Ayhan ONGUN
''Kaldır başını ve dimdik dur.
Bu senin değil, ülkemin ayıbı.
Hırpalanmış yerlerinden öperim çocuk...''
Nazım ustanın dizelerinde dile getirmeye çalıştığı bu acı gerçek daha ne kadar yüreklerimizi acıtacak?
Daha ne kadar bu ayıplarla yaşamaya devam edeceğiz?
Henüz 15 yaşındaki bir çocuğun vicdanlarımızı titretecek, insanlığımızdan utandıracak bu hazin ölümü de mi yumuşatamayacak nasırlaşmış yüreklerinizi?
Ne hayalleri vardı kim bilir Berkin Elvan’ın!
Mahallenin en güzel kızına o da tutkundu belki. Bir kırmızı karanfili takıp göğsüne, tüm mahcubiyetine inat, biraz ürkek, biraz utangaç ama bir o denli onurlu, yine de gözlerini kaçırarak; aşkını itiraf edeceği günlerin hayaliyle birlikte girecek toprağın altına.
Kim bilir başka ne hayallerini, umutlarını da birlikte gömeceğiz, iskelete dönüşmüş bedeniyle birlikte.
Berkin, bu ülkenin geleceğiydi!
Geleceğe yönelik tüm umutlarımız ve hayallerimizle birlikte Berkin’in kalın kaşlarının altından bakan gözlerindeki o derin hüznü de yitirdik artık.
Oysa çocuk yaştaki Berkin’in gözlerinden bakabilseydik dünyaya, onun yüreğindeki sevgiyi, umudu, yaşama sevincini hissedebilseydik, taşa kesmiş yüreklerimizde; daha bir güzel, daha bir yaşanır olurdu bu dünya!
Başka Berkinler ölmesin, analar ağlamasın, dinsin bu gözyaşları, bitsin bu kin ve nefret, diyebilmeyi ne çok isterdim.
Ancak, ülkeyi yönetme iddiasında bulunan siyasetçilerin toplumu geren, kutuplaştıran nefret söylemleri sürdükçe, kan ve gözyaşından beslenen hırs ve ikbal hesapları bitmedikçe bu ülkede Berkinleri korumamız mümkün görünmüyor.
Yaklaşan yerel seçimleri bir ölüm-kalım savaşına döndürmeye çalışan siyaset baronlarının ne Berkinleri, ne Berfo anaları, ne de ülkenin geleceğini düşünecek halleri, yaklaşan karanlık günleri görecek gözleri var.
Onların gözünde ölen her çocuk; kanla, gözyaşıyla, zulümle elde ettikleri iktidarın güvencesidir.
Onlar için ne taşlanan, yakılıp yıkılmak istenen parti binalarının, ne de indirilen tabelaların bir önemi ve anlamı yoktur.
Onlar için, iktidara giden her yol mübahtır ve bu yolda ölen Berkin’lerin, Suriye’li çocukların, Roboski mağdurlarının, geçmişte yitirdiğimiz faili meçhullerin tek anlamı vardır.
Dünyanın her yanında olduğu gibi Türkiye’de de soygun ve sömürü düzenini sürdürebilmek.
Bunu gerçekleştirebilmek için her türlü ahlaksız yöntemleri, en acımasız baskıları uygulamaktan kaçınmazlar.
“Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
Çürüyen diş, dökülen et,
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle,
işçi tulumuyla,
bu güzelim memlekette hürriyet.
Bursa da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman,
fakir köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleymana düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman...”
Bitmedi bunların düşmanlıkları nazım usta,
Şimdi de büyümesinler, düşünmesinler, sorup sorgulamasınlar diye çocuklara düşman, Berkin’e düşman……..
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020