Ali BAYRAMOĞLU
Türkiye büyük bir gösteriye hazırlanıyor. 15 Temmuz 2017 günü, askeri darbe girişiminin yıl dönümünde mecliste büyük bir tören yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tüm ülkeye hitap edecek. Gece yarısı camilerden sela okunacak ve ardından halk sokaklara dökülecek. Bu gösteri hazırlığını nasıl ele almak gerekir? Hazırlıklara salt darbeye tepki ve demokratik direnç törenleri olarak mı bakmak gerekir? Yoksa anmalar daha çok AKP merkezli ideolojik kutlamaya mı dönüşecek? Bu tür sorular Türk siyasetinin kilit unsurları arasında yer alıyor. Yanıtların ipuçlarını da önce ülke siyasetine dair büyük resim içinde aramak yerinde olur.
15 Temmuz darbe girişimi geçen bir yılın hemen tüm siyasi gelişme ve tartışmalarına hakim oldu. Sistemin dengelerini derinden etkiledi. Siyasi iktidarın ideolojik söylemini yeniden şekillendirdi. Bu çerçevede son bir yılın siyasi hikayesinin en kritik verisi ise şüphe yok ki süreklilik taşıyan bir tasfiye sürecidir. Tüm devlet kurumları, üniversiteler, iş dünyası, basın, arka arkaya gelen dalgalarla takibata uğradı ve uğramaya devam ediyor.
Bunun sisteme dair sonuçları şimdiden tüm çıplaklığıyla ortada. Türkiye, özellikle son bir yıldır devletteki Gülenci varlığının taşıdığı risk ile onlara karşı alınan tedbirlerdeki keyfiliğin birlikte ürettiği çifte otoriterleşme baskısı altında yaşıyor. Gülenci grupların varlık ve etkinliklerini devam ettirmeleri ve buna ilişkin varsayımlar, siyasi iktidarın izlediği “sürekli endişe, sürekli risk ve sürekli tedbir” politikalarını mutlaklaştırmış durumda. Bu endişe politikaları, Türk adliyesinin kanıt yerine istihbari bilgiye dayanan varsayımlar ve siyasi akıl yürütmelerle işlem yapmasına, ağır hak ihlallerine, yargının siyasallaşmasına, açık bir otoriterleşmeye yol açıyor.
Ancak bunlar, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan gelişmelerin sadece bir yönünü oluşturuyor. Diğer yön, siyasi iktidarın 15 Temmuz darbe girişimini bir vesile yaparak, hatta milat kılarak söylemini ve siyasi sistemin tüm ayarlarını değiştirmesi oldu. 15 Temmuz darbe girişimi bu çerçevede otoriter popülist bir yönetim tarzının derinleştirilmesi, kurumlaştırılması istikametinde kilometre taşı işlevini gördü. Siyasi iktidarın Gülencileri, solcuları, muhalefeti, liberalleri, Kürtleri aynı kategoriye koyan, iş birliği içinde ele alan, yıkıcı faaliyetlerle suçlayan “bileşik ve kombine tehdit söylemi” 15 Temmuz sonrasının bir ürünüdür.
Erdoğan iktidarı bu çerçevede, son bir yıl içinde, otoriter politikalarını ve tasfiye girişimlerini her alana yaydı. Muhalefet, basın, Kürt hareketi, üniversiteler, aydınlar, özgürlük alanı bu koşullardan fazlasıyla nasibini adlı ve almaya devam ediyor. Bir yıldır süren olağanüstü halin yerleşik bir yönetim tarzına dönüştürülmüş olması, bu durumun tipik bir göstergesi.
Bu durumda, şu tespit pek yanlış olmaz: Bugün Türkiye’de iç içe geçmiş iki ayrı 15 Temmuz bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Gülencilerin ve darbecilerin 15 Temmuz’u, ikincisi siyasi iktidarın 15 Temmuz’udur.
Siyasi iktidarın 15 Temmuz’u, büyük ideolojik bir konstrüksiyonun varlığına işaret etmektedir. Bu konstrüksiyonla Erdoğan, pek çok otoriter-popülist lider gibi “millet”i çoğunlukçu bir bakışla kendisine yakın ve sadık olanlarla yeniden tanımlamaktadır. Bunun dışında kalanları iç düşman olmanın kıyısında görmektedir. Yeni ideal düzenin unsurlarını ise “gücü tek elde toplayan ataerkil siyasi yapı”, “itaatkar toplum”, “güvenlikçi bir sistem” üçlüsüyle ele almaktadır.
Darbe girişiminin yıldönümünün, 15 Temmuz’dan bu yana alınan tüm tedbirleri ve politikaları doğrulayan, yeni ideolojik konstrüksiyonu kutsayan AK Parti merkezli siyasi bir gövde gösterisine dönüşmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Nitekim tüm hazırlıklar bir yönüyle şimdiden buna işaret ediyor. 2016’nın ekim ayında 15 Temmuz “Şehitler ve Demokrasi Günü” olarak resmi tatil olarak ilan edilmişti. Şimdi sıra bu resmi tatilin resmi kutlamalarına gelmiş bulunuyor. 15 Temmuz 2017 günü meclis özel bir oturumla toplanacak. Oturum, Cumburbaşkanı ve yabancı misyon temsilcileri ve kurum temsilcilerinin yanı sıra vatandaşlar tarafından izlenecek. Meclise ilk bombanın atıldığı saat olan 02.32'de, Meclis Şeref Kapısı önünde halkın katılımıyla "video mapping" sistemiyle darbe girişimine ilişkin görüntüler yayınlanacak. Ankara ve İstanbul’daki törenler arasında koşturacak olan Erdoğan burada bir konuşma yapacak.
Samsun AKP İl Başkanı Muharrem Göksel bu hazırlıkları partisi açısından tüm ayrıntılarıyla şöyle anlatıyor: “Bu günde genel merkezimizin bize bildirmiş olduğu bazı programları gerçekleştireceğiz. Kutlamalara AK Parti teşkilatı olarak yoğun destek vereceğiz. 11 Temmuz sabahı 81 ilde tüm şehit mezarlıkları ziyaret edilerek programa başlayacağız. Öğle namazlarında her şehirde mevlit okutulacak. Fotoğraf sergileri yapılacak. İş dünyasının düzenleyeceği toplantılar olacak. Sanat ve spor camiası tarafından mesajlar verilecek. 15 Temmuz'da ise demokrasi nöbeti çağrısı yapılacak. Cumhurbaşkanı meclisteki özel oturuma katıldıktan sonra İstanbul'a geçerek 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde yapılacak olan anma törenine katılacak. Saatler 21.00'i gösterdiğinde gazilerle Cumhurbaşkanımız tören alanına girecek. Kur'an-ı Kerim okutulacak. Gösteriler yapılacak. 22.45'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan halka hitap edecek. Saat 00.26'da ise tüm şehirlerde sala okunacak. Bu salalarla beraber tüm halkımız yeniden meydanlara inmiş olacak. Bütün meydanları bizler bu saatte doldurmuş olacağız."
Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan başlattığı ve İstanbul’da sonuçlandırdığı “Keyfi uygulamalara karşı adalet istiyoruz” yürüyüşü ile Erdoğan’ın 15 Temmuz kutlamaları, iki farklı eğilimi ve Türkiye’yi bir kez daha resmedecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025