Ergun AŞÇI
YENİ “ORGANİK AYDINLAR” YETİŞTİRMEK MESELESİ
Cumhurbaşkanının “dindar nesil istiyoruz” açıklamasını tamamlayan açıklamada başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan geldi:
“Organik aydın istiyoruz.”
Gramsci ustanın ülkemizin aydınlarını inceleme fırsatını bulup bilmediğini bilmiyorum ve ustaya ters düşme pahasına bizim aydınlarımız istisnalar dışında hep organik kategoride değerlendirilmelidir diyorum.
Evliya Çelebi ve benzeri kişileri devirlerinin aydınları olarak değerlendirmezsek aydın diyebileceğimiz kişi kalmaz 600 yüzyıllık tarihimizde.
Namık Kemal ve Ziya Paşa’yı bile bu kategorinin dışında tutmak bile imkân dâhilinde değildir devlet tarafından yetiştirilmişler hep birilerinin hamiliği altında var olmuşlardır.
Cumhuriyet ile birlikte vaziyet pek değişmemiştir, kurucu iradenin maarif politikaları cumhuriyete/kurucu iradeye sıkı sıkıya bağlı aydınlar yetiştirmek üzere yapılan bir toplum mühendisliği projesi olarak süregelmiştir.
Bu toplum mühendisliği pozitivist düşüncenin başarılı bir tezahürü olarak gerçekleştiği için diyalektik düşünebilme kabiliyeti son derece sınırlı nesiller yetiştirilmiştir. Bu yetiştirilenlerin organik aydın olması ise kaçınılmaz bir sondur. Pozitivtizmin etkisindeki maarif politikalarının büyük bir başarısı olarak da değerlendirebiliriz.
Uzun süreler boyunca Türkiye’de kalmış olan İngiliz antropolog Paul Stirling altmışlı yıllarda yazdığı bir yazıda “Cumhuriyet Türkiye’deki insanların %20 kadarı değiştirmiş, geri kalanlarını hiç önemsememişti” derken bu %20 den organik aydından başka aydın tipinin çıkmasının ihtimal olarak çok az olacağının da tespitini yapmıştır bir yönüyle.
Büyük oranda köylü bir ülkeden maarif politikaları ile yetiştirilen kişilerin kurucu iradeye bağlılıkları nerdeyse tartışılmaz bir tabu haline getirilmiştir.
Marksizm ile bağlantı kurduklarını varsayanlar ise çoğunlukla “Cumhuriyetin yaramaz çocukları”” olmaktan öteye gidememişlerdir. Gençliğinde Marksist akımlara katılan birçok kişinin ilerleyen yaşlarda büyük bir çoğunlukla CHP ve benzeri ulusalcı partilere avdet etmesi de bu görüşün ispatıdır.
Başbakan Davutoğlu’nun “organik aydın” istiyoruz derken önünde 90 yıllık bir tecrübenin olduğunu unutmamak gerekir.
Yapmak istediği/istedikleri Cumhuriyet kurulduğu günden beri gerçekleştirilen politikalarda bir eksen kayması istemekten başka bir şey değildir.
İlk eksen kayması 70’li yılların ikinci yarısında İbrahim Kafesoğlu’nun milli eğitim politikalarındaki müdahalesi ile gerçekleşmiş ve Cumhuriyet Osmanlı ile barıştırılmıştı.
Şimdiki eksen kayması ile din ile barışma hedeflenmektedir.
Bu eksen kaymasına tabii olmayan aydınların ikbal bulamayacağının altını çizmektir aynı zamanda “organik aydın istiyoruz” açıklaması.
Eğitim politikalarının öğrenme ve öğretme dinamiklerine hiç müdahale etmemek sadece müfredat değişikleri ile yetinmek Cumhuriyetin eğitim sistemini sadece eksen kayması ile değiştirme çabasından başka da bir şey değildir.
Bu politikanın başarısı şansı ise çok yüksektir. Paul Stirling’in bahsettiği o %20’lik kesimden çıkan aydınlar kendilerini çok beğenmekle meşgul olduklarından ve organik aydınların sadece kendileri gibi olduklarında başarılı olacaklarının aymazlığı içerisinde yaşadıkları için başarı şansı yüksek olacaktır bu politikanın.
Yeni organik aydın istiyoruz açıklamasındaki başarısızlık ise eski organik aydınların başarısından değil bu açıklamayı yapan Davutoğlu’nun durduğu zeminin dayandığı güçlerin ahlaki üstünlüğü kaybetmiş/kaybediyor olmasından dolayı gerçekleşecektir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018