Fikret Bila
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "FETÖ’nün siyasi ayağını açıklayacağım" dediği, ancak deprem ve çığ felâketleri nedeniyle üç hafta ertelediği konuşmasını dün partisinin grup toplantısında yaptı.
Kılıçdaroğlu, "FETÖ'nün siyasi ayağı Recep Tayyip Erdoğan’dır" dediği konuşmasında 1999 yılından günümüze kadar örnekler verdi. "FETÖ’nün elemanlarını devletin kılcal damarlarına, en etkili makamlarına yerleştiren siyasi otorite kimse FETÖ’nün siyasi ayağı o siyasi otoritedir" diye konuştu.
Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) 2004’teki Fetullah Gülen’le ilgili tavsiye kararını Başbakan olarak Tayyip Erdoğan’ın rafa kaldırdığını ve bunun toplumsal ve siyasal sorumluluğunu üstlendiğini belirtti. Bu bilginin o dönemin Başbakanlık Müsteşarı’nın kitabında yer aldığını açıkladı.
Kılıçdaroğlu ayrıca OHAL raporundan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinden pasajlar okuyarak, hükümetin Gülen cemaatinden gelen talepleri atama kararı, kanun hükmünde kararname, yasa değişikliği veya yeni yasa çıkararak, son olarak da 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği ile yerine getirdiğini vurguladı. Yüksek yargıya yapılacak atama koşulları ile albaylıkta ve generallikte bekleme sürelerini değiştiren düzenlemeleri örnek göstererek, bu düzenlemeler sonrasında FETÖ’nün yüksek yargıya ve üst komutanlıklara yerleştiğini ve devletin kontrolünün Erdoğan tarafından FETÖ’ye teslim edildiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesinin nedenlerinden birinin son zamanlarda kendisinin ve partisinin "FETÖ’nün siyasi ayağını oluşturduğu" yönünde iktidar ve iktidar yanlılarından gelen iddialar olduğu anlaşılıyor.
İktidarın kendine yöneltilen eleştiri ve suçlamaları kabullenmediği gibi bir süre sonra aynı iddia ve ithamları muhalefete ve özellikle de CHP’ye yönelttiği biliniyor. Ekonomik, siyasi sorunları CHP tarihine bağlaması, çözüm süreci yürütmüş olmasına rağmen CHP’yi PKK yandaşı olmakla itham etmesi örneklerinde olduğu gibi…
İktidar sözcüleri, aynı yöntemi FETÖ konusunda da kullandılar. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "aldatıldıklarını" söyleyerek "Allah’tan ve milletten af" dilemesine, "Gülen cemaatini aynı menzile farklı yollardan giden bir hareket" olarak tanımlamış olmasına karşın, son dönemde Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi FETÖ’cülükle suçlamaya başladı. PKK ve FETÖ konusunda yapılan hataları ve sorumlulukları da CHP’ye yükleyen bir çaba içine girdi.
Kılıçdaroğlu, dünkü konuşmasıyla, iktidar cenahından gelen "FETÖ"cü ithamına yanıt vermiş oldu.
Kuşku yok ki, Kılıçdaroğlu’nun "FETÖ’nün siyasi ayağı Erdoğan’dır" sözüne, iktidar tarafından yanıt verilecek ve ithamlar sürdürülecektir.
Kısa bir süre önce MHP’nin, Kılıçdaroğlu hakkında "HDP ile ilişkileri" iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu da anımsanırsa, dokunulmazlığının kaldırılması girişimi olasılığı da dahil iktidarın temel hedefi olacağı tahmin edilebilir.
Kılıçdaroğlu’nun başarılı şekilde kurup güçlendirdiği Millet ittifakını dağıtmak için önce İyi Parti ve lideri Meral Akşener’e yüklenen iktidar bloğunun bu taktiği tutmayınca bu kez Kılıçdaroğlu’na daha fazla yüklenmesi yüksek olasılıktır.
