Amberin ZAMAN
Türkiye Irak Kürdistanı’nda PKK hedeflerine bomba yağdırmaya başladığından beri bu soru gündemde: Amerika Kürtleri ‘sattı’ mı?
Birçoğuna göre sorunun yanıtı ‘Evet.’ Hatta bu, mutlak gerçek olarak kabul görüyor. Hal böyle olunca, ‘Amerika Kürtleri sattı’ algısı giderek yayılıyor.
Ankara bu algıdan memnun. Hatta teşvik ediyor. Ve eğer dün (27 Temmuz) gece saat 12 sularında Türk topçu taburlarının Kobane’nin batısında, sınıra sıfır noktasında bulunan Zor Mağar köyündeki YPG mevzilerine taciz ateşi açıp dört militanı yaraladığı haberi doğruysa bu tam da söz konusu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Yani ‘Amerika’nın rızasıyla oluyor’ hissini yaymak.
Algı öyle ama gerçek farklı
Ancak gerçekler farklı.
Bu köşede daha önce belirtiğimiz gibi uzunca bir süredir Ankara ile Washington arasında İncirlik pazarlıkları sürmekteydi. Türkiye Esad’ın devrilmesini ön şart olarak masada tuttuğu için müzakereler tıkanmıştı. Türkiye geri adım attı. Bunun öncelikli nedeni de Amerika’nın YPG’yle derinleşen işbirliği.
Peki İncirlik’in açılması karşısında ABD Türkiye’ye ‘Sen de Kandil’i bombalayabilirsin’ dedi mi? Güvenilir kaynakların ifade ettiğine göre,“Türkiye’nin PKK’ya karşı operasyonları herhangi bir şekilde müzakerelere dahil edilmedi. Türkiye tek başına hareket etti.”
Zaten geçmişte de Türkiye PKK’ya Irak’ta operasyon başlattığı zaman Washington’dan ‘izin’ değil, koordinat istiyordu. Bu kez verildi mi, onu öğrenemedim.
Anlaşma IŞİD’e karşı mücadeleyle sınırlı
Ancak Türkiye’yle varılan anlaşma sadece ve sadece IŞİD’e karşı mücadeleyle sınırlı. Türkiye bundan böyle koalisyon uçuşlarına da eşlik edecek. Washington bu kritik gelişmeden dolayı son derece memnun, zira Türkiye’siz başarıya ulaşmak zordu.
Ne var ki Türkiye PKK’ya yönelik hava harekatını başlatınca Washington’ın sevinci kursağında kaldı. Çünkü bir taraftan PKK’ya‘terörist’ derken YPG için ‘müttefik’ demenin çelişkisi Washington’ı sonunda yakaladı. Her ne kadar PKK ile YPG ayrıymış gibi davranılsa da ABD de her iki örgütün iç içe olduğunu gayet iyi biliyor. ABD’nin Erbil yakınında IŞİD’e karşı mücadele için kurduğu operasyonel üs nezdindeki YPG temsilcisinin kod isminin ‘Polat Can’ olduğu iddia ediliyor…
Dengeler allak bullak
PKK ile Türkiye devleti arasında süren ateşkes YPG’yle partnerliğinde Washington’ın elini rahatlatıyordu. Ateşkesin sona ermesi dengeleri allak bullak etti.
Arızanın baş müsebbibi olarak PKK görülüyor. Washington’daki genel kanı şöyle: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi hesapları ne olursa olsun PKK ‘tuzağa’ düşmemeliydi. Suruç katliamının akabinde polisleri katletmek suretiyle yeni bir şiddet dalgası başlatmamalıydı. Böylelikle IŞİD’e karşı sergilediği başarılarla edindiği uluslararası krediyi tüketmiş oldu.
Bir üst düzey yetkilinin ifadesiyle, “PKK uzun yıllar ABD’nin terör listesinde yerine koruyacak.”
PKK bunu neden yaptı?
Peki PKK neden bunu yaptı? Farklı senaryolar tedavülde.
Iraklı Kürt kaynaklar her zaman olduğu gibi İran’ı işaret ediyor. İran PKK’nın YPG üzerinden ABD’yle yakınlaşmasından rahatsız. Bunu tehdit sayıyor. Zira İran’ın da bastırılmış olsa da Kürt sorunu var ve ABD’nin bunu kendisine karşı koz olarak kullanmasından korkuyor.
PKK’nın Pejak adı altında İran’da örgütlenmesi Tahran yönetiminin başını ağrıtıyor. Kaldı ki birçok İranlı Kürt YPG saflarına katılmış bulunuyor. ABD ile Kürtlerin arasını açmanın en garanti yolu PKK’yı NATO üyesi Türkiye’nin üzerine yeniden salmak.
Kimilerine göreyse Selahattin Demirtaş’ın yükselişinden rahatsızlık duyan Kandil, HDP eş başkanını itibarsızlaştırmak ve İmralı-AKP işbirliğinin önünü kesmek için yapıyor bunları.
PKK’nın her saldırısı savaş lobisinin ekmeğine yağ sürüyor
Bu tür tahminler durumu izah etmiyor. Havada kalıyor. Kesin olarak tek bildiğim şu ki Cemil Bayık ile mart ayında yaptığımız son görüşmemizde,“Türkiye içerisinde silahlı mücadelemizi sürdürmenin koşulları tümüyle bitmiştir” demişti.
PKK’nın Türkiye’de gerçekleştirdiği her saldırı, HDP’nin meşruiyetinden götürüyor, YPG’yi zor durumda bırakıyor ve savaş lobisinin ekmeğine yağ sürüyor. Bir sürü masum insan ölüyor…
Soru yanlış
Peki yazının başlığındaki soruya dönecek olursak, Amerika Kürtleri İncirlik karşılığında ‘sattı’ mı?
Soru yanlış. ‘Satmış’ olması için Amerika’nın Kürtlere bir takım taahhütlerde bulunmuş olması gerekiyor. Amerika Kürtlere herhangi bir taahhütte bulunmadı. Amerika bölgede kendi çıkarlarını kolluyor. IŞİD’e karşı mücadelede öncülüğünü koruduğu sürece YPG’yle işbirliği sürecek. Hatta en ufak şüpheniz olmasın, artacak da…
Üstelik ABD Türkiye’nin YPG’ye karşı herhangi olası bir askeri müdahalesine de karşı çıkacak. Herhangi bir güvenli bölgede de Türk askeri bulunmayacak… Ve her ne kadar kamuoyu önünde PKK’yı kınasalar da ABD’li yetkililer Türk mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerde operasyonları uzatmamaları için uyarıyor.
Sonuçta YPG ve PKK aynı gövdenin parçaları. Tabanları da aynı. Birine verilen zarar öbürüne dokunuyor.
ABD’nin muhalefeti yüzünden YPG’yi vuramayan Türkiye PKK’yi vuruyor. Bakalım nereye kadar.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018