıdan özellikle önem kazanan bir karardı. Hakimlerin bu iddialara verecekleri yanıtları içererek, en azından söz konusu çelişkiyi azaltmasını beklediğimiz bir karardı.
Gelin görün ki kararın açıklanmasıyla beklenenin tam tersi oldu.
Balyoz davasının en tartışmalı, en çok itiraz edilen, sahte olduğu söylenen dijital delilleriyle ilgili mahkeme gerekçeli kararında şunları söylüyordu:
'Gölcük Donanma Komutanlığı ve Eskişehir'de sanık Hakan Büyük'te ele geçirilen dijitallerde bulunan taranmış belgelerin asıllarının ilgili birliklerde mevcut olduğu, Genelkurmay Başkanlığı'nca mahkememize bildirilmiştir.'
Deliller sahte değil, asılları var, bunu bize askeri karargah söyledi diyordu, mahkeme heyeti...
Ve dün Genelkurmay Başkanlığı bunun doğru olmadığı yönünde bir açıklama yaptı.
Şöyle deniyordu açıklamada:
'Davanın soruşturma aşamasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine, Genelkurmay Başkanlığı'nın 22 Şubat 2010 tarihli yazısı ile, 1'inci Ordu Komutanlığı'nda yapılan Plan Semineri'nin 'Balyoz Güvenlik Harekat Planı' adlı bir bölümünün veya ekinin mevcut olmadığı, ayrıca, 'Oraj' ve 'Suga' isimli eylem planlarının ise bulunmadığı bildirilmiştir...'
Oraj ve Suga, yani dijital delillerde ortaya çıkan eylem planları...
Doğru söylemeyen biri var...
Zan altında olan kurumlar olduğu sürece bu toplum temiz nefes alamaz..
Temizlik önemlidir, ama temizliğin temiz olması da önemlidir.
Sivilleşme önemlidir ama adalet de önemlidir...
Bu işin Yargıtay safhasında hızla, tatmin edici ve adil biçimde çözülmesi gerekir.
Yoksa kan kaybeden demokrasi, sivilleşme süreci olur..
Yoksa ortalık kahramanlaşan mağdur darbecilerle dolar...
Zira o deliller dışında da kimilerini darbe girişiminden mahkum edecek pekçok unsur bulunuyor dava dosyasında...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025