Ayşe Böhürler
Binlerce genç bugünlerde acemi birliklerindeki eğitimlerini tamamladılar. Geçirdikleri süreç, gelişimlerine katkı sağlayacak büyük bir eğitim imkanıydı. Doğrusu bazı gençlerin ilk dönemlerini dinlerken bunun pek de sağlanamadığını gördüm (Geçen yıl er-erbaş sayısı 11.268 imiş).
Askerlik süresi boyunca aileler içinse durum endişeli bekleyişe dönüşüyor. Çocuğu askere giden annelerin yüzleri hep biraz hüzünlü ve endişeli oluyor. Doğrusu çok da haksız sayılmazlar. Hayati risk bir tarafa çoğu zaman koşullar aileleri endişeye sevk ediyor. Anlatılanlar içinde abartılar olsa da sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da askerliği kaldıramayan, askerlik sonrası ömür boyu süren arazlarla uğraşanlar olduğu biliniyor.
Kısa dönem askerliğini yapan gençleri dinlerken büyük bir eğitim imkanının neden daha verimli kullanılamadığı sorusunu sormadan edemedim.
Koşullar daha insani olamaz mı? Onlara kendilerini değerli hissettiren bir ortam içinde askeri eğitim verilemez miydi?
Bir önceki dönemde kısa dönemini bitirmiş bir genç anlatıyor. Ben Türkiye’de bu kadar çok okuma yazma bilmeyen insan olduğunu bilmiyordum. Bir diğeri ilave ediyor, sadece okuma-yazma değil, toplu yaşam kuralları, basit hayat bilgisi, hijyen kuralları... Bunları dahi bilmeyen çok insan var. Oysa orada bulunan üniversiteli eğitimli birçok yetişkin eğitici olarak kullanılabilir. Okuma yazmadan basit gündelik hayat bilgilerine pek çok şey öğretilebilir. Basit meslekler, sanat eğitimi, ahlaki değerler, toplumsal kurallar, baba ve eş olmaya dair bilgiler, dünyaya dair, Türkçeye dair geliştirici birçok başlık ders olarak verilebilir. Bilen ve bilmeyenlerin bir arada bulunduğu bir ortam verimli bir eğitim imkanına dönüştürülebilir. Belki de üniversiteler ile işbirliği yapılabilir. Sistematik eğitim programları konabilir. Basit matematik bilgisinden sağlık bilgilerine erkeklerin eğitiminde askerlik önemli bir fırsat olarak değerlendirilmeli diye düşünüyorum.
Bir başka dikkatimi çeken konu da şu oldu: Sağlık alanında büyük gelişme gösteren bir ülkedeyiz fakat buna rağmen askerde sağlık konularında ihmaller yaşanıyor.
Sağlıkları ile ilgili yerinde müdahale eksikliği, besin hijyeni meselesi de dinlediğim konulardan.
Askeri eğitim vermek, disiplin sağlamak için illa ki mevcut sistemin yaşatılması gerekmiyor. Mesela her gün tarla taşı toplatmak yerine eğitim programı koymak ülkenin insan kaynaklarını daha verimli kullanmak olmaz mı?
…
Türkiye’de birçok alandaki büyük başarıların yanı sıra başarılamayan küçük şeyler var. Bunlardan birisi de “okul tuvaletleri” meselesidir. Bizim öğrenciliğimizde daha temizdi diye hatırlıyorum. Giderek daha kirli hale geldiler. Bir müfettiş sadece okul tuvaletlerini denetlemekle görevlendirilse acaba kaç tane temiz tuvalet bulunur doğrusu merak ediyorum. Bunda millet olarak umumi bir mekanı kullanmaya dair özensizliğimizin de yeterli eğitim almayışımızın da etkisi vardır elbette. Evinde o kadar temiz titiz olan bir halkın umumi mekanlardaki bu özensizliğini de hiç anlayamam doğrusu. Efenim konuya televizyonda izlediğim bir temizlik malzemesi reklamından geldim. Bir çamaşır suyu markası sosyal sorumluluk projesi olarak okul tuvaletlerini temizlemeyi üstlenmiş. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi içinde temizlik malzemelerine yer ayrılması meselesi sanırım gerçekleşemedi. Bu konu müdürlerin, okul aile birliklerinin ve ailelerin çabalarıyla gidiyor. Okul tuvaletlerinin temizliği Bakanlığı ilgilendirmiyor kısaca. Böyle olunca da tuvaletler çığırından çıkıyor. Bunu en iyi müdürler, idareciler ve de öğrenciler bilirler.
Tuvalet kullanma alışkanlığının da bir eğitim gerektirdiğinin altını çizmek isterim.
….
Avrupa Birliği, fonlarını Türkiye’de Bakanlıklar ve belediyeler yerine sivil kuruluşlarda kullanma kararı almış. AB fonları bundan böyle sivil kuruluşlara gidecekmiş. Hangi sivil kuruluşlar, hangi amaçlara binaen?
Doğrusu bu açıklama bana ilginç geldi. Demek ki mesele sosyal sorunların çözümüne katkı sağalmak değilmiş. Hayrolsun…
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.05.2020
29.06.2019
13.04.2019
30.03.2019
9.02.2019
26.01.2019
19.01.2019
12.01.2019
5.02.2019
29.12.2018