Ali BAYRAMOĞLU
Balyoz davasıyla ilgili gelişmeler doğru değerlendirilirse Türkiye için bir fırsat doğurabilir. Doğru değerlendirme bizce üç kademelidir.
1. Darbe hazırlığı ve niyeti olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi, varsa açık ve somut delillerle darbecilerin cezalandırılması,
2. Sahte delillerin tespit edilmesi, bu delillere dayanarak itham edilen tüm sanıkların yargılama sürecinden çıkarılarak aklanması ve haklarının iadesi,
3. Sahte delilleri hazırlayan ve dosyaya ekleyen kişilerle ilgili gerekli suç duyurusunun yapılması ve soruşturmanın başlatılması…
Bunlar, hem sivilleşme sürecini hukuki ayaklar üzerine oturtarak devam ettirir, hem hak gaspını ortadan kaldırır, hem demokratik bir diğer temizliğe start verir.
Balyoz davasında 'skandal' bu kademelerin ikincisiyle ilgilidir.
Bu, uzun süredir kabul gören bir gerçektir.
Balyoz davasındaki hak ve hukuk gaspı farklı tüm siyasi eğilimler tarafından yargılama sürecinin şu ya da bu noktasında, erken ya da geç farkedilmiştir. Bugün gelinen aşamada bu durumun –bir tür bir mutabakatın- gerek Anayasa Mahkemesi'nin yetkileri, gerek ülkedeki siyasi iklimin seyri, gerekse toplumsal meşruiyet ve beklenti açısından belirleyici bir rol oynadığını teslim etmek gerekir.
Türkiye, 2010'dan itibaren 'otonom yapı'nın Avcı, Şener, Şık tutuklamaları örneklerinde olduğu gibi kendisini farkedenleri 'kriminalize' etmeye başlaması, Balyoz, casusuluk davası örneklerindeki gibi ordu içi tasfiye planlarına soyunmasıyla 'kurulan ve ortaya çıkan' bir tuzağa düşmüştür. Bugün itibariyle ise bu tuzağı bozma, gaspları engelleme, gasp edenleri soruşturma noktasına gelinmiştir.
Bedel herkes tarafından çeşitli biçim ve yoğunluklarda ödenmiştir.
Balyoz davasının sanık subayları uzun ve haksız bir tutukluluk yaşamışlar, özlük haklarından olmuşlar, gazeteciler hapse atılmış, bir sonraki aşamada bu kez hedefe hükümet konmuştur. Siyasi iktidar görmezden geldiği, destek verdiği ya da inandığı bu yapı tarafından ağır derecede yıpratılmış, bir 'darbe' girişimine maruz kalmıştır. Pek çok liberal ve demokrat bu çerçevede değişim ve iktidar kavgasının iç içe geçmesiyle kısmi siyasi bir tuzağa düşmüşlerdir.
Önemli diğer bedel siyasi ve simgeseldir.
Bu gelişmelerle hukuk gaspı, sivilleşme istikametinde haklı ve önemli pek çok adli soruşturma ve kovuşturmayı kirletmiş, iktidar kavgası görüntüsünü öne almış, değişim süreciyle ilgili sorular ve sorunlar yaratmıştır.
Bugün yaşanan iç siyasete endeksli 'pozisyon kavgaları', ulusalcı ve darbeci cenahtaki aklanma çabaları da bu bedelin bir sonucudur.
Nitekim kimi 'merkez gazeteler' günlerdir Balyoz tahliyelerini, hukuki bir düzeltme, demokratik bir imkan olarak, siyasi bir rötuş olarak ele almak yerine ya da bu duruma yol açan (hükümet dahil) siyasi yapıların sorumluluğunu tartışmak yerine, değişim ve sivilleşme sürecinin sahteliği vurgusuyla ve 'siyasi bir geri dönüş' havasıyla veriyorlar. Sayfalarında Çetin Doğan'ın bile Gezi'ye geri dönüşü savunduğu satırları okuyor, düşman elinden kurtulmuş 'esir askerler imajı'nın siyasi olarak kurulmasını izliyoruz.
