Ayhan BİLGEN
SAMER düzenli kamuoyu araştırması yaparak, Kürt sorununun çözümünde güven duyulan kurumlar üzerine analizler yayınlıyor. Oldukça geniş bir yelpazede sunulan alternatiflere rağmen, Diyarbakır’dan seçilen üç yüzün üzerinde denek son derece umutsuz cevaplar veriyor. Neredeyse çözüm konusunda hiçbir kuruma güvenmiyorlar dedirtecek bir tablo ortaya çıkmış.
Zaten Türk halkı ve devleti de onlara güvenmiyor diyerek kolayca işin içinden çıkmak mümkün.
Bu durumun nedenlerini sorgulamaya başladığınızda derin tarihi arka plana gitmeye bile gerek duymuyorsunuz. Sadece son dönem gelişmelerin Kürtlerin algı dünyasındaki yansımalarını ele almaya çalışalım.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun ziyareti sırasında kendisine sunulan ve O’nun da itiraz etmediği resmi rakamlara göre Myanmar’da hayatını kaybeden Müslüman sayısı Roboski’de hayatını kaybedenlerin sayısına yakın. Oraya yönelik haklı duyarlılığın ve kampanya yoğunluğunun Uludere ile karşılaştırmasını yaptığınızda ortaya utanç verici bir tablo çıkıyor.
Roboski’yi kendine dert edinen bir avuç MAZLUMDER’li Ankara Yüksel caddesinde stant açtığı için kendisini solcu olarak tarif eden bir kurumun temsilcilerince tehdit ediliyor, standı kapatmaları isteniyor. MAZLUMDER İstanbul Şubesi bu konuya dikkat çekmek için Fatih Camisinde iftar düzenliyor ama onlar da ellerine bayrak tutuşturulmuş, Kürt hassasiyeti olan İslami çevrelerin fiziki saldırısına maruz kalıyor. Saldıranlar münferit vaka bağlamında ele alınıp serbest bırakılırken, polis bu provokasyonun İran ve Suriye bağlantılarını araştırmayı tercih ediyor. Provokasyon olarak görülen saldırı değil, düzenlenen iftar ve orada taşınan pankartlar.
Siz otuz beş yakınınızı bir saldırıda kaybetmiş olsanız ve üzerinden sekiz ay geçmesine rağmen , hiçbir sorumlu bulunamamış, kimsenin cezalandırılmamış olması karşısında vatandaşı olduğunuz ülkede kime, hangi kuruma güven duyabilirsiniz ?
İletişim imkanlarının bu kadar yaygınlaştığı, herkesin her şeyi izleyebildiği bir dünyada Suriye’li bir Kürt olsaydınız hangi komşu ülke halkına güvenir, hangi devletin adalet ile tavır alacağını düşünebilirdiniz ?
Düne kadar aşağılamayı resmi politika olarak sürdürüp bugün doğrudan Petrol anlaşması yaptığımız, başka Kürt gruplarına karşı bizim için savaşmalarını istediğimiz Irak Kürtleri’ne aynı soruyu sorsanız farklı bir cevap alabilir misiniz ?
Diplomasi de, güvenlik de, dış ticaret de insan üzerinden yapılır. İnsan psikolojisini, toplumsal gerçekleri, yok sayarak siyaset üretmeye, stratejiler geliştirmeye çalışırsanız hayal dünyanızda yaşamaktan öteye geçemezsiniz. Türkiye bölgesel rol üstlenme çabalarında megalomani ile paranoya arasında git gel yaşamaya mahkum gözüküyor.
Politik aktörlerin hali böyle de köşe yazarlarının, aydınların, strateji uzmanlarının hali çok mu farklı ? Düne kadar Kürt hareketini Alevilerin yönettiğini yazıp çizenler, Hüseyin Aygün olayı üzerinden yaptıkları müthiş analizlerde Alevi-Kürt savaşı senaryoları ile sahneye çıktılar.
Türkiye kurumlarına karşı bu kadar derin bir güvensizlik duygusu taşıyan Kürtler mi anormal yoksa bu ülke kurumlarını gayet iyi yönettiğini , yaşanan gelişmeleri gayet iyi analiz ettiğini düşünenler mi ?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015