A.Turan ALKAN
Thames nehri kenarındaki devasa sarayın bir türlü iyi ısıtılamayan salonlarından birindeyiz. Ortada yirmi metre uzunluğunda büyük bir masa, etrafında dik arkalıklı, yüksek ve rahatsız sandalyeler sıralanmış. Resmi derecede şık giyimli yaşlı üyeler şöminenin etrafında ısınmaya çalışmaktalar. Derken yüksek ve ağır kapı gıcırtıyla açılıyor. Üyeler telâşla yerlerine geçiyorlar. Başkan koltuğuna yönelen yaşlı ve ak sakallı adam küçük bir öksürük akordundan sonra konuşmaya başlıyor,
-Değerli centilmenler; biliyorsunuz bu toplantıyı her yıl yapıyoruz ve dünyanın her yanına, özellikle İslâm ülkelerine yayılıp örgütlenen komitemiz, çok büyük ödenekler kullanıyor…
‘Söylediklerim iyi anlaşılıyor mu acaba?’ dercesine diğerlerinin yüzünü tek tek tarayarak devam ediyor,
-Sonuç hüsran sevgili centilmenler. Maalesef başarılı olamıyoruz. Dört yüz seneden beri dünya çapında, İslâmi yayılma ve gelişmeyi durdurmak için faaliyet gösteren komitemizin işe yararlığı artık yüksek sesle tartışılır oldu. Sizleri bu olağanüstü gündemli toplantıya bu yüzden çağırdım!
Müslümanlar evet kalabalık ama sadece kalabalık
Üyeler sanki tek suçlu kendileriymiş gibi mahcup bir eda ile yüzlerini masaya doğru eğip adeta kaybolmak isterken mütereddit bir ses duyuldu,
-Ben sizin kadar kötümser değilim sayın başkan!
Bütün bakışlar sesin sahibine yöneldi. Ufak tefek, ince yapılı kendi halinde birine benziyordu bu üye.
‘Bu biraz da olaya nereden baktığınıza bağlı.’ diye devam etti, ‘Tamam, yeryüzünde Müslüman varlığını tamamen ortadan kaldırmak noktasında başarılı olamadık. Milyonlarca altınla finanse ettiğimiz Haçlı seferleri zararla kapandı. Osmanlı ilerlemesini Avrupa ortalarında durdurmak için akıl almaz paralar harcadık, koalisyonlar kurduk, ittifaklar organize ettik. Adamların savaş meydanlarında kazandıklarını, pazarlık masalarında allem-kallem ellerinden aldık ama sonuçta yeryüzünün en çok üyesi olan dini hâlâ Hristiyanlardır. Müslümanlar da evet, biraz kalabalık ama adı üstünde kalabalık. Dünya siyaseti, ticareti, bilimi üzerindeki etkileri neredeyse sıfır!
-Evet evet, öyledir diye tasdik edildi bu sözler. Bu mırıltılardan cesaret alan adam devam etti.
-Böyle cesaret kırıcı şeyler söylememelisiniz. Bizden çok eski kuşaklarda bu komisyonda görev yapan büyüklerimiz, Müslümanların bilim ve sanattaki önlenemez yükselişini durdurmayı başardılar ama. O günden beri bellerini doğrultamıyor Müslümanlar, dikkat ettiyseniz. Taktiklerimiz sayesinde iç enerjilerini, doğurganlıklarını kaybettiler, tekrara düştüler ve daha da güzeli aldattığımız bazı Müslüman yöneticilerin önayak olmasıyla İslâm fıkhını devlet denetimi, devlet tekeli altına alarak işe yaramaz hale getirdiler. Bu büyük bir başarıydı!
