Ali BAYRAMOĞLU
Türkiye'de toplumun ve siyasetin bağışıklık gücü artıyor. Ne Paris cinayetleri, ne Sinop, Samsun olayları, ne Cilvegözü hadisesi ve benzerleri ortalığı karıştıracak sonuçlara yol açabiliyorlar.
Toplumun tahrik ve şiddet dili karşısında soğukkanlı davranışı, bu istikametteki küçük girişimleri marjinalize eden tutumu ve genel olarak siyasete yönelik inancı son dönemlerin en önemli girdilerindendir.
Prof. Dr. Mensur Akgün'ün, Siyaset 24 programında dikkat çettiği gibi, siyasi iktidar da bu tür gelişmeler karşısında hiç bir şekilde eğilip bükülmüyor. Milliyetçi popülizme hiç bir şekilde başvurmuyor.
Siyasi iktidar açısından son günlerde iki örnek yaşandı.
İlki başbakanın bugüne kadar sert vurduğu BDP'ye yönelik Sinop ve Samsun saldırılarına, CHP ve MHP'den çok önde tavır alması, en küçük bahaneye, hafifletici sebebe gönderme bile yapmamasıydı.
İkincisi, şüphe yok ki, en kritik dönemde, yıllarca 'bebek katili' olarak anılan Öcalan'la masaya oturulan, duygusal reaksiyonlar ve milliyetçi kabarmanın her an iç içe geçebileceği bir dönemde, başbakanın 'milliyetçilik karşıtı' çıkışıydı.
Vatanseverliğin ötesine geçen her tür milliyetçiliğe mesafe koyan bu çıkış, zamanlamasıyla, içerdiği anlamla, ilk olmasıyla son derece önemliydi.
Buradan geçelim kamuoyunun demokratik bağışılıklığında güçlenmeye…
Başbakanın milliyetçi dile cephe alan çıkışı anlamlı kılan, sadece siyasi iktidarın cesaret ve kararlılığı değil, aynı zaman meşruiyet hali, yani bu çıkışın kamuoyunda bulduğu karşılıktır.
Öylesine ki, marjinal duruma düşen, milliyetçiliği 'anti-siyaset noktası'na taşıyan MHP olmuştur. CHP'nin, Birgül Aykal Güler'in kaba ulus-devletçi çıkışının devamı tadındaki 'peki ya Atatürk milliyetçiliği' mırıldanması olmuştur.
Siyaset, taleplerin farklı fikirlerin 'hainlik', 'ihanet', 'şerefsizlik' olarak dışlanması, yasaklanması, boğulması bir anti-siyaset haliyse, şüphe yok ki Türk kamuoyunun son yıllardaki en büyük hamlesi, siyasete yönelik inancını geliştirmesi olmuştur.
Ülkede yaşanan büyük dönüşümün bu toplumsal ayağını oluşturan siyaset istikametinde derinleşme hali, son günlerde başka vesilelerle, başka göstergelerle de kendisini ortaya koyuyor.
Hürriyet gazetesi dün manşetine AK Parti'nin İmralı süreciyle ilgili yaptırdığı anketi çekmişti.
Buna göre kamuoyunun, Türk ve Kürt halklarının birlikte yaşayacağına dair inancı yüzde 95 oranında. İmralı süreci, Öcalan'la görüşmeleri destekleyenler toplumun yüzde 51'i. Genel olarak terör sorununun çözümü için yapılan çalışmalar verilen destek oranı ise yüzde 65.
Bu rakamları herkesin, özellikle ülkenin toplumsal duyarlılıklarından her geçen gün daha fazla uzaklaşan kimi siyasi partilerin bir kenara not etmesi gerekir.
PKK ile çatışmaları bitirmek, müzakere, Kürt sorunun çözümü kolay iş değildir. Bunlar zaman alacak, iniş ve çıkışlar yaşayacaktır.
Bununla birlikte Türkiye'de devletin örgütle masaya oturması ve sorunun siyasi boyutunu kabul etmesi 'geriye çevrilemez' bir an, bir kilometre taşıdır.
Bunu görmeyen, farketmeyen her aktör, siyasi toplumsal ve siyasal dalganın altında ezilecektir…
Kimilerinin işi zor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025