Aydın Selcen
ABD, Türkiye’yle TSK’nın Fırat’ın doğusuna tek yanlı askeri müdahalesinin (hariciye ağzıyla) “modalitelerini” konuşur duruma sürüklenmiş oldu. Erdoğan, ABD’yi SDG yerine TSK ile çalışmaya, sınırboyundan uzaklaşıp Fırat vadisine odaklanmaya, SDG’nin yapısını dönüştürüp, PYD’yi ENKS ile ikameye zorlamayı hesap etti.
“Uluslararası İlişkiler”, varlığıyla yokluğu dahi tartışmalı bir disiplin. Örnekse, ben Marmara Üniversitesi İngilizce Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden 1992 yılı mezunuyum. Diplomama bakarak, sıhhi tesisatçı, marangoz gibi bir meslek sahibi iddiam olamaz. Hariciyede yirmi yıl meslek memurluğu yapıp, Erbil Başkonsolosu’yken birinci derece birinci kademeye 2010 Aralık ayında yükselip, 2013 Haziran ayı başında istifa ettim ama bu yirmi yıllık deneyimimin de beni bir meslek sahibi yaptığı söylenemez. Ancak “müstafi başkonsolos” gibi, anlamı meşkuk bir sözde unvan sahibi olabildiğim ileri sürülebilir belki.
Dolayısıyla, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından birkaç gün içinde Suriye sınırında “Fırat’ın doğusu” denilen üçgen bölgeye bir askeri harekat eylemini, belirli bir kurallar silsilesi, bir uzay içinde değerlendirmek anlamlı değil. Bu gerçekleşmesi bence artık kuvvetle olası eylemi ancak bağlamına oturtmaya çalışabiliriz. Bağlam deyince ülkemizin Ortadoğu sınırlarında tam bir anarşinin hüküm sürdüğünü söyleyemesek de, 2011’den yana yaşanan gelişmelerin, Türkiye-Suriye sınırını geçirgenleştirdiğini, silikleştirdiğini söylemek de herhalde yanlış olmaz. Bugün Türkiye-Suriye sınırıyla, mesela Türkiye-İran sınırı kağıt üzerinde “aynı” olmakla birlikte, bağlam bakımından çok farklı.
Öyleyse, bu verili olayı yani Fırat’ın doğusu’na Türkiye’nin tek yanlı askeri harekatını, dışarıda sahadaki oyunculara ve içeride karar alma mekanizmasının işleyişine bakarak değerlendirelim. O arada “harekattan” ne anlamamız gerektiği üzerinde de duralım. Bunu yaparken de, “doğru/yanlış”, “severim/sevmem” gibi öznel ve bu örnekte anlamsız yaklaşımlardan da mümkün oldukça uzak durmaya çalışalım. Oluru, olmazı, olacaksa ne, nasıl oluru ve olası sonuçlarını gözden geçirelim.
Suriye’deki en büyük oyuncu ABD, zira küresel güç. ABD küresel güç ama Suriye’ye dahli gönülsüz, hedefleri kısıtlı. Hedeflerine göre askeri mevcudiyeti de öyle. Birkaç bin Özel Kuvvet mensubundan söz ediyoruz. Bunlar da muharebe için değil Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) eğitmek, donatmak, SDG’ye hava desteğini yönlendirmek, (yüz yüze sorgular dahil) istihbarat toplamak, gözlem yapmak amacıyla orada bulunuyor. ABD’nin açıkladığı önceliği IŞİD’i yok etmek. Açıklamadığı ama bizim anladığımız ikinci önceliği Fırat’ın doğusu denilen alanı İran’a kapatmak. Üçüncüsü de Rusya ve İran’a altın tepsi üzerinde bir topyekün Suriye zaferi sunmamak.
ABD Başkanı Trump IŞİD için “30 gün içinde tamam” dedi. Bu açıklamanın Türkçe’ye tercümesi “madem 30 gün içinde IŞİD tamam, öyleyse sizin de terör örgütü listenizde olan PKK’nin uzantısı olduğunu bildiğiniz YPG/YPJ ile bu amaca yönelik kurduğunuz geçici işbirliğiniz de 30 gün içinde tamam” oldu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ABD’li muhatabı Pompeo ile Vaşington’da görüştü. MİT Başkanı Fidan da Vaşington’a gitti. ABD Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey Ankara’ya geldi, oradan önce PYD dışındaki Suriye Kürtlerin çatı yapılanması ENKS heyeti ile de görüştüğü Gaziantep’e, ardından Fırat’ın doğusuna geçti. Son olarak, Erdoğan ile Trump telefonda konuştu.
Demek ki, Türkiye ile ABD arasında bir iletişim kopukluğu, temas eksikliği, karşılıklı yanlış anlaşılmadan söz etmek güç. Jeffrey ziyaretinden sonra yapılan ortak yazılı açıklamaya yaslanırsak ABD tarafının, Türkiye tarafının “tek yanlı askeri müdahale” iradesinin, niyetinin karşısına “ortak planlama” sulandırmasını koyduğunu, “Münbiç’in ötesi” ibaresinin de muğlak biçimde “Fırat’ın doğusu” demek olduğunu tefsir edebiliriz. Ancak bunun ardından gelen Trump’ın “30 gün içinde” pasını, Erdoğan’ın “birkaç gün içinde” şeklinde değerlendirmesi, bu defa “ortak planlama” ibaresinin yorumunu “eşgüdüm”, “daimi istişare” yönüne büktü. Nitekim, telefon görüşmesi ardından Beyaz Ev’in yaptığı açıklamada da “tarafların kendi güvenlik hedeflerine ulaşmasında eşgüdümün sürmesi” denildi.
