Hadi ULUENGİN
BEN Müslüman’ım! Metafizik iman babında agnostik olmam bu gerçeği değiştirmiyor. Değiştiremez.
İslami aidiyette doğdum, İslami iklimde yaşadım ve İslami kimlikte öleceğim.
Zaten nasıl ki ritüellere riayet eder ve cenaze namazında saf tutarım, benimkinde de Fatiha okunsun.
Sonra arzu eden, babamın defni ertesinde yaptığım gibi meyhanede kafayı çekmeye gidebilir.
***
ÇÜNKÜ yukarıdaki aidiyet dürtüsü iradi tercihlerden de bağımdır. Sonsuz çetrefillik arzeder.
İster militan ateist veya laikperest olun; isterseniz de sonradan Budizm’i, Şintoizm’i, Manizm’i seçin...
Zaten derin bilinçaltında yerleşiklik kazanmış olan ruhi şartlanmaya bir de “edilgen kimlik” eklenir.
“Öteki” sizi şu veya bu addettiği müddetçe siz ağzınızla kuş tutsanız da şu veya bu kalacaksınızdır.
Eh, inanç açısından agnostizme meylediyorum diye buna kızacak, gocunacak, incinecek hâlim yok!
Aksine, hakkımda “kâfir” fetvası yayınlansa bile Müslümanlığımı elimden alacak kişi daha doğmadı!
***
HÂL böyle olunca, Ümmet-i Muhammedî’nin yansıttığı ve giderek tam çirkefleşen manzara karşısında daha da çok hissiyatlar karmaşasına kapılıyorsunuz. Hüzünle hiddet ve öfkeyle acı arasında bocalıyorsunuz.
İslam neden diğer inanç sistematiklerine kıyasla böylesine tahammülsüz bir görünüm sergiliyor?
Yine diğer dinlerin üyeleri Müslüman deyince niçin tedirgin oluyorlar? Neden uçurum hissediyorlar?
Mısır’da, Filistin’de, Pakistan’da, “Dar-ül İslâm”ın başka mıntıkalarında nasıl oluyor da Hıristiyan ahali gizli- açık saldırılarla sindiriliyor ve fırsatını bulduğunda da öz be öz yurtlarından kaçmayı tercih ediyor?
Cezayir’den Afganistan’a ve Nijerya’dan New York’a, imâni bir kitap adına masumları gırtlaklayanlar ve sivilleri terör, tedhiş ve vahşetle kıyıma uğratanlar neden daima o kitabın Kur’an olduğunu söylüyorlar?
Hangi ceberut zihniyetin tahakkümünden dolayıdır ki benim kızım Müslüman kökenli göçmenlerin tacizinden korunmak için önce Brüksel metrosunda, sonra da Paris banliyösünde baş örtmek zorunda kalıyor?
Ve nihayet son vukuatta da, “elçiye zeval olmaz” ümmetinden indiğini iddia eden barbarlar ne menem bir fanatizmle şartlanıyor ki, ânında on paralık bir filmin provokasyonuna geliyor ve aynı elçiyi katlediyorlar?
Soruları ilânihaye uzatabilirim, arayacağımız cevaplar hep aynı kalacak.
***
CEHALETTEN desek, İslam Âlemi’nin ötesinde de elifi görse mertek sanan devasa bir insanlık var!
Fakirlikten mi? Hintliler, Çinliler, Afrikalılar falan da Müslümanlardan üst bir ortalama tutturmuyor.
Peki, sorun bütün din sistematiklerinin üzerinde yükseldiği “mukaddes”ten mi kaynaklanıyor?
Hinduizm’in “Veda”ları da dogmadır. Tevrat’ın Yahudileri “seçilmiş kavim”dir. Hıristiyanlarda ise İsa Mesih Ruh-ül Kuds’ün nefesinden doğmuştur. Ve onların kutsalı İslam’dakinden daha az kutsal değildir!
Oysa bunların en fanatikleri tarafından yansıtılan tahammülsüzlükler ancak devede kulak kalıyorlar.
Bu takdirde yanıtı eski Batı sömürgeciliğinin etkilerinde mi aramak gerekiyor?
Kabul de, son tahlilde Muhammedi Âlem başka inanç coğrafyalarına oranla hem daha az müddet kolonyalist yönetimin altında yaşadı, hem de ilk andan itibaren bizzat kendisi yayılmacı karakter arzetti.
Ve nihayet son soru: Müslüman dünyanın meselesi moderniteyi yakalayamamış olmakta mı yatıyor?
Şüphesiz, yukarıdaki bütün faktörlere ek olarak bu unsur da mutlaka devreye giriyor ama ben yanıtı esas itibariyle Ceren Kenar’ın önceki günkü “Taraf”ta vurguladığı bir soru-cevapta aramayı tercih ediyorum.
***
KENAR “Bir film, onlarca cenaze” başlıklı o enfes yazısında İslam karşıtlığıyla ünlü Fransız düşünür ve tarihçi Ernest Renan’a Cemalettin Afgani tarafından gönderilmiş şu mektubu alıntılıyordu:
“Bilimsel düşüncenin (genel anlamda moderniteyi ve rasyonaliteyi anlamak gerekiyor) önünde engel kuran sadece İslam dini mi, yoksa bu din adına hareket eden insanların karakter, hâl ve tavırları mı?”
Ben kendi hesabıma Afgani’nin soruda ilettiği cevabı büyük ölçüde onaylıyorum. Ama kaç para eder?
Müslüman kimliğim metafizik inanç babında agnostik kaldığı için etkim ve kıymet-i harbiyem sıfırdır!
Ve de bizzat imanlı Müslümanlar o karakter, o hâl ve o tavırlara en ön safta ve en üst perdede “yeter”demediği müddetçe uçurum tam girdaba dönüşecektir ki, hem elçiye, hem İslam’a daha çok zeval gelecektir!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015