Cemil ERTEM
İlkönce Ukrayna’daki ayaklanma ve buna bağlı iktidar değişimi sonra da bütün bunlara bağlı olarak Kırım sorunu Türkiye’nin son yıllarda hem ekonomide hem de dış politikada ne kadar doğru yolda olduğunu gösterdi. Rusya’nın Kırım’da dişlerini göstermesine Avrupa sesini bile çıkartamazdı; bu kesindi ama ABD’nin de Rusya’ya, ‘doğrudan müdahale ederseniz, ekonomik olarak bu herkes için kötü olur’ demekten başka bir mecalinin olmayacağını da tahmin ediyorduk. Nitekim öyle oldu... Rusya, Kırım’da var olan siyasi ve askeri statükonun değişmeyeceği garantisini aldıktan sonra, Putin, dün sabah ‘asker kışlasına dönecek’ dedi. Sonra da Putin, ilerleyen saatlerde basının karşısına geçti ve Ukrayna’daki iktidar değişiminin bir oligark komplosu olduğunu, kabul edilemez olduğunu söyledi. Tabii askeri seçeneğin her zaman gündemde olduğunu da açıkça söyleyerek...
Almanya-Rusya; tarih ve güncel...
Ukrayna’da başlayan olaylar ve Kırım meselesi, çoğu yerde anlatıldığı gibi, -hatta soğuk savaş karşılaştırması yapılarak- bir batı-doğu ya da Avrupa-Rusya, Rusya-ABD meselesi değildir. Ya da bu ortaya çıkan görüntü bu kadar basit değildir. Avrupa’nın, özellikle Almanya’nın Rusya ile enerjiden başlayarak yaptığı işbirliğini ve iç içe geçmişliğini hesaba katmadan Ukrayna-Kırım analizi yapamazsınız.
2030 yılı için yapılan projeksiyonlarda Avrupa’nın 760 milyar metreküp bir gaz tüketiminin olacağını varsayılıyor. Bu süreçte Avrupa’nın kendi üretiminin de 160 milyar metreküpe düşeceği tahmin ediliyor. Yani Avrupa, 2030 yılına vardığında yaklaşık 600 milyar metreküp gaz ithal etmek zorunda kalacak. Bu yüzde 80’e varan ithalat bağımlığı demek Avrupa için. Bu ihtiyaç Kuzey Avrupa, Rusya ve Afrika ağırlıklı karşılanıyor şu an... Üstelik, Kuzey Avrupa kaynakları artan bir arz çizgisi bize vermiyor; Afrika ise, önümüzdeki 20 yıl için Avrupa için çok sorunlu bölge. Cezayir, Libya ve Nijerya için 2030’a varan lineer bir siyasi projeksiyon yapamayız. O zaman şu an, Türkiye’nin hızla TANAP gibi projelerle örmeye çalıştığı güney enerji hattı, yakın gelecekte devreye girmezse, Avrupa’nın, Rusya’ya enerji bağımlılığı artarak devam edecek. Ancak Avrupa’nın Rusya’ya olan bu enerji bağımlılığı, Almanya’nın istediği bir durum ve Almanya, Ukrayna’da, ne olursa olsun, her durumda kazanacak şekilde kartını oynuyor. Bugün Gazprom Avrupa’ya dönük bütün stratejik enerji projelerini Almanya ile birlikte ve Almanya vasıtasıyla yürütüyor. Almanya, adeta ikinci dünya savaşı öncesi düştüğü durumun intikamını alıyor. Savaş öncesi enerji kaynaklarına sömürgesi olmadığı için ulaşamayan Almanya, faşizmle bu sorununu çözmeye çalışmıştı. Britanya, Fransa ve İtalya sömürgeleriyle enerjiye ulaşırken Almanya bundan yoksundu. Şimdi bu ülkelerin ellerinin altında, eskisi gibi yağmalayacakları sömürgeleri yok. Ama Almanya’nın Rusya ile geliştirdiği tarihsel ve siyasi, ekonomik güçlü bağları var.
Kırım’dan başlayarak yukarı çıkın, Rusya’nın gümrük birliği kurduğu Belarus’tan sonra, Almanya’nın Hamburg Limanı ile bağlantılı Baltık ülkeleri ( Polonya, Litvenya, Letonya, Estonya) üzerinden ilkönce St. Petersburg’a sonra da kuzey Avrupa’ya yani Avrupa’nın enerji merkezlerine varırsınız.
