Fehmi KORU
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD başkanı Donald Trump dün gece telefonla görüştü. Adetten olduğu üzere, taraflar, sonrasında, görüşmede neler konuştuklarını herkesle paylaşmış bulunuyorlar.
Bizdeki iletişim başkanlığı şu açıklamayı yaptı:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump arasında bu akşam gerçekleşen görüşmede ikili meselelerin yanı sıra bölgesel gelişmeler ele alındı.
İki lider, ABD Başkanı Trump’ın daveti üzerine 13 Kasım’da Washington’da görüşeceklerini yeniden teyit etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin, ‘ABD Başkanı Trump ile ikili ilişkilerimizi ve bölgemizdeki meseleleri ele aldığımız verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. (Trump ile) Terörle mücadele ve ülkelerimiz arasındaki ticari hedefler başta olmak üzere birçok konuda atacağımız adımları değerlendirdik’ dedi.”
Trump’ın Twitter hesabından attığı konuya ilişkin mesajı Hürriyet internet sitesinden aktarıyorum:

“Erdoğan ile ‘çok iyi bir telefon görüşmesi’ gerçekleştirdiğini vurgulayan Trump, ‘Erdoğan bana, çatışma esnasında kaçtıkları belirtilen, aralarında terörist Ebubekir el-Bağdadi’nin eşi ve kız kardeşinin de bulunduğu birçok DEAŞ üyesinin yakalandığını söyledi’ ifadelerini kullandı.
Trump, görüşmede ayrıca Suriye sınırı, terörizmin ortadan kaldırılması, YPG/PKK ve diğer konuların ele alındığını belirterek, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı gelecek Çarşamba 13 Kasım’da Beyaz Saray’da görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum’ değerlendirmesinde bulundu.”
Verimli bir görüşme olduğu kesin. Pek çok konu görüşülmüş olduğuna göre uzun da sürmüş olmalı.
Görüşmesine görüşsünler, ama…
İyi de, böylesine kapsamlı ve verimli bir telefon görüşmesi yapılmış olduğuna göre, Washington’da bir de yüz yüze konuşma gereği neden duyuluyor?
Medyamızda, hatta özellikle AK Parti’nin itibar ettiği gazetelerin muteber köşelerinde, günlerden beri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’la neden görüşmemesi gerektiğine dair yazılar çıkıyor. Öyle yazılar o tür gazetelerde bugün de var.
Gerekçelerine katılmadığım yazılar bunlar.
Sorunlu dönemlerde ülkeler en üst temsilcilerinin görüşmesiyle sorunlarını çözebilirler.
Türkiye ile ABD arasında şu sıralarda birikmiş sorunlar var ve ben Erdoğan-Trumpgörüşmesinden yanayım.
Buna rağmen “Madem telefonla görüşüldü, neden bir de Washington’a gitme ihtiyacı duyuluyor?” sorumun anlamı ne?
Telefon görüşmesi yeterli sayılsa, yeterli olmadıysa bir-iki telefon görüşmesi daha yapılsa iyi olur; Washington’a yüz yüze görüşmeye gitmek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Amerikalıların sürprizlerine açık hale getirir.
Şu son iki aylık süreyi Amerikan haber televizyonlarını izleyerek geçirdiğim için, Türkiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı ABD’deki havanın pek de sıcak olmadığını biliyorum. Suriye’ye askeri müdahale konusu gündeme girdiği ilk günden başlayarak bugüne kadar Amerikan medyasında tek bir olumlu haber çıkmadı; ekranlarda Türkiye’nin tezleri hiç savunulmadı. Buna karşılık, aleyhte haber ve yorumlarla Amerikan kamuoyu Türkiye ve Erdoğan aleyhine kışkırtıldı.
Türkiye’den cumhurbaşkanı düzeyindeki ziyareti Trump’tan fazla Türkiye’ye karşı kişiler bekliyor olabilir.
Ya emri vaki yapılırsa?
Dahası da var.
ABD ile Türkiye arasında şu sırada en ciddi görüş ayrılığı PYD/YPG örgütünün niteliği konusunda. Türkiye’nin ABD tarafından da ‘terör örgütü’ olarak bilinen PKK ile doğrudan irtibatlayıp ‘terör örgütü’ ilan ettiği PYD/YPG yapılanması ABD tarafından ‘müttefik’ olarak tanınıyor. O görüşte olanlardan biri de Trump’ın kendisi. Ara sıra aleyhlerinde konuşsa bile, ikide bir “Keşke konuşsanız” teklifinde bulunduğu Mazlum Kabani kod adlı PYD temsilcisini vize verilmesi talimatıyla Washington’a davet eden de o.
Hani, Trump ile Erdoğan Beyaz Saray’da görüşürken yan odada onun da hazır tutulması ve emri vaki yapılması gibi bir senaryoyu hayli iddialı bulsam bile, Erdoğan görüşmesinden bir-iki gün önce veya birkaç gün sonra Kobani’nin Beyaz Saray’da görünmesi hiç de imkansız değil.
Böyle emri vakileri sevebilecek bir mizacı var Trump’ın.
Okuyan üzerinde şok etkisi bırakan şu nezaketsiz mektubu yazan kişinin ne yapacağı hiç belli olmaz.
Unutmayalım ki, o mektubuna Kobani’nin kendisine gönderdiği mektubu da iliştirmişti Trump.
“Yan odada Kobani var, görüşmez misiniz?” diye sormaya cesaret edemese bile, yüz yüze konuşurken bu konuda ısrarcı olmayı deneyebilir gibime geliyor.
Trump’ın kendisi Kongre’de azil soruşturmasına muhatap ve köşeye sıkışmış durumda. Ziyareti, haftalardır Türkiye karşıtı görüşleriyle kendi kamuoylarını Erdoğan aleyhine şartlandırmış karşıt görüştekilerle birlikte kendisinden yana siyasileri de etkilemek üzere fırsat haline bile getirebilir Trump.
Diyeceklerimi dedim, bu yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025