Hadi ULUENGİN
TEK tük istisnayı tenzih ederim, şu Türk “solu” (!) adam olmayacak. Ümitsiz vaka!
Zira o istisnalar hariç, bizim “sol”(!) yalnız ve yalnız mankafa bağnazlar üretiyor.
Bu hazretler de az biraz palazlandıktan sonra bukalemun kaypaklığına bürünüyorlar.
Zaten “sol” kelimesini kasten ünlem işaretiyle yazdım.
***
ÖYLE, çünkü lügate ilk girdiği andan itibaren sol sözcüğü, asgari dahi olsa, hakkaniyetli tutum almak; vicdani dürtülerle davranmak; mağduru kollamak; eşitsizliklere karşı paylaşımcılığı sahiplenmek gibi bir dizi ahlaki ve manevi değer üzerinde yükselir.
Başka bir deyişle, hümanizma dediğimiz insan sevgisinden ayrı düşünülemez.
Gerçi doğru, Bolşevik darbeden sonra yukarıdaki bütün değerlerin ırzına geçildi.
Komünistler, çıkmaz ayın son çarşambasına erteledikleri soyut ve hayalî bir insanlığın kurtuluşu adına en gayr-ı insani teori ve pratiklerin hem mucidi, hem de cellâdı oldular.
Fakat yine de sol kavramının özünü evrensel ölçekte değiştiremediler. 1989 şahittir!
***
LÂKİN heyhat, şunu kabullenmek zorundayız: Zahir ülkemiz o evrenselliğe direndiği içindir ki, diğer birkaç istisnayla birlikte bu kavramsal ters yüz etme Türkiye’de başarılı oldu.
Nitekim neo-Nazi Maocu avene kendini hâlâ “sol” (!) diye pazarlamıyor mu? “Ordu göreve” ve “Kürt bakkala gitme” diye anıran güruh adı “sol” (!) olan dergi çıkartmıyor mu? Faşist varyantla bütünleşen bilumum ulusalcılar da “biz solcuyuz”diye yemin etmiyor mu?
Bu traji-komik olgunun en son örneğiniUkrayna konusunda vereceğim.
***
KİEV’deki direniş daha duyulduğu andan itibaren yukarıdaki neo-Nazi Maocuların Karanlıkvarakparesi veya profesyonel dezenformatörlerin Salon TV’si; artı, Kalpazan KomünistlerinSağ ceridesi yahut falanca fraksiyonun filanca lahana yaprağı, yani kendisine “sol”(!) süsü veren bütün neşriyat “emperyalist güdümlü ayaklanma” diye naraya başladı.
Eh, Meydan’dakiler demokrasi talep ediyorlar ve Avrupa yanlısı bir tavır sergiliyorlar ya, tabii bizim zehir hafiye“solcularımız”(!) ânında AB ve ABD parmağı keşfettiler...
Hele hele, kalabalığın arasında milliyetçi ve aşırı sağcı unsurlar da yer aldığına göre, aslında otokratik yönetimden ve Rus tasallutundan kurtulmak için harekete geçmiş olan ezici çoğunluğu karalamak ve faşist yaftası yapıştırmak için bundan daha iyi bahane bulunur mu?
***
EVET evet, bizim “solcular”(!) nasıl ki dün yine emperyalist oyun diyerek Arap Baharı sürecinde mazlumu değil zalimi alkışladılar ve nasıl ki bugün Suriye Esad’ına veya VenezuelaMaduro’suna karşı gerçekleşen halk hareketlerinde egemenleri destekliyorlar, işte Ukrayna için de aynı gayr-ı insani, aynı gayr-ı ahlâki ve aynı gayr-ı vicdani tavrı sergiliyorlar.
Yanukoviç’in zaptiyesi şu kadar insan katlediyormuş... Putin’in ordusu uluslararası hukuku hiçe sayarak ve Türk modernleşmesinin ve aydınlamasının da ana rahimlerinden birisi olan ve çilekeş ahalisi Stalin sürgünlerinde kıyıma uğramış Kırım’ı işgal ediyormuş...
Zerre kadar umurlarında değil! Olsa olsa, yayılmacı Rusya’nın gönüllü 5. Kolu olarak dün sabah yaptıkları gibi Amerikan donanması Boğazlardan geçemez diye manşet atıyorlar.
Oysa malûm, gasp etmeye çalıştıkları Gezi Direnişi için mangalda kül bırakmıyorlar.
Fakat eğer ezkaza diğer ülkelerin diğer halkları aslında o Gezi’nin özgürlükçü ruhuyla örtüşen ama rotası bizim “solcular”ın (!) mankafa bağnazlığıyla ve bukalemun kaypaklığıyla uyuşmayan eylemler gerçekleştirirse, o bizimkiler derhal kâh “emperyalist güdümlü”(!), kâh “şovenist içerikli”, kâh “faşizan eğilimli” diye bunlara kara çalmaya yelteniyorlar.
Hey bizim “sol” (!), sen ümitsiz bir klinik vakasın ki, beter ol!
Çünkü sen sol değilsin, çünkü sen insani ve insancıl olan her şeye düşmansın!
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015