Hadi ULUENGİN
AF buyurun, bir helâ meselesiyle başlayacağım. Aşağıdaki haberi Times’da okudum.
AB Komisyonu tuvalet sifonlarının hacmini standartlaştırmak kararı almış.
Doksan bin euro harcayarak iki yıllık bir araştırma yaptırtmış ve şu sonuca varmış:
Bal dök yala, çişten sonra üç, kakadan sonra ise beş litre su kubur temizliğine yeter!
Oysa Lüksemburglular, bilhassa da İngilizler çok daha fazlasını israf ediyormuş.
Dolayısıyla da bütün Yaşlı Kıta’nın çevreci davranmasını isteyen Brüksel Komisyonu zaten daima nev’i şahsına münhasır hareket eden Büyük Britanya ahalisini disipline çağırmış.
***
TABİİ o Büyük Britanya’da hemen kıyametler koptu.
Baştan beri Topluluk’a tam ısınamamış Ada sakinleri “AB’ye ödediğimiz vergiler helâ araştırmasına gidiyor ve de üstelik b...umuza bile karışıyorlar” diye kazan kaldırdı.
Hatta popüler medya gelişmeyi kinayeli bir “euroflush” ismiyle vaftiz etti.
Avrupa’nın üstüne sifonu çek, kubura gitsin şeklinde tercüme edebiliriz.
***
HABERİ okur okumaz, yine İngiliz George Orwell’in komünist rejimi hicvettiği o emsalsiz 1984romanını hatırladım. Burada şöyle bir pasaj vardır:
Totalitarizm öncesi devri de hatırlayan ihtiyar bir adam yarım litre biranın az, bir litrenin ise çok geldiğini söyleyerek eski dönemde geçerli olan pint hacimli bir bardak ister.
Malûm, bu pint de 0,564 litre sıvıya tekabül eden bir Anglo-Sakson ölçeğidir.
Fakat tabii ölçünün adını dahi duymamış barmen adamcağızı bunak diye alaya alır ve tezgâhı göstererek yarım veya bir litrelik bardaklardan başka şey olmadığını anlatır. İmdii...
***
İMDİSİ şu ki, AB Komisyonu’nun kubur kararı ilk bakışta gayet makul gözüküyor.
Eh, işin içinde çevrecilik, ekoloji, tasarruf falan var... Bunlara kim ne diyebilir ki?
Taharet abdesti almıyorlar ya, varsın Majesteleri tebaası da daha az su kullansın!
Ama biraz daha derine iner ve felsefesini sorgularsak, sifon hacmi gibi çok karikatüral bir konuda olmasına rağmen gelişmeyi bambaşka bir çerçevede de okumamız gerekiyor.
Çünkü Brüksel’in helâ girişimi aslında hayatı, insanı ve dünyayı her şeyiyle standart ve normatif kılmak rizikosunu da içeriyor. Bilinçaltında sonsuz tehlikeli şeyler barındırıyor.
Yani daima modernitenin kıstaslarıyla saptanan makul, rasyonel, normal kavramları tedricen öyle bir raddeye tırmanıyor ki, oradan itibaren totaliter dürtüler gizlenemez oluyor.
***
NİTEKİM gerek Orwell’in komünizmde hicvettiği gibi pint ölçekli bira bardağının litreyle değiştirilmesi; gerekse kapitalizmde şimdi AB’nin tasarladığı gibi sifon hacimlerinin standartlaştırması, özünde ortak ve aynı bir tek boyutlu insan ve hayat projesini yansıtıyor.
Çünkü zıt söyleme rağmen her ikisi de totalitarizmin nüvelerini barındıran ve tetikte durulmadığı takdirde bu yönüyle ağır basacak olan o modernitenin ürünü ve uzantısıdır.
Liberal kapitalizmin de sözkonusu tehlikeye karşı hiçbir bağışıklığı yoktur.
Zaten küreselleşme de yukarıdaki standartlaştırma azminin en zirve hedefidir.
***
PEKİ de ister kapitalizmde, ister komünizmde, ister diğer bir rejimde olsun, makuldür, rasyoneldir, normaldir diye dünyanın her yerinde aynı bardakta ve giderek aynı tatta bira içersek; artı, dünyanın her helâsında da aynı miktarda sifon çekersek, sonu nereye varır?
Modernitenin kadrajına sığmadığı için her türlü gayr-ı makulden, irrasyonelden ve anormalden tamamen arındırılmış bir insan ve bir hayat insan ve hayat olabilir mi?
Ben inanmıyorum!
İnanan varsa, flush, helânın sifonunu çekiversin! Fakat dikkat, en fazla beş litre su!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015