Eser KARAKAŞ
29 Ekim 206 tarihli, 675 sayılı bir KHK ile İstanbul Üniversitesi’ndeki görevimden ve kamu hizmetinden uzaklaştırıldım.
Nereden bakarsanız bakın saçma sapan, her türlü hukuk anlayışı ile taban tabana zıt bir durum.
Neden mi?
20 Temmuz ile birlikte başlayan KHK’larla kamu hizmetinden ve üniversitelerden “hukuk dışı atılmalar” başlayınca bu hukuki garabetin bana da ulaşabileceğini tahmin ettim, Erdoğan’ı eleştiren herkes gidiyordu ve başıma mesela pasaportumun iptali gibi saçmalıklar gelmesin diye üniversitedeki görevimden istifa ettim.
İstifamda 1 Ekim 2016 tarihinde İstanbul Üniversitesi Rektörü tarafından kabul edilerek istifa sürecim tamamlandı, tüm resmi belgeler elimde, hatta hemen o gün 1 Ekim-15 Ekim arasına ilişkin maaşımı (malum, devlet memurları maaşlarını peşin alırlar) da üniversiteye (Hazineye) iade ettim.
Böylece 1 Ekim 2016 tarihi itibariyle kamu hizmeti ile hukuki ilişkim sonlandı.
Ama, burası Türkiye, üstelik anayasanın değiştirilmesi teklif bile edilemeyen ikinci maddesinde “hukuk devleti” ibaresi var.
Ve, bendenizin kamu hizmetinden ayrılmasından yaklaşık bir ay sonra (29 gün) yayınlanan 675 sayılı KHK ile kamu hizmetinden ihraç(?) edildim.
İstifa etmiş olmama güvenerek yani pasaportumun iptalinin söz konusu olamayacağını düşünerek (yine Türkiye devleti vatandaşı olduğumu atlamışım) tesadüfen bir ailevi ziyaret için yurtdışında idim KHK Resmi Gazete'de yayınlandığı gün (29 Ekim 2016); pasaportum iptal edildiği için de bir daha ülkeme dönmedim çünkü pasaport iptali demek yurtdışına çıkış yasağı demek, içeride sıkışıp kalacaktım, yurtdışında bir üniversitede verdiğim dersler de kesilecek idi.
Türkiye bu süreçte bir KHK Komisyonu oluşturdu, ben de 2017 başlarında bu komisyona başvurdum yani başvurumun üzerinden en azından üç buçuk sene geçti, hâlâ yanıt yok.
Bu yazıyı yazarken komisyonun sahifesine baktım, aynen şöyle yazıyor: “Başvurunuzun incelemesi devam etmektedir”.
Üç buçuk senedir ne inceliyorlar, anlamak mümkün değil, üstelik ortada kamu hizmetinde olmayan bir kişinin ihracı gibi saçma sapan bir durum söz konusu iken.
Bu durumda idari yargıya da, AYM’ye de, AİHM’e de “süreç tamamlanmadığı” gerekçesi ile başvuramıyorsunuz.
Gerçekten aklıma hep anayasanın o değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddesindeki “hukuk devleti” vurgusu geliyor ve yüzümde bir gülme refleksi oluşuyor.
Yine malum, KHK ile kamu hizmetinden atıldığınız zaman bir gerekçe yok ortada; terör örgütleri ile ilişki, iltisak gibi anlamsız ifadeler var sadece ve bu ifadeler şahsi değil, genel yazılmış.
KHK ile uzaklaştırılmamın üzerinden yaklaşık dört sene geçti, başvuruma yanıt yok.
Bu arada Türkiye’de hakkımda açılmış bir dava da görünmüyor e-devlette dört sene zarfında.
Peki o zaman üniversitede yaklaşık otuz beş sene çalışmış birinin kamu hizmetinden ihracı nasıl açıklanıyor?
Üstelik bir öğretim üyesinin bu şekilde üniversiteden ihracı Anayasanın 129 ve 130. Maddelerine apaçık aykırı.
Aslında bu soruları fazla sormaya da gerek yok çünkü aklı başında herkes Türkiye’de hukuk devleti ilkesinin kalmadığını görüyor, biliyor.
Ve bu hafta da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı İzlanda hakimi Robert Spano bu Türkiye’ye geliyor ve yüzlerce öğretim üyesini atan İstanbul Üniversitesinden fahri doktora alacak.
“Olacak iş değil” ifadesi muhtemelen icadından sonra en iyi bu olaya uyuyor.
Hukuk devleti ilkesinin ayaklar altına alındığı bir ülkenin yüzlerce öğretim elemanını sorgusuz sualsiz işinden atan bir üniversitesinden fahri doktora almak acaba AİHM’in kurumsal kimliğine, Robert Spano’nun kariyerine ne katkı sağlayacak, gerçekten çok merak ediyorum.
Bu çok ama çok yanlış fahri doktora meselesi sadece Robert Spano’yu (AİHM Başkanı) ilgilendirse hiç dert değil ama AİHM’in kurumsal prestijinin zedelenmesinin herkese, tüm Avrupa’ya, tüm Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin vatandaşlarına, biz de dahiliz buna, zararı büyük.
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025
7.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
15.06.2025
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025