Alper GÖRMÜŞ
15 Temmuz darbe girişimini izleyen günlerde en büyük ilgiye mazhar olan videolardan biri yurtdışı kaynaklıydı. Youtube’un arama çubuğuna ‘Michael Flynn, darbe’ sözcüklerini girenler, orada eski bir generalin Türkiye’de darbe olurken içine girdiği samimi ruh halini izlediler. Kendisini dinleyen kalabalığa şöyle hitap ediyordu emekli general:
“Muhtemelen çoğunuzun haberi yok ama şu anda Türkiye’de bir darbe oluyor. Ben de, Türk ordusuna mensup, bizimle birlikte eğitim almış bir arkadaşımla irtibat halindeyim. Türk ordusu başarılı olacak mı olmayacak mı bilmiyorum ama, takip edenler bilir ki Türk ordusu uzun yıllardır yok ediliyor. Gerçek anlamda laik, yani normal bir ulus devlet olan ancak daha sonra İslamcılığa kaymaya başlayan ülke Erdoğan tarafından yönetiliyor. Kendisi Başkan Obama ile çok yakın, neler olacağını heyecanla bekliyorum. Türkiye bizden sekiz saat ileride, yani şu anda orada saat (sabaha karşı A. G.) 2 ya da 3 olmalı. Söylediklerinden biri de, ‘NATO kapsamındaki sorumluluklarımızı tanıyoruz. Laik bir ülke olarak görülmek istediğimizi tüm dünyanın bilmesini istiyoruz’ oldu. Bunu söyleyen ordu ve evet, bu alkışlanmaya değer bir şey.”
Konuşmayı yapan emekli general Flynn sıradan biri değildi; yaklaşık dört ay sonra, 8 Kasım 2016’da yapılacak olan ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı olan Donald Trump’ın güvenlik danışmanıydı.
Flynn’in dört ay sonraki makalesi
Türkiye’de her şeyin değiştiği gece (15 Temmuz 2016) bu konuşmayı yapıp hükümetin bir darbeyle devrilmesi ihtimalini alkışlayan Amerikalı eski general, ABD’de her şeyin değiştiği gün (Trump’ın zaferiyle sonuçlanan seçimlerin yapıldığı 8 Kasım 2016), Gülen örgütüne karşı hükümeti destekleyen bir makale kaleme aldı.
Tahmin edebileceğiniz gibi: Dört ay boyunca iktidara yakın sosyal medya kullanıcılarının ‘İşte ikiyüzlü Batı, işte darbe destekçisi ABD’ vb. etiketlerle paylaşmaya doyamadıkları videodaki general, yayımladığı makaleden sonra yere göğe sığdırılamaz oldu. Makalenin yazarı Flynn’e göre ABD’nin müttefiki Türkiye zor durumdaydı ve Türkiye’ye yardım etmeleri gerekiyordu. Fakat Türkiye’de Flynn’e yönelik duyguları tam tersine çeviren şey bu tavsiye değildi, makalede Gülen’in Türkiye’ye iadesi seçeneğinin doğru bir seçenek olduğunun altını çizen satırlardı.
Aynı gün, seçimleri Trump’ın kazandığı kesinleşince Türkiye’de iktidara yakın medyadaki Flynn sevgisi daha da büyüdü. Çünkü o artık ABD’nin güvenliği konusunda ABD’nin danışacağı bir numaralı kişiydi ve o kişi Gülen’in ABD’deki varlığının bir güvenlik sorunu teşkil ettiğine inanıyordu.
Dört aya sığan değişim
Seçim gecesi hükümetin darbeyle devrilmesini alkışlayan birinin, bundan sadece dört ay sonra Türkiye’nin darbenin bir numaralı sorumlusu olarak gördüğü Fethullah Gülen’in iadesi yönünde görüş bildirmesindeki tuhaflığa tabii ki kimse takılmadı; neticede gelinen nokta ‘işimize gelen’ bir noktaydı ve gerisini kurcalamanın âlemi yoktu.
Ne var ki Michael Flynn’le ilgili bir dizi gelişme, ‘gerisinin kurcalanması’nı zorunlu kılacaktı.
Bu gelişmelerden birincisi, Flynn’in o makaleyi ‘fikri geldiği’ için değil, sahibi olduğu lobi şirketine ödenen para karşılığı yazdığıydı.
ABD’de lobi şirketlerinin başka ülkelerin lehine faaliyetlerde bulunmaları yasak değil, fakat bunu ABD Adalet Bakanlığı’na bildirmeleri gerekiyor. Flynn, zamanında bunu yapmadığını, hakkında yürütülen bir soruşturmanın özel savcısına geçtiğimiz ay itiraf etti.
