Cafer Solgun
Başörtüsü ile ilgili herhangi bir sorun, gündem veya görünen gelecekte olası bir sorun, gündem ve kayda değer bir tartışma yok iken CHP konuyla ilgili parlamentoya üç maddelik bir yasa teklifi sundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu gelişmeden bir gün önce Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız” demişti.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun çıkışına “Bravo!” diyenler de oldu, “Haydaa? Nereden çıktı şimdi bu?” diyenler de.
“Bravo” diyenler, AKP’nin elinden ve dilinden başörtüsü konusunu almanın önemine işaret ediyorlar.
Şaşkınlıkla karşılayanlar ise, çözülmüş, aşılmış bir konunun yeniden gündemleştirilmesinin yersizliğini vurguluyor, vatandaşın asıl gündeminin sefalet ve yoksulluk olduğunu hatırlatıyorlar.
Tam Nasrettin Hoca’nın “Sen de haklısın, sen de haklısın” dediği türden bir durum.
Hâlâ yasakçı bir kafa yapısına sahip olan marjinal çevreler de var elbet. Gerçi o çevreler de “Tamam üniversitelerde serbest olabilir” noktasına geldiler epeydir, 28 Şubat uygulamalarını savunmuyorlar yani. Ama, “ama” diyerek devam ediyorlar; “ama kamusal alanlarda ve kamusal görevlerde olmaz yani.”
Gayet açık olmalı; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kurmayları, Kılıçdaroğlu’nun bu tür bildik CHP zihniyetini aştıklarını ortaya koyan çıkışlarından hayli hoşnutsuz. Bu rahatsızlığın en bariz göstergesi de, Kılıçdaroğlu’nun çıkışlarının gündem olması, karşılık bulması.
Nitekim Sayın Erdoğan, öncesinde “Çok önemli, tarihi açıklamalar yapacak, milat olacak, herkes ekran başına” diye duyurulan 5 Ekim’deki partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP’nin başörtüsü teklifiyle ilgili, “Madem öyle, gel anayasa değişikliği yapalım” dedi.
Böylece uzun süre sonra başörtüsü konusu yine ve yeniden siyaseten gündem haline geldi, getirildi. Önümüzdeki günlerde sayın siyasilerin konuyla ilgili genellikle düzeysiz olması muhtemel atışmalarına, polemiklerine ve artistik performanslarına tanıklık edeceğiz. Başörtülü ve örtüsüz kadınlar, ne kadar “başka işiniz yok mu sizin!” diye isyan etse yeridir.
Sayın Reis’in konuşması için “Çok önemli, tarihi, miladi” filan denilince, meraktan o gün dişçimle olan randevumu kaçıracaktım az daha. Ne var ki o kadar meraklanmasam da olurmuş. Bay Kemal’e yetiştirdiği laflarda, verdiği cevaplarda her zamankinden daha farklı, yeni ve yaratıcı bir şey yoktu çünkü. Bence. Ancak cuma gününü işaret ederek Alevilerle ilgili “yeni bir adım” atacaklarını duyurdu; bu önemliydi işte.
Önemli olmasına önemli ama söz konusu “yeni adımın” ne olduğuna ilişkin bir şey de telaffuz edilmedi. Doğrusunu isterseniz, acaba nedir diye merak da etmiyorum. Çünkü “yeni” adım veya adımlar her ne olacak ise, aslında “yeni” değiller; bunu biliyorum.
Mesela cemevlerinin ibadethane statüsünü tanıyacaklarını mı ilan edecekler? Bu, AİHM’in kesinleşmiş kararları nedeniyle siyasi iktidarın çoktan atmış olması gereken bir adım. Yani aslında kendi siyasi inisiyatif ve tasarrufları olmaktan ziyade, mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmiş olacaklar. Nihayet ve umarım...
Ya da sözünü ettikleri anayasa değişikliği kapsamında zorunlu din derslerinin “zorunlu” olmaktan çıkarılmasını mı gündeme getirecekler? Sanmıyorum ama bu da siyaseten “yeni” bir adım olmayacak aslında. Çünkü bu konuda da kesinleşmiş, bağlayıcı AİHM kararları var. Dahası Anayasa Mahkemesi kararı da var. “Madem mahkeme kararları var, hukukun üstünlüğüne saygı gereği bugüne değin atmadığımız bu adımları atmaya karar verdik” deseler de şaşakalsak...
Alevileri hoşnut edecek bir diğer adım da, Diyanet İşleri Başkanlığı sorununa el atmaları olur elbet. Siyasi iktidarın hayatın hemen her alanında gayet etkin hale getirdiği bu kurumun mevcut yapısı, statüsü ve misyonuyla ayrımcılık üreten bir kurum olduğunu idrak ettiklerini ve mesela Diyanet’i özerkleştireceklerini mi deklare edecekler acaba? Bunu 20 yıl önce yapmışlardı aslında. Üzerinden 20 yıl geçtikten sonra, iktidara geldiklerinde ilan ettikleri “Diyanet’i özerkleştireceğiz” sözlerini hatırlamış olabilirler mi? Neden olmasın; o kadar da kötümser olmayalım arkadaşlar.
Siyaset kurumu ve iktidarın Aleviler için atması gereken başka adımlar da var elbette. Ama çok da beklentiye girmemek adına ilk başta örnek verdiğim mahkeme kararlarının gereğini yerine getirseler, o da bir şeydir. Hem de öyle böyle değil, önemli bir şeydir. Beğenmedikleri yargı kararlarını yok saymaktan vazgeçmelerine sevineceğiz yani.
Beklemedeyiz. Yer ve saat deklare edilmedi ama cuma günü sabahtan ekran başında olacağız mecbur. Artık hangi kanal denk gelirse, Reis ne zaman nerede konuşsa ânında canlı yayına geçiyorlar nasıl olsa.
Hayallah... Ne zaman Alevilerin sorunları, talepleri, beklentileri ve beraberinde “açılım”, “yeni adım” lafları gündem olsa, nedense seçimlerin yaklaştığı geliyor aklıma. Ne alakası varsa!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025