-Sanattaki durumu da ben açıklamak isterim diye söz aldı bir başka üye, ‘Öyle bir özgüven çukuru açtık ki birkaç nesilde; şimdi bırakınız daha iyi sanat ürünleri verebilmeyi, eskiyi birebir taklit etmeyi bile beceremiyorlar. Sıfırdan kurdukları şehirleri gördükçe zevkten dört köşe oluyorum. İslâm mimarlığı birikimi hiç olmamış gibi salak salak işler yapıyorlar. Az başarı değildir, arkadaşıma katılıyorum…
Başkan düşünceliydi; söylenenleri dikkatle dinledikten sonra yeniden konuştu,
Hele türkler, hele türkler
-Komisyon olarak görevimiz İslâmı yeryüzünden silmek; bu mümkün olmazsa her alanda geriletmek, rezil-rüsvay etmek ve gözden düşürmektir. Tüzüğümüzde de yazılı bildiğiniz şeyler bunlar. Öte yandan çalışmalarımızı yürütebilmek için pek çok hükümetin katıldığı bir konsorsiyum finansman desteği sağlıyor bize. Onlara mantıklı cevaplar verebilmemiz, gözle görünür delillerle ikna etmemiz gerekiyor. Evet, değeri dostlarımın da işaret buyurduğu gibi global ölçekte, genel planda bir yerlere geldik. Dünyanın efendileri artık bizleriz. Müslümanlar ise özellikle Türkiye’de görülen ümit kırıcı gelişmelerden sonra iyiden iyiye bize yetişebilmek azmini kaybettiler. Konuya bu açıdan bakılınca sanki komitemizin bunca gayret göstermesine, bu kadar muazzam paralar harcanmasına gerek yokmuş gibi görünüyor. Öyle ya bu Müslümanların birbirine ettiğini icabında akrep bile akrabasına yapmıyor. Terörizm, mezhepçilik, taassup, yolsuzluk ne dersen var. Adamlara üç kuruşluk yolsuzluk kapısı aralıyorsunuz mesela; ‘biz önce geldik, benden daha iyi kimse yolsuzluk yapamaz’ diye birbirlerini boğuyorlar. Hele Türkler hele Türkler. Bir ara bunlar İslâm dünyasına iyi örnek olacaklar diye ödümüz kopmuştu hatırlarsınız. Neydi öyle yahu? Kırk yıllık Kürt meselesini bile müzakereyle konuşup tartışarak çözmeye filan kalkışmışlar, hatta afedersiniz AB’ye girip, adam gibi hukuk devleti olacaklar diye yüreğimiz kalkmıştı. O günlerde komisyonumuz değerli çalışmalar yaptı ve ilerde bunları tarih yazacaktır. Korktuğumuza uğramadık. Türkler, ülkelerinde iyiye giden ne varsa hızla çürüterek mantık standartları düşük bir topluluk görüntüsü verdiler. Tamam… bunlar güzel gelişmeler ama yetmiyor. Yılan sersemledi diye gevşeklik mi göstermeli? Başını gövdesinden ayırmadıkça rahat yok bize. İşte o yüzden devlet düzeni ve özellikle Türklerin, ‘Medeniyyet hamlesi’ diye kuru kuruya övünüp durdukları perspektiflerden farklı olarak sokaktaki adamı, yani ortalama, standart, vasatî, hani ‘average’ dedikleri Müslüman tipini darmadağın edecek yeni bir proje geliştirmemiz gerekiyor. Bu konuda tekliflerinize açığım ve bekliyorum değerli centilmenler…
‘Hamdolsun’ olmadı ama buraya hocam!
Uzun bir sessizlik oldu. Dışarıda hava iyice kararmış, Thames nehrinin suları kurşunilikten çıkıp kara ve kıvamlı bir balçık rengine doğru dönüşmüştü.
-Başka ne yapılabilir bilmiyorum doğrusu ama yine de durum o kadar kötü sayılmaz, diye mırıldandı üyelerden biri. Hani o çok çalıştığını ileri sürmesine rağmen imtihanda başarılı olamamış öğrencilerin hayal kırıklığını andıran bir tını vardı sesinde.
-En son yine komitemiz tarafından tasarlanıp uygulamaya geçilen TV’de Ramazan programları projemizden çok randıman aldık. Hatırlarsınız o zaman bazı arkadaşlar, yahu olur mu, biz Müslümanları dinden soğutalım diye kafa patlatıyoruz; siz ise adamlarda dini şevk ve gayreti artıracak şeylerden bahsediyorsunuz diye itiraz etmişlerdi.
Üyelerin çoğu, ‘’evet öyle olmuştu’ makamında başlarını salladılar. Adam devam etti.
-Televizyon ekranlarında dini program müthiş bir fikirdi ve bu müthiş buluşu yapan arkadaşımız şu anda aramızda bulunmuyor. Hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Evet, fikir ummadığımız ölçüde parlak bir başarıya götürdü bizi. Televizyon böyle bir şey dünyanın her yerinde ama Türkiye’de biraz daha farklı gelişmeler oldu. Televizyonun yanına hangi büyük ve güzel fikri getirseniz, bir zaman sonra o güzel ve büyük fikir adeta sersemliyor, değersizleşiyor ve içten içe çürümeye başlıyor. Din, özellikle İslâm, biliyorsunuz görsellikten en uzak dindir. Müthiş bir soyutlama gücü ve kabiliyeti üzerine kuruludur ve insanın soyut kelimelerle anlatılan bir hakikati kavrayabileceği esasına dayanır.
