Ali BAYRAMOĞLU
Bir ufuk turu yapalım...
"Siyasî iktidarın değişim hamleleri, bir yandan demokratik düzenin önündeki mayınları etkili bir şekilde temizleme işlemini ifade ederken; diğer yandan aynı iktidarın siyaset-toplum ilişkilerini tanımlama tarzı ve dili, siyasette muhafazakârlık ve faydacılık dozunun yükselmesine neden oluyor..."
Bu satırları bir makalede bundan 7 yıl önce, 2004 Genel Seçimleri sonrasında yazmışız...
Aynı makaleden başka bir cümle de şu:
"AKP toplumla barışık yapısına kimi evrensel değerleri ilave ederken, muhafazakârlığın dayanışmacı ve faydacı değerlerini birey-siyaset-sivil toplum düzeyinde artan bir hızla yeniden üretmektedir..."
Süreklilik mutlak...
Bugün tartışılan konu hala bu...
Doğaldır; zira bunlar AK Parti'nin yapısal paradokslarıdır...
Bunlar, aslında sadece AK Parti'nin de değil, kültürel ve yaşam biçimi gerginliklerini hala sırtından atamayan Türk toplumunun, Türk siyasal sisteminin paradokslarıdır.
Bugün seçim öncesi siyasi tavır almaya çalışanlar, AK Parti'yi sorgulayanlar, hatta CHP'ye nazar atanlar ister istemez bu çelişki girdabına kapılıyor.
AK Parti üzerinden gidelim...
Karşımızda bir yandan reformcu, sivilleşme sürecini başlatan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten, Kürt sorunu başta olmak üzere pek çok sorunda en azından siyaset mekanizmasının önünü açan bir AK Parti var.
Öte yanda kadın, beden, ahlak, sokak, içki, ilişki konusunda tutucu, eskiyi andıran gelenekçi bir AK Parti var.
Örnek pek çok: Başbakanın özel alan olarak, resmi eş ile yaşanan ilişki ve eve işaret etmesi, kadın mı kız mı sözleri, sokağa ve taleplere karşı takındığı sert tavır, içki satın alma yaşını 24'e çıkarmak, aile koruma çabasıyla ortaya çıkan yasakçı eğilimler...
Kabul etmek gerekir ki, AK Parti, örneğin devlete değen makro meselelerde, örneğin askerle ilişkili "makro politik" konu ve alanlarda, "tarihsel bir mağduriyetin" temsilcisi de olarak, değişimcidir, reformcudur, olabildiğince demokrattır.
Buna karşın aynı siyasi parti din, gelenek, örf, beden, kadın, ahlak gibi "mikro politik" konularda, tarihsel hâkimiyetinin bir sonucu olarak, gelenekçidir ve muhafazakârdır...
Söyledik, paradoks sadece AK Parti'nin değildir...
Farklı biçimlerde de olsa, DP'de, AP'de, RP'de aynı paradoks tarafından kuşatılmıştı...
Bu çelişki ilkeden uzak duran, kendisi için gerekli olduğu anda harekete geçen faydacı bir değişimciliği de açıklar, bir tür demokrasi arayışını da, elbet tutuculuğu da...
Karşı cepheye bakalım, sola, en azından sosyal demokrasiye...
Orada hiyerarşi tam tersinedir... Ortalama solda makro siyasi konularda statükoculuk, yerellik, muhafazakârlık, değişim karşıtlığı ana akıntıdır...
Buna karşılık evrensel değerler, değişim, demokratlığın sıkıştığı alan ise kadın meselesinden cinselliğe, gelenek karşıtlığına, din meselesine kadar mikro siyasi alan konularıdır.
Bu durum, sağ ile solun yer kaymalarını açıkladığı kadar, "parçalanmış bir siyaset algısı"nı anlatır... Makro ve mikro siyasi alanların birbirinden koptuğu, hatta karşı karşıya geldiği şizofrenik bir algıyı...
Bu bir hastalıktır aslında, Türk hastalığı diyelim...
Ve bugün hepimiz genlerimizde bu hastalığı taşıyoruz...
AK Parti'yi ya da diğerlerini anlamak istiyorsak, anlayarak oy kullanmak istiyorsak en azından zihnimizde bu iki yönü bir araya getirmek zorundayız...
Bir tercih değil, bir durum karşısındayız...
Değiştirmek zorunda olduğumuz bir parçalanmışlıkla malûlüz...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025