Bu haliyle bu gelişmede Türkiye’yi zora sokacak bir taraf yok; Türkiye, ABD’de kendisi lehine lobi yapan bir firma olduğunu ABD makamlarına bildirmekle mükellef değil, o yükümlülük Flynn’in omuzlarında...
Fakat...
Fakat eski generalin, şirketinin çıkarları için Amerikan makamlarına yanlış bilgi verdiğinin ortaya çıkması, onun başka konularda da sözüne güvenilmeyecek bir karakter olması ihtimalini güçlendiriyor ki bu da, yukarıda işaret ettiğim iki gelişmeden ikincisinin Türkiye’nin başını belaya sokma potansiyelini artıran bir rol oynuyor.
İkinci gelişme de özetle şöyle: Bizzat eski CIA Başkanı Woolsey’nin iddiasına göre, Flynn’in Türkiye lehine lobi faaliyetlerinin bir aşamasında Gülen’in kaçırılarak Türkiye’ye götürülmesi hakkında bir ‘beyin fırtınası’ gerçekleştirilmiş. Daha da önemlisi, Woolsey’nin de bizzat katıldığını iddia ettiği bu toplantıda Türkiye’den iki bakan da yer almış: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak.
Michael Flynn bu iddiayı reddetti, fakat iddianın sahibi de durduk yere yalan beyanda bulunacak biri değil; CIA’in eski başkanından, yani ABD’de, adalet karşısında yalan beyanda bulunmanın maliyetini çok iyi bilebilecek birinden söz ediyoruz.
Bizim gibi sıradan insanlar da bu maliyetin boyutları hakkında Clinton ve Monica Lewinsky hadisesinde net bir fikir edinmişti. Hatırlayalım: Clinton, Lewinsky ile ünlü Oval Ofis’te yaşadığı cinsel deneyimler nedeniyle değil, adalet karşısında onu inkâr edip yalan söylediği gerekçesiyle az kalsın görevden alınıyordu; Clinton ancak yalan söylediğini kabul edince görevde kalabilmişti.
Flynn, ‘orada da gerçeği söylemedim’ der mi?
Michael Flynn, biliyorsunuz, oğluyla birlikte kurduğu lobi şirketinin ABD seçimlerinde Trump lehine Rusya ile işbirliği yaptığı suçlamasıyla soruşturuluyor; başındaki asıl bela bu.
Trump’ın, atadıktan (20 Ocak 2016) 24 gün sonra (14 Şubat 2016) bu soruşturma nedeniyle azletmek zorunda kaldığı emekli general Flynn, başlangıçta bu suçlamaları tümüyle reddetse de daha sonra kesin gibi gözüken uzun hapis cezalarından kurtulabilmek için özel savcı Mueller’le işbirliğine gitti (evet, tıpkı Rıza Zarrab gibi) ve ona şimdilik kamuoyunun bilmediği yeni bilgiler verdi.
Bu sürecin Trump’ın görevden el çektirilmesiyle sonuçlanacağına dair ABD basınında yer alan yorumlar giderek güç kazanıyor.
Geçtiğimiz haftalarda, bu dosyanın bir parçasını oluşturan Flynn-Türkiye ilişkileri bağlamında yeni bir gelişme oldu ve Flynn tıpkı Rusya ile ilişkilerde olduğu gibi Türkiye ile ilişkilerde de savcıyla işbirliğini kabul etti.
Bu çerçevede cevabı beklenen en kritik soru şöyle şekilleniyor: Flynn, bu işbirliği kararından önce eski CIA Başkanı’nın Gülen’in kaçırılmasına dair iddialarını reddetmişti. Acaba şimdi, bu beyanını değiştirip öyle bir toplantının gerçekten de yapıldığını kabul eder mi?
Böyle bir şeyin yol açacağı gelişmeleri ve onun vahim sonuçlarını kestirmek o kadar da zor değil. Yılbaşından sonraki günlerde bu sorunun cevabını alacağız.
O günleri beklerken, ben de size önümüzdeki iki yazıda, bugün kısacık bir özetini verdiğim gelişmeleri ayrınıtlarıyla anlatacağım.
Bu ayrıntılara vakıf olmadan, yılbaşından sonraki günlerde ve aylarda bir yönüyle ABD basınının, öbür yönüyle Türkiye basınının en fazla ter dökeceği haber başlığını anlayabilmek mümkün değil.
Perşembe günü önce kısaca Flynn’in Rusya dosyasını özetleyecek, ardından da şimdilik bu dosyanın bir parçası olan ve belki önümüzdeki günlerde ayrı bir dosya haline gelebilecek Flynn-Türkiye ilişkilerinin ilk bölümünü ele alacağım.
Yazarlar
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025