Hadi ULUENGİN
HEPİMİZ değil ama çoğumuz orta sınıf ailelere mensuptuk. Kalantor burjuvaziye ait olanlarımız bile mevcuttu. Ama işçi köken taşıyanlarımız parmakla sayılacak kadar azdı.
Her hâlükârda da çok genel olarak “Cumhuriyet torunları” olarak yetiştirilmiştik.
Annelerimiz liseli genç kız olarak Atatürk’ün cenazesine katılmış olmakla övünürlerdi.
Zaten de familyalarımızın sistemle bir çelişkisi yoktu. Olsa olsa parti muhalefeti vardı.
Oysa bizler, yani onların çocukları, atmışlı yılların hercümercinde “devrimci” olduk.
***
AMA bu devrimciliğimiz aslında ebeveynlerimizin Cumhuriyetçiliğiyle zıtlaşmıyordu.
Fakat aşıyordu! Daha âdil, daha hakkaniyetli, daha paylaşımcı hedefler de içeriyordu.
Ve tabii asi dürtülerle de bütünleşiyordu ki, zaten baştan beri hiçbir isyankârlığa taviz vermemek kararı almış olan yukarıdaki sistemin buna göz yumması sözkonusu olamazdı.
Üstelik aynı sistem gerek onun gövdesinden çıktığımızı bildiği, gerekse de gelecekte yine onun uzuvları olmamızı beklendiği için bizlerin kendisine ihanet ettiğine hükmetti.
Nasıl olur da “Büyük Kurtarıcı”yı sorgulamak, “Kürt” kelimesini telaffuz etmek veya ikinci Kıbrıs çıkartmasını “işgal” diye nitelemek gaflet ve delaletine düşebilirdik?
Sonsuz öfkelendi ve 12 Mart’tan 12 Eylül’e idam sehpalarını, işkence tezgâhlarını, zindan hücrelerini emrimize amade kıldı.
Vurun abalıya, her melânetin altında biz keşfedilir olduk ve hem gerçek, hem mecazî anlamda dayak oğlanına çevrildik ki, yandım Allah!
***
SONRA aynı 12 Eylül kâbusu epey bir bölümümüzü silkeledi. Uyurgezerlikten ayılttı.
Başımızı iki elimizin arasına alıp nerede yanlış yaptık, hangi rotada yanıldık, nasıl bir pot kırdık diye uzun uzun düşündük. Genç asilikten “akıl çağı” olgunluğuna doğru yürüdük.
Ve ben de dâhil bir kısmımız hezimeti, aslında hem sistemi, hem de ebeveynlerimizi belirleyen otoriter ve totaliter ruhiyatlarla köprüleri atmamış olmamıza bağladık.
Dolayısıyla da geçmişte varlığımızı tayin etmiş olan adaletçilik, hakkaniyetçilik ve paylaşımcılık hedeflerini saklı tutmak fakat bunlara ulaşmanın yöntemlerini farklı ve pragmatik kılmak kaydıyla, demokratlık, sivillik, çoğulculuk gibi kavramları benimser olduk.
İşte o tarihten itibaren de adımız “liberal”e çıktı.
***
OYSA iktisadi tercihler açısından kendimizi hiç de öyle addetmedik. Addetmiyorum.
Her hâlükârda yukarıdaki sistem bu yeni durumumuza daha da hiddetlendi. Köpürdü.
Geçmişte kendisine sınıfsal olarak ihanet ettiğimizi düşünürken şimdi buna bir de ideolojik paradigma ve ayrıcalık tekeli ihanetini eklediği için öfkesi eskini bile kat be kat aştı.
Üstelik beraber yola çıkmış olduğumuz unsurların bir bölümü asıllarına rücu ve iltihak edip tekrar o sistemin ve statükonun bekçisi kesildiklerinden, öfkeleri tam bir nefrete dönüştü.
Sayıca devede kulak kalmamıza rağmen bu defa da “vurun liberale”, her taşın altında yine biz keşfedilir olduk ve yine hem gerçek, hem mecazî anlamda dayak oğlanına çevrildik.
***
ŞİMDİ üçüncü evredeyiz ve tekrar “vurun liberale”!
Zira malûm, yukarıdaki demokrat, sivil ve çoğulcu yaklaşımımız son derece doğru, isabetli ve pragmatik bir tercihle bizleri bir müddet için iktidar partisine “yol arkadaşı” kıldı.
Ama her üçü de çiğnenince eyvallahı çektik ya, kabak yine bizim başımıza patlıyor.
Eski statüko gibi yenisi de bizde ihanet keşfediyor. Allah’a şükür lânetini esirgemiyor.
Yani ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranabiliyoruz ki, doğrusu bundan sonsuz memnunum.
Çünkü istediğiniz kadar “vurun liberale”; yaranmak ve biat etmek dürtüsü bizim asla ihanet etmeyeceğimiz yegâne düstur olan ahlâkiyat ve dürüstlük kitabında yazmıyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015