Hırs kelimesi harese kökünden geliyor. Siz de duymuşsunuzdur, bir deve çölde günlerce su içmeden durabiliyor, ancak bu develerin çölde çok sevdikleri bir diken var. Ondan vaz geçemiyorlar…
Bu dikeni yedikleri zaman ise ağızları kanıyor, tuzlu kan da diken ile birleşince onlara daha şehvetli geliyor, kanadıkça yiyorlar, yedikçe ağızları kanıyor.
Eğer önüne geçilmezse bu vazgeçememek deveyi öldürüyor, işte buna da harese deniyor.
Hırsın türediği kelime harese, aslında ölümü, yok oluşu anlatıyor özünde.
Hırsın yok edici gücü sadece sahibi için olsa neyse, bazen toplumu bile tehdit ediyor.
Şu sıralar, siyaset kurumunun hırslarının gençlerimizi, ülkemizi, geleceğimizi nasıl hırpaladığını izliyoruz.
Ancak hukuksuzluk gittikçe artarken hiç beklenmedik bir şey oldu, gençler sokağa çıkıverdi hem de yıllar sonra.
20’li yaşlardaki üniversiteli gençler, AKP iktidarında kendi tercihlerine yapılan değişik müdahaleleri görerek büyüdüler.
Kılıklarına kıyafetlerine, içecekleri biraya karışılıyordu, sürekli yasaklar getiriliyordu. Festivalleri, konserleri yasaklanıyordu. Üniversitelerindeki kutlamaları iptal ediliyordu. Üniversitelerine polis giriyordu, gaz yiyorlardı, sabaha karşı kapıları kırılarak evlerinden alınıyorlardı, yurt bulamıyor, artan kiralar karşısında çaresiz kalıyorlardı.
Üç öğün yemek parasını denkleştirmede zorlanıyorlardı.
Yasaklar, yoksulluk, hukuksuzluk…
İmamoğlu, sabırlarını taşıran damla oldu. “Eee, yeter artık,” dediler.
Özgür Özel o kadar güzel ifade etti ki, “Erdoğan bu sokakları ben değil sen doldurdun” dedi.
Gençler demokratik bir şekilde sokağa indiler ve barışçı bir şekilde direnmeye başladılar.
Sonuçlar alındı, örneğin İBB’ye kayyum atanmadı ise gençlerin sayesinde oldu bu.
Ama CHP’ye kayyum, CHP Kurultayı’nın, İstanbul Kongresi’nin iptal işleri durmadı. Durmayacak gibi de…
Şimdilik CHP’nin 6 Nisan’da yapılacak kongresi için istenen tedbir talebi kabul edilmedi.
Ama tehlike bitti mi? Pek sanmam.
Size 2016 yılını hatırlatmak isterim.
MHP’nin 1 Kasım seçimlerinden yenilgiyle çıkmasından sonra bir grup partili, partide ‘tüzük değişikliği’ talebiyle olağanüstü kongre girişimi başlatmıştı.
Bu girişimi genel merkezin yerine getirmemesi üzerine şubat ayında delegeler mahkemeye başvurdu. Mahkeme de olağanüstü kurultayın toplanması için şimdi İYİP Genel Başkanı olan Dervişoğlu’nun da içinde olduğu “Çağrı Heyeti” ni oluşturdu.
Genel Merkez çağrıyı tanımazken, heyet de 15 Mayıs’ta toplanmak üzere delegelere davet yaptı.
Ve şaşırtıcı şekilde Tosya ve Germenek mahkemelerinden tedbir kararları geldi… Sonrasını biliyorsunuz.
Bu tür tuhaflıklar yeniden bu kez CHP için yaşanır mı, yaşanmaz mı?
“Turplar” dökülmeye devam edecek ise önce CHP’nin İstanbul Kongresi’nin ve önceki kurultayın iptali, ardından 6 Nisan Olağanüstü Kurultay’ının durdurulması için değişik yerlerden tedbire yönelik mahkeme kararları gelebilir.
Yaşanmışı yeniden yaşayabiliriz…
Bunlara ilaveten devam eden ceza soruşturmaları da bulunmakta.
Bundan sonra CHP’nin hamlesi ne olacak?
AKP ne yapacak? Ülkeyi sarsan bu krizi kendi çıkardı, peki şimdi bu krizi nasıl yönetecek?
Esaslı sorular bunlar.
AKP’nin şimdiye kadar yaşananlardan kazançlı çıktığını düşünmüyorum.
CHP’lileri kenetlediler, toplumu hareketlendirdiler.
Verilen yasaklama kararlarına karşın milyonlar sokaklarda demokratik protesto haklarına sarıldı.
AKP içinde, Meclis’in yerine Külliye’nin etkinliğine dair mırıldanmalar, karşı çıkan eski vekilin ihracı gibi itirazlar, seçmeninde başlamış olan sorgulamayı daha da artıracak gibi gözüküyor.
Siyasal ihtirastan kaynaklanan ani korku ve panikle AKP kendi ayağına sıkmış gibi…
Ama en önemlisi rezervden eriyip giden milyarlarca doların bize söylediği…
Para yok… Maliye Bakanı bile İmamoğlu sorusuna “yorum yok” diyor… “Yorum yok” çünkü hukuk yok, çünkü anayasa yok, çünkü demokrasi yok.
Sadece kriz var.
İmamoğlu’nu çökertmek için toplumu, ekonomiyi, geleceği çökertmek…
Şuursuzca diken yiyen deve gibi kendilerini de ülkeyi kan revan içinde bırakıyorlar.
Allahtan gençler var… “Artık yeter” diyen gençler.
Hırslı develerden bıkan gençler…Onlar kurtaracak bu toplumu.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2025
23.05.2025
18.05.2025
10.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
28.03.2025