St. Petersburg, Avrupa’nın çatısıdır ve bu kent Çar Deli Petro tarafından 1703’te zaten bunun için kurulmuştur. Almanya’nın enerjiye ve pazara erişmek için başlattığı faşist saldırı, 1939’da bundan dolayı Polonya’yı işgal ederek başlamıştır. Tam şimdi ise Polonya, yine Almanya’nın ekonomik işgali altında. İkinci savaşta Almanya, Rusya’yı da işgal ederek enerjiye varacağını sanıyordu. Bu faşizmin çılgınlığı idi; ancak Almanya şimdi bu çılgınlığı yapmıyor; Rusya ile anlaşarak hem enerjiye erişiyor hem de ekonomik olarak ele geçirdiği Polonya’dan başlayan-kuzeye doğru baltık, güneye doğru balkanlar- büyük Doğu Avrupa pazarını da enerjide Rusya ile paylaşıyor. Bundan dolayı bugün Rusya ile Avrupa (Almanya) arasında, Ukrayna’dan kaynaklı bir uzlaşmaz çelişki olduğunu kimse sanmasın...
ABD ve İngiltere’nin tek yolu...
Bu durum tabii ki İngiltere ve ABD’nin pek hoşuna gitmiyor. Ancak her ikisinin de kısa vadede yapacağı tek şey Rusya’yı, ekonomik yaptırım konusunda tehdit etmek ve bu konuda kuracakları cümlelerin içine NATO kelimesini serpiştirmek. Bunun da çok etkili olduğunu söyleyemeyiz. Ancak uzun dönemde İngiltere ve ABD’nin tek yapacağı şey, Türkiye’nin güçlenmesini desteklemektir. Türkiye’nin, enerjide üç temel kaynağı (Hazar, Irak ve Doğu Akdeniz) güneye indirerek güney hattını oluşturması (ki bu Güney Gaz Koridoru’dur) ABD ve İngiltere için tek seçenektir. Bu seçeneğin devreye girmesi, aynı zamanda, güney transit yollarını-yeni ipek yolu- ve buna bağlı pazarları da devreye sokacaktır. Böylece, Londra finans çevrimi, yüzünü, St. Petersburg, Hamburg üzerinden Frankfurt ve Zürih, Cenevre yerine Londra, İstanbul, Pekin’e dönecektir. İstanbul hem, enerjide hem de finans da çok önemli bir merkez olacaktır.
Bu anlamda, ilkönce Ukrayna’daki iktidar değişimi sonra da Kırım’da Rusya’nın dişlerini göstermesi, kesinlikle, görüldüğü gibi, bir soğuk savaş tekrarı ya da bildik Batı-Doğu kavgası değildir. Burada Türkiye’nin de içinde bulunduğu çok büyük bir pazar ve enerji kaynakları kavgası vardır.
Türkiye’nin eli güçlendi...
Bu anlamda, geldiğimiz durum gösteriyor ki, Türkiye’nin eli hem ABD hem de İlgiltere nezdinde güçlenmiştir. Ve tabii ki Türkiye’nin, yaklaşık on yıldır yapmakta olduğu enerjiden başlayan bölgesel entegrasyon ve güney geçişleri projesi, Suriye iç savaşında da, bu anlamda, barıştan yana-Esad karşıtı- tavır doğrudur. Yine bu çerçevede Almanya’dan başlayarak Rusya üzerinden ABD’deki neoconlara ve Ortadoğu’da İsrail’in şahinlerine, oradan da, Suudlara ve BAE’ye varan Türkiye karşıtı cephenin de neyi amaçladığı anlaşılır. Çünkü Türkiye’nin enerjide ve finansta attığı adımlar, neoconlardan başlayarak Bundesbank’a uzanan ve Dubai gibi merkezlerde yıkanarak İsviçre’ye akan petrol, silah hatta uyuşturucu dolarlarının yolunu da kesiyor.
Savaş ve uyuşturucu kirliliği ile kolkola...
Geçen hafta UETD’nin (Union of European Turkish Democrats) davetlisi olarak İsviçre’ye gittim. Ayrıntılarını sonra yazacağım ancak, İsviçre ve Almanya’da, neconlara, silah-savaş ve uyuşturucu sermayesine ‘paralel’ çevrelerin propagandası öyle yoğun ki, bütün medyaya ‘Türkiye’de hükümet binlerce okulu kapatıyor’ diye haber yaptırıyorlar. Tabii, yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı, Alman ve İsviçre medyası da buna teşne... Aslında kapananın Avrupa’da yeri olmayan çarpık dershane sistemi olduğunu biliyorlar ama bu işlerine gelmiyor.
Evet, Rusya, Ukrayna, Kırım meselesi yeni bir soğuk savaş değildir, düz Batı-Rusya kapışması da değildir; yukarıda anlattığım gibidir ve bunun içinde Türkiye’de-merkez ülke olarak- vardır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018