-Ya televizyon, diye araya girdi birisi.
Adam dönüp arkadaşına baktıktan sonra pası iyi değerlendirdi,
-Televizyon soyuttan nefret eden bir oyuncaktır. Orada her şeyi görürüz, gösteririz, görerek var eder ve satarız. Müslümanların eline televizyon ve din gibi iki kavramı verince onlar, ‘ha bu iyi bir şey; din propagandası yapar dindar sayısını artırır, yeni nesilleri dindar yetiştiririz’ diye sarıldılar ama sonuç ortada. Yeni kuşaklarda seküler eğilimler tırmanışa geçti hamdolsun!
Üyelerden birisi, ‘Hamdolsun burada olmadı ama hocam’ diye takıldı.
Ben en çok orucu ne kaçırır sorularına bayılıyorum
Öteki aldırış etmeden sözlerine devam etti, ‘Bugünlerde Türk ekranlarına ara sıra göz atıyorsunuzdur umarım; ben şahsen her gün en az üç-dört saat izlemeden yapamıyorum. Alışkanlık oldu kısa sürede. Hele ‘Ramazan hocaları’ olgusu baş favorim. Dini ve yüksek hakikatleri o buram buram sahtelik kokan theatral ifadelerle nasıl ucuzlattıklarını gördükçe keyiften eriyorum yerimde. İnanamazsınız, dini kullanarak satmadıkları ticari ürün kalmadı yahu. Garibanlar ticari reklam vasıtası olarak kadın objesi kullanılmasından ürküyorlar ama dini unsurları inanılmaz bir iştahla sömürüyorlar.
-Doğru söylüyorsun dedi arkadaşı, ‘O dini müzik diye yaptıkları çufçuflu ilahiler nedir yahu; profan türkü melodilerine çakma sözler yazıp kendilerine enikonu bir hayran kitlesi yarattı adamlar. Bilirsiniz bu Müslümanlarda son derece asil ve yüksek kaliteli bir dini müzik geleneği vardı; şimdi sizlere ömür! Yeni yeni şehirleşmekte olan nüfus, özellikle kadınlar TV bağımlısı oldular. Bu arada evlenme programlarını teklif eden arkadaşı özellikle kutlamak isterim. Çok randıman alıyoruz bu sıralar o keşiften…
-Ben en çok, ‘orucu ne kaçırır’ sorularına bayılıyorum dedi öteki. Yıllardan beri bir türlü öğrenemediler gitti. Harika bir şey yahu! ‘Bu soru bir sektör oldu, sektör demişken hatırlatayım; Ramazan sektörü diye yeni bir iş kolu oluştu Türkiye’de çabalarımızla. Yüzlerce binlerce cerbezeli imam, fıkıhçı, müzisyen, enstrümantalist, sunucu ekmek yiyor bu sektörden; Onlar ekmek yedikçe insanlarda dini haşyet duygusu azalıyor, nasıl ifade edeyim bilmem ki, dini kavramlar Türkiye’de bir kozmetik ürün haline geldi. Her firma kendi ürünümü satacağım derken dinin dibini kazıyorlar bir güzel…
Başkan, ‘ilginç’ dercesine bir kaşını kaldırarak gülümsedi. ‘Yani diyorsun ki böyle giderse birkaç on yıl sonra İslâm’ın içi tamamen boşalmış olur yani.’
-Aynen öyle muhterem başkanım dedi adam. Hani şu TV’deki Ramazan programlarını bu seviyesiyle oniki aya yayabilsek, bir yıl sonra garanti ederim ki Müslüman nüfusta seküler eğilimler fışkıracak ve dinlerinden uzaklaşıp kapağı Ateizm’le Deizm arasında bir limana atacaklardır.
-İnşallah inşallah diye mırıldanarak ellerini ovuşturdu ‘Uluslarası Müslümanları Kepaze Etme Komitesi’(*) başkanı Sir Charles ve ilave etti, ‘Açın bana şuradan bir Türk televizyonu da Ramazan programı seyredelim; bakalım denildiği kadar var mı?’
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016