Ayhan BİLGEN
Hiçbir proje toplumsal karşılığı yokken uzun süreli ayakta tutulamaz. Irak Şam İslam Devleti isimli örgütün Suriye’de yakalayamadığı alan hakimiyetini Irak’da hayata geçirmesi, önemli bir tarihsel arka plana dayanmaktadır. Saddam’ın
iktidardan indiriliş süreci ve sonrasında yaşananlar yani geçiş dönemi planlamasının biriktirdikleri, IŞİD’i askeri ve siyasal güce dönüştürdü.
Eski rejimin sahiplerini sistemin içinde tutmak değişim süreçlerinin en zor konusudur. Buna bir de bölge ülkelerinin hamleleri eklenince kaos kaçınılmaz hale gelir. Türkiye’nin himayesindeki Tarik Haşimi’nin IŞİD ile ilgili olumlayıcı
değerlendirmeleri, eski BAAS komutanlarının bir bir IŞİD saflarına katılması, durumun analizine ışık tutan önemli sinyallerdir.
Türkiye’nin Suriye politikasını “Esad gitsin de ne olursa olsun ile Kürtler yeni bir statüye kavuşmasın” yaklaşımlarının üzerine oturtması, IŞİD gibi yapılara destek olma yada en azından göz yumma stratejisini beraberinde getirmiştir.
Türkiye’nin müttefiklerinin uyarı ve tepkileri üzerine cami avlusuna bırakılamayacak ilişkilere sahip bu tür örgütlerin tehdit-pazarlık tarzı elbette kendine özgüdür.
Başbakan’ın Reyhanlı olayında sergilediği ısrarlı tutum, aslında bugün konsolosluk baskınında devam eden yakıştıramama ve hayal kırıklığının psikolojik arka planını yansıtmaktadır.
Bu süreç, ister bölgenin Afganistan yada Lübnan’a benzemesi sonucunu doğursun isterse fiilen etnik ve mezhepsel yeni sınırların çizilmesini beraberinde getirsin Türkiye’yi zor duruma sokacaktır. İran’ın Körfez ülkeleri ile kavgasını
Irak ve Suriye topraklarında vermesi kaçınılmaz bir durumsa, Türkiye’nin kendine “ehven-i şer” komşu aramaktan başka yapabileceği çok şey kalmaz. Kürtlerle yada İslam devleti ile komşu olmak arasında sıkışan bir Türkiye’nin iç
politikada atması gereken acil adımlar, daha fazla ötelenemez hale gelecektir.
Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığından vazgeçirecek düzeye ulaşır mı bu sıkışma bir iki hafta içinde göreceğiz. Siyasal sıkışma ve toplumsal kırılmaları aşmanın araçlarından birisi olan seçimler yeni bir denge ve uzlaşma sağladığı ölçüde işlevsel olur. Sadece gücünü pekiştirme ve elini rahatlatma niyetiyle yapılmış bile olsa, görece bir dinginlik sağlayacak olan seçim mekanizmasının parti içi dengeleri de yeniden şekillendireceği açıktır.
Üç dönem krizi nedeniyle tüzüğünü değiştiremediği için partili cumhurbaşkanına uygun anayasa yapmak zorunda kalan bir ülke olmak, demokrasi tarihine geçecek bir örnek durumdur.
Erdoğan’ın başbakanlıkta kalması dışında, cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçim arasındaki süreyi koruma imkanı kalmayacaktır. Acil mini anayasa paketi içinse ya mevcut parlamentoda ittifak aramak yada anayasa değiştirecek
sayıyı bulmak için sandığa gitme riskini göze almak gerekir.
Ortadoğu’da büyük devlet hayalleri kurarken Irak Şam İslam Devleti’ne çarpmak biraz garip bir kader olsa gerek. Bu krizden sınırları büyüterek çıkabilmenin tek yolu Kürtlerle kurulacak ilişkiden geçiyor ve bu ilişki bir çocuğun bayrak
direğine tırmanması ile imkansızlaşabiliyorsa vay Türkiye’nin haline.
ÖZGÜR GÜNDEM
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015