Aydın Selcen
Suriye’de etkimizi sahaya ancak Rusya ve İran’la aynı takıma geçerek yansıtabildik. Ama o ikili, sahaya Esat’ı ayakta tutmak, biz ise başlangıçta devirmek için girmiştik. İkisi aynı anda olamayacağına göre, bir taraf ödün verecek. İçinde bulunduğumuz ortamda Moskova’ya ters gidemeyeceğimize göre, demek ki Putin bize hem Esat’la yeniden ilişki tesis etmeyi hem Kürtlerin PYD dışında bir isim altında da olsa, siyasi çözüm müzakerelerine katılmasını bir noktada kabul ettirecek.
Ortadoğu’da neredeyse kanlı ama bir o denli siyaseten hareketli ve belki o sinematografik yetmişleri andıran bir döneme girdik. Kıdemli bölge uzmanı Cengiz Çandar’ın “Mezopotamya Ekspresi” o dönemi, sevgili Fehim Taştekin’in “Rojava: Kürtlerin Zamanı” bu zamanları anlamak için iyi birer kılavuz. Kendimizden o kadar eminiz ki, her ikisi de yurtdışında. Demek ne diyeceklerini merak dahi etmiyoruz, bildiklerimizle birbirimize pek güzel yetiyoruz, ne mutlu bize.
İki komşumuz Irak ve Suriye’de başkentlerin diktatoryal şiddet tekeli ortadan kalkınca görülmedik vahşetin kapıları açılmıştı. IŞİD bu alanda zirveye çıktı. Ardından ABD’de Trump’ın başkan seçilmesi, Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Muhammet Bin Salman’ın (MbS) ipleri ele alması kemikleşmiş sorunlarda beklenmedik adımlar ve öngörülemez hamleler doğurdu. Dolayısıyla, IŞİD belası denetim altına alınmış görülürken, Ortadoğu’da köklü dönüşüm henüz hızını yeni alıyora benzer.
Şimdilik bu alt-üst oluşta üstte kalan taraf İran. Bağdat, Şam, Beyrut ve Sana’da etkisi artık tartışılmaz boyuta ulaştı. Tahran’dan Lazkiye ve Beyrut’a kara köprüsünü de kurdu. Buna karşılık MbS, Lübnan Başbakanı’nı Riyad’a çağırıp, istifaya zorladı. Filistin Devleti Başkanı Mahmut Abbas’ı da aynı biçimde Riyad’da ağırlayıp, ağır koşullarda bir barış planını kabul etmeye yahut iki ay içinde istifaya. Yemen’de Husilere karşı ayaklanma çağrısı yaptırdığı devrik başkan Ali Abdullah Salih, ertesi gün Birleşik Arap Emirlikleri korumasına sığınmaya çalışırken o Husilerce infaz edildi.
Yetmedi, Başkan Trump’ın bu hafta ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını ilan edeceği söylentisi yayıldı. MbS’nin Abbas’ı kabule zorladığı planda da Doğu Kudüs yerine, kentten İsrail’in inşa ettiği duvarla ayrık Abu Dis’i onun yerine Filistin’in (sanki Doğu Kudüs’müş gibi yaparak) başkenti yapmakla yetinmeyi önerdiği basına sızdı. İsrail’in tüm yerleşim birimlerinin yerlerinde kalması, bu önerilen bölük pörçük Filistin devletine Mısır’ın Sina yarımadası kuzeyindeki kayalık bölgeden Gazze’ye bir bağlantı kurulmasının tatlandırıcı olarak öne sürüldüğü de sızan bilgiler arasındaydı.
İstifaya zorlanan Hariri’yi Riyad sürgününden Fransa Cumhurbaşkanı Macron kurtardı. Elysée Sarayı’nda ağırlanan Hariri Beyrut’a Mısır’a uğrayarak döndü ve Lübnan Cumhurbaşkanı Aoun’un ricasıyla istifasını askıya aldı. Şimdi hem kendi yerini eskisinden daha sağlama aldığı, hem Hizbullah’ın da bu itişmeden meşruiyetini tahkim ederek çıktığı görülüyor.
Macron bir diplomasi hamlesi daha yaptı, Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) Başbakanı Neçirvan Barzani’yi de Elysée’de konuk etti. IKB Başbakanı Fransa’ya Türkiye üzerinden gitti. Bu seyahate Ankara tarafından ön onay Bağdat’tan alındı mı, İstanbul’da en azından (bence olması gerektiği gibi) MİT Müsteşarı düzeyinde bir yüz yüze görüşme yapıldı mı bilmiyoruz. Ancak bir kenara yazalım ve Macron’un diplomasi oyununu renkli oynadığını da kaydedelim.
Rusya ise siyasi çözümün zemini olacak Suriye Halklar Kongresi’ni toplamak ve söz konusu kongreye Kürtlerin bir biçimde katılımını sağlamak girişimlerini sürdürüyor. Öte yandan, her fırsatta YPG kisvesiyle PKK’yi silahlandırmakla suçladığımız ABD’nin bugüne dek hiç yapmadığı biçimde, Rus silahlı kuvvetleri temsilcileri YPG komutanlarıyla Deyrezor’da bir ortak basın toplantısı düzenledi, kentin IŞİD’den kurtarıldığını ilan etti. Ankara’dan bu konuda henüz bir tepki duymadık.
Dahası Rosneft üzerinden Rusya, IKB’de de etkin. Boru hattı zaten çalışıyor, hiç (iyi ki) kapanmadı. Bakarsınız IKB hükümetinin taahhüt ettiği gibi doğal gazın Türkiye’ye verilmesi projesini Rosneft üzerinden Ruslar organize eder belki neden olmasın? IKB’ye ilişkin olarak bizim tek yaptığımız ise adeta 2003’e geri dönerek Müslüman Kardeşler IKB şubelerinden Kürdistan İslami Birliği yöneticisi Selahaddin Bahaddin’i Ankara’da ağırlamak oldu.
Irak’ta mayıs ayında seçimler yapılacak. Seçimlerden önce yine Şii-Kürt ittifakı kurulabilecek mi, KDP ve KYB seçimlere zoraki tek listeyle girebilecek mi? KYB, tek başına hareket ederek Abadi’yi destekler mi? Desteklerse, Ankara’nın kendi sınırımızın ve tarihsel ilişkilerimizin olduğu KDP yerine KYB’yi tercih etmesi zor. Bir yanda KYB-İran ilişkileri var, diğer yanda halen PKK’nin elindeki üst düzey MİT görevlilerinin KYB bölgesinden kaçırılmış olduğu gerçeği.
Suriye’de etkimizi sahaya ancak Rusya ve İran’la aynı takıma geçerek yansıtabildik. Ama o ikili, sahaya Beşar Esat’ı ayakta tutmak, biz ise başlangıçta devirmek için girmiştik. İkisi aynı anda olamayacağına göre, bir taraf ödün verecek. İçinde bulunduğumuz ortamda Moskova’ya ters gidemeyeceğimize göre, demek ki RF Devlet Başkanı Putin bize hem Esat’la yeniden ilişki tesis etmeyi, hem Kürtlerin PYD dışında bir isim altında da olsa, siyasi çözüm müzakerelerine katılmasını bir noktada kabul ettirecek. Irak’ta ne kadar “bundan sonra tek muhatap Bağdat” desek de, sınırdaşımız KDP olmadan Bağdat siyasetine doğrudan etki etmek zor yahut olanaksız. Ortadoğu genelinde de adı “Arap Baharı” veya ne derseniz bu tarihsel alt-üst oluş bitmedi, sürüyor ve uzun yıllar daha sürecek.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024