Hadi ULUENGİN
ARALIKTA Chicago’ya, oradan da New York’a gittim. İkincisini ihtirasla severim.
Zaten otuz yıl önce daha ilk ayak bastığımda Kâinatın başkenti diye vaftiz etmiştim.
O gün bugündür de sudan bir mazeret uydurup Atlantik’i aşmaya çalışırım.
Fakat kese meselesi var! Biletler nispeten ucuzladı ama eğer otel parasını patron ödemiyorsa ve tanıdıklarda da yer yoksa, daima en ucuz mekânlara fit olmak zorunda kaldım.
Hatta bir defasında eski Sirkeci hanlarına bile rahmet okutan bir yerde konaklamıştım.
Kırık lavabo dahi koridordaydı ve televizyon her yarım saatte yarım dolar yutuyordu.
***
İŞTE bu tür otellerde ne vakit cazi gecenin yatağına uzanıp yirmi dört saatte yirmi beş saat yaşayanKâinatın başkentini dinlemeye başlasam, aniden Kravşenko aklıma gelir.
Pavlov şartlanmasındaki otomatik refleksle onun yazdığı Hürriyeti Seçtim’i hatırlarım.
Soğuk rüzgâr da sanki Hudson Nehri’nden değil Sibirya steplerinden esiyormuş gibi olur.
Hatta bazen, Edward Hopper tablolarını andıran bu yarı-gerçeküstücü dekorda usulca ayağa kalkarım. Işığı yakmadan ve perde aralığından, endişeyle sokağı kolaçan ederim.
Acaba sarı taksinin kuytusunda sandviç yiyen adam penceremi mi gözetliyor?
Acaba kaldırımda yatarmış gibi yapan berduş KGB ajanı mıdır?
İster istemez o New York odasında Hürriyeti Seçtim’in son sayfalarına dönerim.
***
TABİİ yine kese meselesi, son yolculukta da işte böyle pejmürde bir otele indik.
Televizyon değil ama internet parayla çalışıyordu. Bozuk sifon da illallah dedirtti.
Dolayısıyla, mekânın niteliğini üç aşağı beş yukarı önceden tahmin ettiğim için valize ne John Dos Passos’un, ne başka bir New York yazarının kitaplarını koydum.
Kütüphanemin komünist totalitarizm raflarında aynı Kravşenko’nun aynı Hürriyeti Seçtim’ini buldum. Uçağa kitabın ta 1947’de yayımlanmış ilk Fransızca baskısıyla bindim.
Kâinatın başkenti’ndeki odada tekrar okumak hem ortama, hem ruhuma uygun düşer.
***
UKRAYNA asıllı ve bizzat Bolşevik terminolojiye göre de “sapına kadar proleter” kökenli bir mühendis olan Viktor Kravşenko üst düzey bir Sovyet yetkilisiydi.
ABD’ye sığındı ve yazdığı kitapla “tarihin en büyük yalanı”nı teşhir ve tarumar etti.
Ama bu sonsuz dürüst insanın serüvenini anlatmak için biraz geriye dönmek gerekiyor
***
MALÛM, 1939’da demokrasileri sırttan hançerleyip Hitler’le dostluk paktı imzalayan ve Polonya’yı Nazilerle paylaşan Stalin Berlin’in kendisine saldıracağına asla inanmıyordu.
Nitekim “sakın aldanma” diye uyaranları “provokatör” iftirasıyla kurşuna dizdirtti.
Ama Alman tümenler 22 Haziran 1941 sabahı Rusya içlerine bodoslamadan dalıverdi.
“Sınıf düşmanı” suçlamasıyla zaten binlerce subayı üç - dört yıl önce katledilmiş olan Kızılordubozgun üstüne bozguna uğradı. Leningrad ve Moskova önlerine kadar çekildi.
Eh işler fena sapa sardı ve “sosyalist anavatan” elden gitti gidiyor ya, aynı Stalin bu defa da aynı demokrasileri “müttefik cephesinin büyük ortakları” ilân etti.
Şimdi Londra ve Washington’a acil yardım talebi üstüne acil yardım talebi yağdırıyor ki, gelsin İngiltere’den tank, top, üniforma ve gelsin ABD’den uçak, kamyon, kumanya!
***
İŞTE yukarıdaki Kravşenko da 1943 yazında Silah Temin Komisyonu üyesi olarak aynı Washington’daki SSCB elçiliğine gönderilmişti. En uzman personel arasında sayılıyordu
Sonra bir yolunu bulup New York’a firar etti. Zar zor da ABD’den iltica hakkı aldı.
Benim otomatik bir şartlanma refleksiyle neden bu eski Sovyet yurttaşını hep o New York’un o pejmürde otellerinde hatırladığımı ve niçin irkildiğimi yarına bırakıyorum.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015