Yani ABD, Türkiye’yle TSK’nın Fırat’ın doğusu’na tek yanlı askeri müdahalesinin (hariciye ağzıyla) “modalitelerini” konuşur duruma sürüklenmiş oldu. Erdoğan, ABD’yi SDG yerine TSK ile çalışmaya, sınırboyundan uzaklaşıp Fırat vadisine odaklanmaya, SDG’nin yapısını dönüştürüp, PYD’yi ENKS ile ikameye zorlamayı hesap etti. “Kürt kim, Arap kim iyi biliriz” diyerek, öncelikli hedeflerin Arap nüfusun daha yoğun olduğu Tel Abyad/Gre Spi ve Ras El Ayn/Serekani olacağını hissettirdi. “Hedef ABD değil” diyerek de buralarda, ABD bayrağı ile işaretlenerek, görünür kılınan “Gözlem Noktası” adlı ABD Özel Kuvvetleri’nin yerleştiği kimi yapıların yanına, çevresine TSK unsurlarının girebileceğini duyurmuş oldu.
ABD, YPG/YPJ ile ortaklığının geçici olduğunu söyleyegeldi. Rusya, doğrudan Suriye devletiyle işbirliği yapmanın göreli avantajını kullanırken, ABD türlü türlü milis güçlerine muhtaç kaldı. Plan işlerse, ABD Türkiye’yi Rusya’nın kucağından çekmiş, IŞİD’le mücadelede kendine bir devlet-ortak bulmuş, İran’ı çevreleme stratejisine Türkiye’yi de koşmuş, Suriye’de minimal yatırımla maksimum getiri elde etmiş olur. Alan razı, satan razı: “win-win”. Erdoğan da, Kobane-Kamışlı arasını dilimlemiş, ABD-PYD ortaklığını bozmuş, yerel seçimlere “Rojava fatihi” ünvanıyla girmiş, muhalefeti de hepten darmadağınık etmiş.
Suriye sınırında topografik engel yok, arazi dümdüz. Münbiç’te ortak devriye yapabilen Türkiye ve ABD silahlı kuvvetleri arasında bir “kaza” olasılığını en aza indirgeyecek işleklikte iletişim var. Zaten böylesi bir kısıtlı harekatta fazlaca gereksinim duyulmayacak hava sahasının açılacağını sanmam. Hava sahasını ABD İncirlik’te konuşlu hava gücüyle denetime devam edecek. En zayıf el, alelusül Kürtlere dağıtılmış durumda. ABD ile de, doğrudan Amude, Kobane vb yerleşim birimlerine müdahale olmazsa TSK ile de çatışacak değil. Şam ile arka kanaldan anlaşması da ABD sahada oldukça mümkün değil.
Kobane’den Kamışlı’ya uzayan sınır şeridinin Fırat Kalkanı bölgesinden farkı nüfusun ağırlıklı olarak Kürt olması. Bu Kürt nüfus sanıldığı yahut anlatıldığı gibi namlu ucunda PYD’yi desteklemiyor, gönülden PYD’ye bağlı. Nereden biliyorum? Çünkü 2011 sonrasında 2003 sonrasında Irak Kürdistanı ile yaşanana benzer patinajlar yaşanmasın diye Erbil’den şimdi ENKS denilen yapıyı oluşturan KDP-KYB iltisaklı partilerle ilk temasları acizane bendeniz kurmuştu. Buraların Afrin’den farkı da, buradan öteye gidecek yer olmaması. Dolayısıyla YPG/YPJ’nin tüm yerleşim birimlerinden silah zoruyla sürülmesi gibi bir hedef izleneceğini de sanmam.
İçinde bulunduğumuz ekonomik daralma, toplumca fakirleşme döneminde, Karadeniz’de Sürmene’ye, Doğu Akdeniz’de İskele’ye (KKTC) deniz üsleri, Katar, Kuveyt, Sudan’a destek derken, Idlip, Afrin, Bab Cebi ucu açık askeri taahhütler berdevam. Terör meselesine gelirsek de diyelim Soylu’nun dediği gibi “dağdaki son 700 terörist” bu kış yok edildi. Diyelim Genelkurmay Başkanı Org. Güler’in görevi devralırken söylediği gibi “teröristle mücadele” başarılı oldu. Diyelim düz ovada Suriye sınırı 15-20 km. aşağıya kaydı. Ya sonra? Buradan kurucu vizyon çıkmaz, buradan ancak yıkıcı anti-vizyon çıkar. “Viva la Muerte” kafası çıkar. Bu yolun sonu dön dolaş, aynı yere çıkar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.04.2025
23.02.2025
27.01.2025
9.12.2024
19.11.2024
11.11.2024
2.11.2024
1.08.2024
14.06.2024
14.04.2024