Ali BAYRAMOĞLU

Ali BAYRAMOĞLU
Ali BAYRAMOĞLU
Karar Tüm Yazıları
2004 yılını hatırlamak: MGK belgesinden Sarıkız ve Ayışığı'na...
30.11.2013
2799

 Bir potpuri yapalım. Konu 2004 yılı olsun.

2004'ün ilk takvim yaprağı açıldığında 'AK Parti' iktidardaki ikinci yılına henüz giriş yapmıştır, 'henüz 13 aylık'tır.

Siyasi iktidarın, tam muktedir olmadığı, devletin hakim aktörleri tarafından itilip kalkıldığı, 'mağdur' kimliğinin devam ettiği, AB reformları üzerinden yol almaya çalıştığı bir başlangıç dönemi...

2004 aynı zamanda Annan Planı'nın yılıdır. Diğer ifadeyle siyasi iktidarın, askerin ve sivil bürokrasinin egemenliğindeki dış politik alana el attığı, dış politikayı devlet tekelinden çıkarıp siyasi sahaya taşıdığı yıldır.

Bu el atış öylesine önemlidir ki, Türkiye'yi askeri müdahalenin kıyısına bir kez daha yaklaştıracaktır.

2004'e çeyrek kala, 23 Mayıs 2003 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nin attığı 'Genç subaylar rahatsız' manşeti bu çerçevede karşımıza çıkmıştır. Bu manşetin, Şener Eruygur, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına tarafından, Hilmi Özkök'ü darbe fikrine boyun eğdirmek için attırıldığı daha sonra ortaya çıkacaktır. Büyükanıt'ın açıklamaları ve Özden Örnek'in günlükleriyle...

Hepsi bu kadar değil...

2004, 28 Şubat sonrası '5 darbe girişiminden 4'üne ev sahipliği yapan da bir yıl'dır. Çetin Doğan'ın 2003 tarihli Balyoz girişimi dışında Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe hazırlıklarının hepsi 2004'te son şeklini almıştır.

Şimde daha yakından bakalım.

22 Eylül 2003'te Özden Örnek günlüğüne şu notu düşer:

'Jandarma Genel Komutanlığı'na geçip çok özel olarak konuştuk. Şu kararı aldık:

* AKP hükümetini vazgeçirmek için neler yapılması konusunda yapılan hazırlıklar bu hafta Genelkurmay Başkanı'na takdim edilecek.

* İncelemesi için kendisine fırsat verilecek ve sonra onun niyetleri ve görüşü sorulacak.

* Eğer bizle aynı fikirde veya yakın ise yolumuza devam edeceğiz.

* Eğer bir işlem yapılmasını kabul etmezse kendisine 'Ya sen çekil yahut da biz çekiliyoruz' diyeceğiz.

5 Şubat 2004 notları:

'Kara Kuvvetleri Komutanı İstanbul'a gitmişti (...) telefonla beni aradı (...) 'Annan'ın mektubu gelmiş ve içerisindeki konular tamamen bizim söylediklerimizin dışında olayları kapsıyor ... Senden rica hemen duruma müdahale etmen' dedi (...) Hava Kuvvetleri Komutanı 19:30'da geldi ve konuştuk. Önce darbe olabilir mi konusunu açtık...'

Ve 13 gün sonra, 28 Şubat 2004 yaprağı:

'14:00'te kuvvet komutanları ile bizim evde toplandık. Amacımız Kıbrıs meselesini ve Denktaş'tan aldığımız birçok özel ve gizli mektupları değerlendirmekti. (...)

İkinci konu olarak yine aynı mesele, biz bu adamları darbe ile alaşağı edelim konusuydu. Şener ve Havacı bu konuda çok bastırıyorlar. Şener'in adeta aklından çıkmıyor, iki kelimede bir bunu söylüyor. Havacı da keza öyle.

Eğer Kıbrıs'ı vermek istemiyorsak en son limitimiz 9 Nisan 2004. Referandumun hangi şartlar altında yapılacağını hepimiz tahmin ediyoruz. (...) Sonuçta cahil halk 'evet' diyecek. Ne yapacaksak 9 Nisan'dan önce yapmamız gerekecek...'

2004, en nihayet, bir kaç gündür biliyoruz AK Parti hükümetinin 'Gülen Cemaatiyle ilgili tedbir alınmasını isteyen tavsiye kararı'na imza attığı yıl...

Konu taze ve kritik...

Türkiye bir yanıyla iki gündür bu belgeyi konuşuyor.

Elbet konuşacak...

Ama sık olduğu gibi ters açıdan bakarak konuşuyor.

Sık yapıldığı gibi, o belge 2004 yılına değil de bugüne ait muamelesi görüyor. Bugünün kutuplaşmaları içinde anlamlandırılmaya çalışılıyor. Başbakan ve AK Parti'ye yüklenmek isteyenler bu belgeye işaret ediyor. Cemaat ile hükümet arasındaki iktidar mücadelesi bile bu çerçevede bir ilke ya da politika tartışması varmışcasına yürüyor.

'Amnezik' toplum geleneğimiz vardır, ama onu bu denli keskin kılan aşırı siyasallaşmış, dün ile bugün bağlantısını yok sayan ruh halimizdir.

AK Parti'nin o metni imzalaması, daha sonra cemaate altın çağını yaşatsa da, duruş eksikliği açısından sorgulanabilir.

Ama bu, 2004 yılı ve dengeleri unutulmadan yapılırsa anlam taşır...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar