Ali BULAÇ
Siyasetin maksatları açısından liberal demokrasiler hayli geride ama İslam dünyasında yürütülmekte olan baskıcı, yozlaşmış siyaset şekillerine göre de hayli ileridedir. Bunu itiraf ve kabul etmekten çekinmemeliyiz. Kul, hatasını görmedikçe kendini ıslah edemez.
Siyasetin İslamisi veya İslami/İslamcı siyaset asli maksatlarına uygun iş ve işlev gören Es Siyasetü’ş Şer’iyye’nin hedefi olan siyasettir. Maksatlarına uygun siyasetten anlamamız gereken de, tab’an medeni olmaları hasebiyle bir arada yaşayan insan topluluklarının kendi aralarında icap ve kabul esasına dayalı olarak organize olmaları; danışarak, müzakere ederek aldıkları kararları birine veya bir kadroya havale ettikleri yetkiyle yürütmeleri; işlerini kendi hakkaniyet ile yürütürlerken temeli sağlam bilgi, sanat ve estetik yolunu takip etmeleri; iktidar ilişkilerini düzenler yani maddi, ekonomik ve bürokratik kaynakları dağıtırlarken adaletli davranmaları; herkesin inandığı çerçevede özgürlüğünü ve özgür seçiminden doğan haklarını yasaların teminatı altına almaları; toplumun genelini ahlaki erdemler yönünde motive ve mobilize etmeleri ile sosyal barışı, bir arada yaşama irade ve azmini geliştirmek suretiyle siyasi birliğin devamını sağlamaları ve bütün bu maksatları tahakkuk etmeye çalışırlarken yegâne referanslarının hukuk olarak belirlenmesidir. Şu liderin veya bu zümrenin kanun marifetiyle yaptığı hukuk değil; şahısların, sınıfların, zümrelerin üstünde salt hak ve hakkaniyeti, adaleti ve mizanı gözeten Hukuk!
Siyasete çizdiğimiz bu maksadın tahakkuk etmesinin neredeyse bir ideal olduğunu söylemek mümkün. Öyledir de! Ama herkesin ortak iyi ve ortak çıkarda buluştuğu “iyi siyaset”in ölçüsü, söz konusu ideale ne kadar yaklaşıldığını gösteren düşüncelerin gördüğü kabulle ve buna hizmet eden tatbikatla belli olur. Dünya hayatında şahsi kemâlin üst sınırı olmadığına göre, toplumsal seviyede iyi siyasetin de üst sınırı yoktur, ama hepimiz daha iyi, daha ahlaklı, daha özgür, daha adil ve daha birleştirici siyaset yolunda kemâl peşinde olmak durumundayız.
Özetle bütün peygamberlerin vaz’ettikleri şeriatlerin ortak maksadı olan “can, din, mal, akıl ve nesil emniyeti”ni sağlayan; söz konusu emniyetin tahakkuku için olmazsa olmaz “özgürlük, ahlaki dürüstlük, adalet ve birliği” gaye edinen siyaset “İslami siyaset”tir veya “siyaset’in İslamisi”dir. İslami siyaset; muharib olmadığı müddetçe hangisinden olursa olsun bütün din, mezhep, inanç, felsefi düşünce, renk, dil, sosyal sınıf veya etnik grupların temel hak ve özgürlüklerini korur; muahedelerine -icab ve kabule göre belirlenmiş sözleşmeye- bağlı kaldıkları sürece onları siyasi birliğin ortakları kabul eder.
Verili siyasetin hem Batı’da hem İslam dünyasında bu maksada yönelik yürütülmediği gayet açık. Buna rağmen Batı dünyası, geldiği liberal demokrasiyle bizden çok daha iyi durumda olduğu da bir gerçek. Genel çerçevesini çizdiğimiz siyasetin maksatları açısından liberal demokrasiler hayli geride ama İslam dünyasında yürütülmekte olan baskıcı, yozlaşmış siyaset şekillerine göre de hayli ileridedir. Bunu itiraf ve kabul etmekten çekinmemeliyiz. Kul hatasını görmedikçe kendini ıslah edemez.
Benim İslamiyet’i referans alan iyi siyasetten; Kur’an’ın konuyla ilgili hükümlerinden ve Hz. Peygamber (s.a.)’in tatbikatı olan sünnet ve siyerinden anladığım budur. Siyasal İslam, İslamcılık, İslami akımlar, hareketler ve partiler bu maksatları tahakkuk ettirmeye yönelmişlerse meşru ve makbuldürler. Bu maksatların dışında gaye ve yönelimleri varsa, ya İslam’ın maksatlarını iyi bilmiyorlar, ya da İslamiyet’i istismar ve suiistimal ederek siyasi kazanç elde etme peşinde faaliyet gösteriyorlar.
Müslüman Kardeşler’den Cemaat-i İslami’ye, Milli Görüş’ten AK Parti’ye şu veya bu düzeyde “İslam dini”yle ilişkili bilumum siyasi hareketleri kritik ederken ve İslamcı akımları eleştirenler hakkında da bir kanaat sahibi olurken veya onlar hakkında hüküm verirken de kullandığım kıstaslar bundan ibarettir.
İslam dünyası bu siyasetten fersah fersah uzakta; İslam tarihinde de siyaset bu maksatlara dönük yapılmadı. Ama asli maksat budur. Neden siyaseti maksatlarına göre yapamıyoruz, bunun sebepleri üzerinde kafa yormamız lazım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
23.06.2025