O zaman simgesel ve siyasi bedel açıktır:
Başta saydığımız üç kademenin ikinci ayağının siyasallaşması ya da siyasi kullanımı…
Sıcak siyasi kavgalar, öfkeler ve duygular, bu üç kademenin 'ilk ayağı'nın hayati önemini ortadan kaldırmaz.
Darbe niyetlerinin, darbe belgelerinin (seminer kayıtları), Çetin Doğan'ın durumunun, diğer sanıkların ve hak ihlallerinin arkasına gizlenmesi, usül tekniğinden yola çıkarak kötü ve sahte delillerin tüm dosyayı düşürmesi, bu şekilde gerçek iddiaların buharlaşması arayışı, kabul edilebilir durumlar değildir…
Tuzak gerçeğin bir kısmını ifade ediyor, kısmi tuzak bu yüzden…
Bu noktada iş terse ve öze dönmektedir.
Hatırlayalım bakın nasıl?
Sorunlu 5 nolu CD'deki delilleri bir kenara bırakalım. Sanıkların kabul ettikleri seminer ses kayıtlarından kısa bir bölümü birlikte okuyalım. Okuyacaklarımızın resmi askeri bir çalışmanın kayıtları olduğunu ve dönemin 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan tarafından söylendiğini özellikle hatırlatarak:
'İçerideki birlik ve bütünlüğü nasıl sağlarız, arkadaşlarımız bu konuyu dile getirdiler … bu evvela inandırıcı, milli birliği sağlayıcı bir hükümetin varlığıyla olur. Dini öne çıkaran, ümmet analayışını öne çıkaran bir anlayışla milli birlik asla sağlanmaz. Hükümetin ve meclisin kendisine çeki düzen vermesi gerekir ki, onu söyleyeceğim Genelkurmay Başkanı'na, Kuvvet komutanına. Siz meclisi uyarıcı, bu gidişe dur deyici bir ültimatom verin, çağırın işte sonunuz böyledir, gerekli tedbiri alın deyin, diyeceğim. Halkın tasvip edeceği, tarafsız, bağımsız … ülkeyi seçime götürecek bir hükümetin kurulması önemli…'
'Bu plan seminerini, plan çalışmasını kasıtlı olarak belli çerçeveye koyduğumuzu, günün şartlarına, günün konjonktürel gelişmelerine göre dikkatlerimizi nelere yoğunlaştırmamız gerektiğini ortaya koymak için yaptığımızı her halde hepiniz anlamışsınızdır. Buradaki Yunanistan meselesi tali bir meseledir. … Asıl, içinde yaşadığımız durum önem arz etmektedir…'
'İçeride belli bir partinin militan kadrosu adım adım irticai örgütlenmeyi bütün yurt sathında yaymak için bazen geri adım atarak, fakat fırsat bulduğu zaman da iki adımla bunu telafi ederek mesafe almaktadır (…) bundan daha büyük tehlikemiz yok mevcut durum içinde (…) Bugünden tezi yok (…) irtaci anlamdaki tehditlere karşı da gerekli tertip ve tedbirleri almak ihtiyacındayız…'
'İçeride yapacağımız güvenlik hareketının klasik anlamda bir EMASYA harekatı olmayacağını bütün arkadaşlarım burada yaptıkları takdimlerle ortaya koydular. Klasik EMASYA harekatından mutlaka çıkılacak. (…) Halkı kendi etrafımızda toplayarak sivil toplum kuruluşlarını, üniversiteleri Türk Silahlı Kuvvetleriyle bütünleştirerek bunun üstesinden gelmek zorundayız…'
EMASYA, güvenlik harekatı, muhtıra, meclis ve hükümete müdahale, mürteci hükümet, milli mutabakat hükümeti kurulması…
Bunların hepsi 1. Ordunun askeri plan seminerinde dile getiriliyor…
Sadece sözlerle bile açıktır: Yapılan EMASYA planlanlarıyla muhtemel bir darbenin tatbikatıdır…
2011'den bu yana söylediğimizi tekrarlayalım:
Bunlar tekrar ele alınmalı, darbeciler yargılanmalı, Balyoz davasının hakkı teslim edilmelidir.
Öte yandan sahte ek delillerle, büyük bir tasfiye planıyla devreye girenler temizlenmeli, mağdur askerler aklanmalıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025