Simbiyotik ilişki
AK Parti ile Gülen Cemaati arasında, 17-25 Aralık 2013 olaylarına kadar simbiyotik bir ilişki bulunduğu söylenebilir. AK Parti ve Cemaat, yaşamak için birbirine muhtaç olan, birbirleriyle yardımlaşarak, dayanışarak hayatta kalan iki organizma gibi, Erdoğan’ın ifadesiyle aynı menzile yönelmişlerdi.
Bu çalışma tarzı, iktidarın 2013’te FETÖ'nün arka bahçesi konumundaki dershaneleri kapatması, buna karşılık FETÖ’nün emniyet ve yargıdaki elemanlarıyla bazı iş insanlarına operasyon yapması, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı gözaltına almak için harekete geçmeleriyle bozulmaya başladı ve nihayet 17-25 olayları ve 15 Temmuz darbe girişimiyle çatışmaya dönüştü.
Bu simbiyotik ilişkinin nedeni AK Parti ile Gülen Cemaati’nin birbirlerine duydukları ihtiyaçtır.
AK Parti iktidarda yerleşmek, asker-sivil bürokratik oligarşi olarak tanımladığı devlet kurumlarını etkisiz kılmak için o zamanki adıyla Gülen Cemaati’nin kadrolarına ihtiyacı vardı. Gülen Cemaati’nin de asker-sivil bürokrasiye soktuğu elemanlarını devletin üst makamlarına taşımak ve tam kontrole ulaştığında da devleti tümüyle ele geçirmek için AK Parti iktidarına ihtiyacı vardı.
Nitekim AK Parti iktidarı, asker ve sivil bürokrasiyi, emniyette, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ve yargıdaki yapıyı; hem yaptığı atamalar hem emekliye sevk edilenlerin boşalttığı makamlara Gülen Cemaatin’nin kadroları arasından yerleştirmeler yaparak değiştirmeye başladı. Kaymakamlar, valiler, emniyet müdürleri, polis amirleri, polis okulları atamaları, hakim ve savcı alımlarıyla başlayan bu bürokratik değişim hızlandı ve yaygınlaştı. Kılıçdaroğlu’nun örneklerini verdiği Anayasa değişikliği sonrası yüksek yargıya yapılan atamalar, Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve benzeri davalarla tasfiye edilen komutanların yerine de FETÖ’cü askerleri terfi ettirerek amacına ulaştı.
AK Parti, hükümet dışında da devletin anayasal kurumlarının iktidarın kontrolüne girmesinden memnundu. Simbiyotik yaşam meyvesini vermişti.
Aynı şekilde FETÖ de memnundu. Planladığı gibi iktidar üzerinden elemanlarını devletin kılcal damarlarına kadar sokmuş ve en önemli kurumlarda önemli makamlara yerleştirmişti.
AK Parti’nin hesaplayamadığı, devletin zirvesine yerleşen FETÖ’nün bu gücü kendisine karşı da kullanabileceğiydi. Bir askeri darbeyle hükümeti devirip Türkiye Cumhuriyeti’ni tümüyle ele geçirmeyi planladığını görememiş, bu yönde yapılan uyarıları, MGK tavsiyelerini, muhalefetin eleştirilerini dikkate almamış, doğru bildiği yolda sonuna kadar Gülen’le birlikte yürümüştü.
Ta ki, Gülen Cemaati'nin FETÖ olup 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimiyle karşılaşıncaya kadar.
Kılıçdaroğlu’nun bu süreci 2004 MGK kararına kadar geriye götürmesine karşın, iktidarın FETÖ için 17-25 Aralık olaylarını milat almasının nedeni, önceki dönemdeki simbiyotik ilişkiyi yok saymak istemesindendir.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.07.2021
14.07.2021
5.07.2021
21.06.2021
9.06.2021
24.05.2021
3.05.2021
30.04.2021
14.04.2021
5.04.2021