Fehmi KORU
Bu defa sonuç alıcı farklı bir yol bulalım; dünyamızı kana boğulmaktan uzaklaştıralım…
Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke İsrail’in Filistinlilere reva gördüğü muameleyi kınadı. İslam Dünyası’nın İsrail ile ilişkilerini aleniyete dökmüş olanları da, bayram öncesine, Ramazan’ın son günlerine -Kadir gecesine- denk düşen saldırılar karşısında sessiz kalamadılar. ABD de, önce kınamada dikkatini Gazze’den İsrail’e yönelen ev yapımı füzelere çevirmiş görünse de, sonunda saldırıların bilançosunu gördü ve tavrını değiştirme yoluna girdi.
Saldırıların son bilançosu dünya için utanç verici: İsrail’in hava saldırıları sonucu 10’u çocuk olmak üzere 28 Filistinli Gazze’de hayatını kaybetti. Kudüs’teki gösterilere orantısız güç kullanarak müdahale eden İsrail 300’den fazla Filistinli’nin yaralanmasına yol açtı.
İsrail tarafından da iki kadın asker saldırılar sırasında öldü.
Ölen bir de Hintli kadın var.
Kudüs’teki Mescid-i Aksa içerisine kadar giren tepeden tırnağa silahlı İsrail askerleri görüntüsü İslam Dünyası’nda sinirleri germek için yeterli.
Filistin’de akan kan El-Kaide’ye, IŞİD’e ebelik yapıyor
Politikacıların kendi küçük çıkarlarına uyduğu için kanlı olayların önüne geçmeleri beklenemez; bütün dünya ayağa kalksa bile İsrail’in saldırılarını bu noktada durduracağını ummak ham hayal.
Daha önceki benzer olaylarda hesap vermeye zorlanmadığı ve Birleşmiş Milletler’den (BM) yıllar boyu çıkan aleyhine kararlara uymadığı halde herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığı, son zamanlarda aleyhine kararlar ABD’nin ‘veto’ duvarına çarptığı için, İsrailli politikacılar kendilerini bu defa da rahat hissedecektir.
Filistin’le ilgili her kanlı olay İslam Dünyası’na bir fatura çıkartıyor.
Radikalleşmede en önemli etken Filistin halkının uğradığı muameledir.
El-Kaide ve IŞİD gibi örgütler kendilerine taraftar bulmada en büyük propaganda unsuru olarak Filistin konusunu ve dünyanın duyarsızlığını kullanmakta.
O tür örgütlerin esas zararı İslam Dünyası’na…
Batı, kendisine karşı terör eylemleri yaptıkları için El-Kaide ve IŞİD türü örgütlerle mücadele ederken, o örgütlerin taraftar bulmada kullandıkları propaganda unsurunun İsrail saldırganlığı karşısında suskun kalan kendi tavırları olduğunun tam farkında değil.
Durumun farkında olanlar da o tür örgütlerin varlığından kendi politik çıkarları için yararlandıkları için bu duruma aldırmıyorlar.
Filistin’de yanan ateş orada kalmıyor, bütün dünyayı kana boğuyor…
İslam Dünyası insanlarının Ramazan Bayramı’nı kutlamaya hazırlandıkları şu sırada bu konu üzerinde düşünmeleri şart.
Korona, Batı ve İslam Dünyası
Korona salgını, konu üzerinde düşünürken doğru teşhislerde bulunmada yardımcı olabilir.
Dünya 16 ay boyunca bir virüsün etkisi altında kaldı. Toplam vefat sayısı 3,5 milyona yaklaştı.
Herhalde modern dünyanın karşılaştığı en toplu ölüm olayı bu salgın.
Ancak görüyoruz, alınan tedbirler ve yaygın aşı kullanımı işe yaradı ve pek çok ülke normale dönme hazırlığında.
Önceki gün İngiltere’de korona yüzünden tek bir ölüm vakası yaşanmadı.
Normale dönen veya dönme eşiğinde olan ülkeler arasında tek bir Müslüman ülke bulunmuyor. Nüfusu az, kasası dolu olan ülkeler bile henüz normale yakın bir noktada değil.
Bir ara vaka ve ölüm sayılarında çok önümüzde bulunan ülkelerin bugün hayli gerisinde ülkemiz. İspanya ve İtalya gibi Kovid-19’un en fazla vurduğu ülkeler ve bu arada Yunanistan, diğer Batı ülkelerinin bu yaz tatil geçirme hedefleri haline gelebildi.
Türkiye genellikle korona yüzünden uzak durulması gereken ülkeler listelerinde yer alıyor.
Diğer İslam ülkeleri ile birlikte.
Konu üzerinde düşünürken bu durum da göz önüne alınmalı.
Bir yol haritası önerim
İlk kez önceki tavırlardan farklı açıklamalar duyulmaya başladı.
Diyanet İşleri başkanı Ali Erbaş’ın şu açıklaması sözgelimi:
“Bugün artık slogan atmak, ağıt yakmakla yetinemeyiz. Çözüme dair müşahhas, kalıcı ve gerçekçi adımlar atmak zorundayız. Derhal toparlanmalı ve ümmetin vahdetini temin etmeliyiz. Bu zor değildir. Buna ulema öncülük etmelidir.”
Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Kınama yeterli değil” anlamına gelen bir açıklama yapmış…
İyi ve olumlu bu iki açıklama da…
“Müşahhas, kalıcı ve gerçekçi adımlar” ne olabilir?
Üzerinde düşünmeye değer.
Ben düşündüm, yol haritam biraz aşağıda.
Tabii, yıllar ve yıllar boyu ne zaman şimdikine benzer kanlı olaylarla karşılaşılsa atılmış ve bir işe yaramamış adımlardan farklı olmalı bu defa atılacak adımlar…
İsrail’i geriletecek, en yakın dostlarını bile arkasında durmaktan kaçınmaya sevk edecek, Filistin halkının haklı taleplerine kulak vermeyi getirecek bir yöntem bulunmalı.
Bu ancak dünya kamuoyu kazanılarak yapılabilir.
Gazze’de içecek temiz su, düzenli elektrikten yoksun, iş bulmanın imkansız olduğu hayatlar sürdüren Filistinlilere insan onuruna yakışır imkanlar sağlanmalı.
Batı Şeria ve Kudüs’te asırlardır yaşayan Arapları yerlerinden edecek yöntemlerine son vermesi için İsrail sıkıştırılmalıdır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (International Criminal Court, ICC) İsrail’in Gazze’de uyguladığı politikalarıyla ‘insanlık suçu’ işlediğine dair başlattığı soruşturma bir an önce sonuca ulaştırılmalı ve suçlu bulundukları takdirde o suçların işlenmesine talimatlarıyla yol açan politikacılar cezalandırılmalıdır.
İsrail’in bir ırkın diğer ırklara üstün olduğu yapıda bir devlet -bir ’apartheid devleti’– olma yolunda kat ettiği mesafe o noktaya ulaşmadan sonlandırılmalıdır.
Şimdi uygulanan dış destekli saldırgan politikaların sonucu öyle bir devlete dönüşmektir; bunun yanlışlığı İsrail halkına da anlatılmalıdır.
Yapılabilir mi bütün bunlar?
Hayli zor.
İslam Dünyası’nın günümüzdeki durumu yüzünden bu zorluk.
Korkarım yine kınamakla yetinilecek ve ölenler öldüğüyle kalacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025