Ayhan ONGUN
Nisan ayında yapılacak anayasa değişikliğiyle ilgili referandum öncesi toplumda tansiyon hayli yükselmişe benziyor.
Bu tansiyonu düşürmesi gereken siyasiler yangına körükle gidip, toplumu daha çok kutuplaştıran söylemlerine devam ediyorlar.
İki gündür Çukurova’nın sıcakkanlı insanları arasında, gündemi değerlendirmeye çalışıyoruz.
Görünen o ki, yurdun her yerinde olduğu gibi burada da insanlar siyasetin bu anlamsız kavgasından etkilenmişler.
Hiç kimse oylanacak 18 maddeyi konuşmuyor.
Herkesin derdi, kendi gibi düşünmeyeni altetmek.
Kendi doğrularını tartışmasız karşıdakine kabul ettirmeye yönelik zihinsel paranoya, sağlıklı düşünmenin önündeki en büyük engel.
Dört bir yanımızı ateş sarmış, ekonomi zorda, işsizlik almış başını gidiyor, yatırımlar durmuş, kimin umurunda.
Bir kesim için “reis ne istiyorsa yapılmalı, başkanlık mutlak uygulanmalı”, diğer kesim için” ne olursa olsun Tayip gitmeli, AK Parti iktidarı düşürülmeli” temelinde bir kutuplaşma giderek tehlikeli boyutlara ulaşıyor.
Üstelik kimi sosyal medya kahramanlarının ağır tahrik ve nefret dolu söylemleri, mesajları halkta çok daha büyük tedirginlik ve korku yaratıyor.
Oysa her iki kesimin de bu korku ikliminden uzaklaşması, korkularımızla bizi yönetmek isteyen karanlık güçlere izin vermemesi gerekirken, ne yazık toplumun büyük kesimi bu oyunun farkına varamıyor.
Son zamanlarda muhalefetin taktik değiştirip, evetçi tabana yönelik daha hoşgörülü bir dil kullanması, gerginlik politikalarından vazgeçmesi, olumlu bir adım.
Siyasete yön veren, iktidar mücadelesi yapan parti lider ve yöneticileriyle, bunların yanında yer alan, oy veren, destekleyen kitleleri ayrı tutmak gerektiğini geç de olsa fark etmeleri elbette önemli bir gelişme.
Nasıl; geçmişte şimdiki evet cephesinde yer alan MHP ile hayır cephesinin öncüsü CHP nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeletin İhsanoğlu’nu aday gösterdiklerinde, içlerine sinmese de siyasi tercihleri nedeniyle istemeyerek de olsa adaylarını desteklemek, tıpış tıpış sandığa gidip oy vermek zorunda kaldılar. Bugün de mevcut değişiklikleri benimsemeseler de kimi AK Partililerin aynı siyasi tercihleri nedeniyle evet demek zorunda kaldıklarını anlamak bu kadar mı zor?
CHP ve MHP den gelecek oylarla HDP nin desteğinin referandumda hayır çıkması için yeterli olmayacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.
O zaman yapılması gereken “evet” demesi muhtemel kesimi etkileyecek bir kampanya yürütülmesi, en azından onların sinir uçlarına dokunulmaması olmalıdır.
16 Nisanı bir milat gibi gösterip, halkı galeyana getirmek, aksi bir sonuç çıkması halinde sanki kıyamet kopacak gibi bir korku ortamı yaratmak, bu ülkeye, bu güzel ülkenin insanlarına yapılacak en büyük kötülüktür.
Yeni bir anayasa yapılması konusunda toplumda çok geniş bir uzlaşı sağlanmışken, inatlaşma sonucu toplumun böyle bir ikileme sürüklenmesinin bedelini yine masum halka ödetmeye çalışan siyasilere inat, ben inanıyorum ki halkımız çıkacak her türlü sonucu yine o eşsiz sağduyusuyla kabullenecek, bu ülkede yeniden bir kamplaşmaya izin vermeyecektir.
Ülkemizde demokrasi güçlerinin, toplumsal muhalefetin gücüne güvenmeyenler, yine çareyi başka güçlerde aramaya, neredeyse darbe çığırtkanlığı yapmaya başladılar.
Ben inanıyorum ki, evet çıkması halinde o herkesin beklediği senaryoların gerçekleşmesine Türkiye demokrasi güçleri izin vermeyeceği gibi, hayır çıkması halinde de iktidar sonuca katlanmak zorunda kalacaktır.
Bir yandan hayır kampanyası örgütleyip, diğer yandan da “bunlar hayır da çıksa yine bildiklerini yapacaklar” diyerek halkı korkutmaya, çaresiz gibi göstermeye çalışanların samimiyetini sorgulamak gerekir.
Madem her durumda tek adamlık ya da diktatörlük gelecekse, bu çabaya, mücadeleye ne gerek var!
Hiç kimsenin bu halkı çaresiz, iradesiz ya da alternatifsiz göstermeye hakkı yoktur.
Bunu yapanlar, toplumu yanlış yönlendirerek, yeniden bir kaos ortamı yaratmaya çalışıyor ya da farkında olmadan bunu düşünen karanlık güçlerin ekmeğine yağ sürüyorlar.
Eğer bir tercih yapacaksak, savaş ve barış arasında bir tercih yapmak durumundayız.
Bana sorarsanız benim tercihim “savaşa hayır, barışa evet”
Bir anayasa değişikliğinin demokrasi, özgürlük ve insan hakları açısından zorunlu ama bunu toplumu ikna etmeden dayatmayla yapılmasının yanlış, zamanlamasının uygun olmadığını düşünen biri olarak; gelinen nokta da sonuç olarak hangi tercih çıkarsa çıksın halkın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu arada kimsenin halkın iradesini, bilincini ve inancını sorgulamaya hakkı olmadığını, her zaman olduğu gibi en doğrusunu yapmaya muktedir olduğuna inanıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020