Aydın Selcen
İç savaş kaçınamayacağımız bir alınyazısı değil. Buna karşılık, “burada olmaz” deyip, hafife alınacak bir ihtimal hiç değil. İç savaşlar malum birden, başlangıçta küçük, önemsiz görülen bir olayla başlar ve kolay bitmez. İç savaştan önceki son çıkış başkanlık seçimi olabilir mi? Olabilir…
Bir kutuplaşma, ikiye bölünme meselemiz var, referandum sonucunda belirginleşen. Bu konuda saygın Şükrü Hanioğlu hocamız iki yazı yazdı: “Seküler ilerlemecilik-ihya temelli muhafazakârlık” diye tanımlamış toplumun yarılmasını.
Bir iç savaş korkumuz var: Bosna’dan gelip, Irak ve Suriye’yle dibimizde dolanan, “ya bizde de olursa” diye ürküten. Değerli Ümit Kıvanç ağabeyimiz yazdı onu da.
Bunlardan başka hani şu “düşük yoğunluklu çatışma” var bir de. Bilge kişilerimizden Baskın Oranhocamız, benim “gelecekte geçmiş” veya “tarihte ters perende” filan dediğim, o konuya değinmiş son yazısında. Biliyorsunuz, Kürt konusu temel ayrışmamızı dikine kesiyor. Yani yeri gelir, ilerlemeciler, ihyacılar bir olur, Kürdün tepesine biner ya, onu diyorum.
Durum böyleyken, “eski Türkiye artık yok” ve zamanında yapılırsa 2019’da olacak Başkanlık Seçimi duvarına doğru ulusça yolcusu olduğumuz otobüsü tam gaz süren bir bıçkın sürücümüz var. Gerçeküstülük boyutunu zorlayan son trafik kazalarımızdan birinde bir betonyer, köprüden aşağıdaki yoldan geçen otomobilin üzerine düşerek ezdi. Nerede? Kadıköy’ün göbeğinde. İşte sürücümüz o kıvamda.
Alıntıdan alıntıya koşuyoruz bu Pazar yazısında ama bir de KONDA’nın son “Türkiye’de Donan Siyasetin Şifreleri” araştırmasını yapan Yasemin Yılmaz’ın girişte belirttiği “AKP seçmeninin tercihleri ve saikleri incelendiğinde, muhalefetin buradan oy devşirmek için Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsı üzerinden siyaset kurmaya çalışması anlamsızdır” saptamasını da kenara koyalım.
Şimdi malzememiz, hazır olduğuna göre yemek tarifine geçebiliriz. İç savaş kaçınamayacağımız bir alınyazısı değil. Buna karşılık, “burada olmaz” deyip, hafife alınacak bir ihtimal hiç değil. İç savaşlar malum birden, başlangıçta küçük, önemsiz görülen bir olayla başlar ve kolay bitmez.
İç savaştan önceki son çıkış başkanlık seçimi olabilir mi? Olabilir: “Verin 400 milletvekilini huzur içinde çözülsün” var. “Siz milletsiniz, onlar (yani biz mi?) illet” var. (Seksen değil) “Elli milyonluk Türkiye’nin istikbalini kurtarmak” var.
Siyaset bilimi siyaset değil. Siyasetin zamanı zoraki kısa vadeli. Siyaset biliminin baktığı yüzer yıllık, insanbilimin baktığı biner hatta milyon yıllık dönemler siyaset için anlamlı değil. Değil de, temel değerlerde uzlaşamıyoruz.
Hukuk devleti, adalet. Kim diyebilir “adalet bana lazım değil, bana reis yeter” diye? Burası tamam, gerisi hem basit hem karışık: Laiklik-Çoğulculuk-Katılımcılık. Toplum ikiye bölünmüşse, bunlar hoşgörüde değil hukukta uzlaşır. Kurallar açık olacak. Yani eğitime ve adalete İslam’ı karıştırmayacaksın.
Kürd’ün anadilde eğitimi, Alevi’nin cemevine cami gibi mabet statüsü talebi, kadının “kıyafetime karışma” çığlığı, LGBTI’nin “farklılığımdan korkma, ben mutluysam hepiniz mutlu olursunuz” çağrısı vb. Bunları da çoğulculuk başlığı altında çözmek mümkün.
Yönetimden memnun muyuz? Değiliz. AKP öncesinde çok mu memnunduk? Hayır değildik. Ankara’nın her işimize burnunu, cebimize elini yerli yersiz sokması iyi mi? Değil. Devlet aygıtını yeniden tanımlamamız ve küçültmemiz lazım. TSK dahil hatta başta.
Yönetilenle yönetilen arasındaki uzaklığı daraltmalıyız. Yönetilen, karar alma süreçlerine katılımının sonuçlarını görebilmeli. Fransa’nın III’üncü Cumhuriyeti’nden kopyalayıp, Fransa elli kere reforme etmişken, çivi söktürmediğimiz idare yapısını yenilemeliyiz. Seçim sistemini değiştirmeliyiz.
Tüm bunları da tempolu bir biçimde belki uzatmadan altı ayda, şok tedaviyle yapmalıyız. “Dur bakalım… peyderpey… tedricen…” gibi uyarılara kulaklarımızı tıkayarak. İte dürte, bu girdiğimiz cehennem cenderesinden belki o zaman çıkarız.
Ha aramızdan bir arkadaş, “ya benimsin ya kara toprağın” der de yine yakmaya yönelir mi köküne kadar bu ülkeyi? Orası meçhul. Danton’a atfedilen “cüret, cüret, daha fazla cüret ve vatan kurtulmuş olacak” ve Napolyon’a atfedilen “önce angaje olalım, gerisine sonra bakarız” sözleriyle bitirelim yemek tarifimizi. Umarım beğenirsiniz.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024