Cemil ERTEM
Şu sıra, anayasa değişikliği başta olmak üzere, Türkiye siyasetinde ve ekonomisinde yapılan niteliksel değişimleri biz, Avrupa, İngiltere ve ABD’de olanlardan bağımsız tartışamayız.
Geçen akşam yapılan Erdoğan-Trump telefon görüşmesi bu yeni başlangıcın ilk önemli işareti olarak okunabilir.
ABD, Bush döneminde fiili işgalle, sekiz yıllık Obama döneminde de DEAŞ, YPG gibi terör örgütleriyle “istikrarın” sağlanamayacağını gördü.
Trump’ın DEAŞ konusunda bir önceki yönetimi suçlaması da tesadüf değildir.
Bu çıkış, Obama dönemindeki yanlış stratejinin tek bir cümleyle eleştirisidir de aynı zamanda...
ABD, bölgede beklediği “istikrarın” ne ABD askeri ile ne de Obama döneminde ortaya çıkartılan ve yönlendirilen terör örgütleriyle sağlanamayacağını yaşayarak öğrenmiş oldu.
İstikrar ve TVF...
Türkiye, bütün bunlara bağlı olarak, bölge için de istikrarlı, güçlü ekonomi olmak zorundadır. Bunun için de Türkiye’nin bütün güçlü kamu kurumları, ekonomik, siyasi ve idari olarak yeniden yapılanmalıdır. Anayasa değişikliği sonucu gelecek olan Cumhurbaşkanlığı Sistemi bu yenilenmenin üst-anayasal başlığıdır.
Ancak bu temel değişime ayak uyduracak yeni bir müesseseleşme gerekiyor.
Şimdi yoğun olarak tartıştığımız Varlık Fonu işte böyle niteliksel bir adımdır. Türkiye, bölgede hem Güney Gaz Koridoru (TANAP) ile hem de Türk Akım’la (Rusya) güney ve kuzey hatlarında bir enerji geçişi için, ayrıca Irak ve Doğu Akdeniz enerji kaynaklarını da ticarileştirecek, fiyatlayacak tek ülkedir.
Şimdi böyle bir ülkenin TPAO gibi bir kurumunu ihmal etmesi, atıl, verimsiz bir kamu kurumu olarak bekletmesi ve sudan ucuza “özelleştirmesi” düşünülebilir mi?
Türkiye Varlık Fonu’na devredilen TPAO, artık bölgesel hatta küresel bir güç olmaya adaydır. Şimdi Türkiye’nin en önemli kurumları Varlık Fonu’na nasıl geçti diye soranlara şunu söylemek isterim; artık bu kurumları, birileri ucuza kapatsın diye bunları Özelleştirme İdaresi’nin buzdolabında saklamayacağız. Yani bu kurumların satılmak üzere, IMF’nin direktifleriyle kurulmuş kurumlarda çürütülmesi Duyun-u Umumiye olmuyor da bunları daha güçlü, küresel kurumlar yapmak üzere Varlık Fonu ile millete mal etmek Duyun-u Umumiye oluyor, öyle mi?
Sırası gelmişken, Varlık Fonu’nun denetim meselesine de değinelim. TVF, Türkiye’de hem ulusal hem de uluslararası en güçlü denetim mekanizmasına sahip tek kurumdur. TVF için, hem bağımsız denetim, hem Meclis hem de uluslararası denetim mekanizması vardır. Bu denetim mekanizmaları olmadan zaten TVF, piyasada karşılığı olmayacağı için, bir gün bile ayakta kalamaz. Bu denetim mekanizmalarını Maliye Bakanı Naci Ağbal geçen gün açıkladı. Bütün bu açıklamalara rağmen hâlâ akıl almaz spekülasyonları yapanların, açıktan yalan söyleyenlerin amacı çok farklıdır.
AB’nin geleceği...
Şimdi gelelim Avrupa tarafına... Geçenlerde Avrupa Konseyi Başkanı Tusk, ABD Başkanı Trump’ın AB’nin geleceğini tehlikeye attığını söyledi. AB Konsey Başkanı Tusk, Birlik üyesi 27 ülkenin liderlerine bu konuda açık mektup yolladı. Tusk, bu mektupta yeni ABD yönetimini AB’ye dönük dış tehdit olarak niteledi. Tusk’a göre, bugün AB üç temel tehdit altında; birincisi, AB’nin etrafındaki jeopolitik gerginlik. Burada tabii mülteci sorunu ve Türkiye ile başlayan sorunlar(!) var. Tusk’ın ikinci tehdidi ise Çin ve Rusya gibi ülkelerin saldırgan politikaları ve bu politikaların Afrika’da, Ortadoğu’da radikal akımları beslemesi...
Tabii bu ikinci tehdit ırkçı bir İslamofobi içeriyor.
Tusk’ın AB için üçüncü tehdidiyse yeni ABD yönetimi, yani Trump’ın ta kendisi... Tabii Tusk’ın bu mektubuna İngiltere tarafının Brexit stratejisi ve Başbakan May’ın yaptığı açıklamalar tuz biber ekiyor.
Euro Grubu Başkanı Jeroen Dijsselbloem da ABD’nin korumacı politikalara geçmesi halinde, AB yeni ticari ortaklıklar kuramazsa, Birliğin hızla dağılma sürecine gireceğini doğruluyor. Zaten Trump’ın ekibinde olan, ABD’nin AB büyükelçisi olması beklenen Prof. Ted Malloch, Euro Bölgesi’nin önümüzdeki 18 ay içinde dağılabileceğini söylüyor. Malloch’u Fransa seçim süreci doğruluyor. Fransa’da bile franga dönmek bir seçim kozu oluyorsa zaten bu iş bitmiş demektir. Zaten euro’nun artık bir Alman parası olduğu ve markın devamı sayılması gerektiğini Almanlar bile sıkılmadan itiraf ediyorlar.
İşte Türkiye siyasi ve iktisadi sistemini, yeni döneme uygun olarak, değiştirirken “hasta adam” AB’nin durumu bu... Peki, bu durum Türkiye için ne ifade ediyor? Bizce şunu: Bu tarihi bir fırsattır; tam yüz yıl sonra “hasta” ve “bakıcı” rolleri yer değiştirdi. Yalnız bu tarihi fırsat için bile şu anayasa değişikliği gereklidir ve kaçınılmazdır...
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018