Hadi ULUENGİN
Birayla aram yoktur. Sıcak çok cehennemiyse belki ayda yılda bir aklıma gelir.
Oysa ergenlik çağına girince ben de bütün yaşıtlarım gibi soluğu Pasaj’da almıştım.
Koca arjantinleri bir solukta diktikten sonra sokak arasına istifra ettiğim bile oldu.
Kaldı ki uzun yıllar binbir çeşit manastır köpüğünün ayrı ayrı tadıldığı ve şüphesiz dünyanın en mükemmel biralarını üreten Belçika’da yaşadım ama yine de temayül duymadım.
Hatta taksi şoförlüğü yaptığım vakitler, leş gibi koktukları ve bilhassa da otomobile kustukları için, üzerinden ayyaşlık akan müşterileri arabadan yaka paça indirdiğim olurdu.
Hayır, bira alerjim öyle Ziya Gökalp’in “Atamın içkisi kımız / Arpa suyu içme dedi bir Kırgız” nasihatına uymamdan kaynaklanmıyor. Daha neler, bari Yeşilay’a yazılaydım!
“Cinnet yıllarını” noktalayana dek günahkâr bir gizlilikte, daha sonra da uluorta bir gönül ferahlığıyla boşalttığım viski şişelerini tıpalayıp şamandıra niyetine kullansanız, her halde İskoç Denizi’ne kadar hiç batmadan kulaç atılabilirdi.
Öte yandan aynı biraya mesafeli durmam bardak, kupa ve sürahi adetlerini iklim kuşağına göre ikiye ayıran ve güneyi bağ, dolayısıyla şarap; yukarısını ise tahıl, dolayısıyla bira sathına dâhil eden tarihçi Fernand Braudel’in coğrafi ekseninden de kaynaklanmıyor.
Din faktöründen dolayı biz üzüm usaresine de yabancı düşen bir kültürden iniyoruz.
Bakmayın siz “millésime” etiketinden pek bir “anladıklarıyla” (!) övünen ve zaten yeni peydahlanan görmemişlere! Onlar da Bordeaux sıvılı biberon emzirerek büyümediler.
Dolayısıyla eğer Türkiye’de illâ bir içki kültüründen söz edilecekse tabii ki başta rakı, sonra da mazisi nispeten eskiye uzanan ve dediğim gibi, benim pek hazetmediğim bira gelir.
Tahmin etmişsinizdir, bütün bunları şu son “arpa suyu vukuatı”ndan dolayı yazdım.
Vay efendim vay, nasıl olur da Eyüp gibi mübarek bir semtte düzenlenen müzik festivalinde, sponsor firmanın doğası gereği, bira içilmesi gibi bir dilek beyan edilebilirmiş?
Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz mantığı anında devreye girdi.
Kör talih, söz konusu belediye sınırlarına dâhil olmak hariç mekânın kutsalla hiç mi hiç alakası yokken bile yine de ceberut zihniyet “zıkkımın pekini için” diyerek yasağı bastı.
Duyan da sanacak ki abdest almak için şadırvan musluğundan bira fışkırtılacaktı!
Ve tabii yukarıdaki nobranlık “gençlerin alkollü içkiye alışmasını engellemek” (!) türü mazeretlerle açıklanmaya çalışıldı ama bunu bir kavuğum, bir de külahım yutar.
Şu kesin, AKP iktidarı hızla hayat tarzlarına müdahil olmak rotasına giriyor ve girdi.
Bir, üç, beş emsaller giderek çoğalıyor ki, kendilerinin o hayat tarzına karşı uygulanan baskı veya horlamadan dolayı dün haklı olarak mağdurluktan yakınanlar bugün hem mağrur konuma geçtiler, hem de bu defa “ötekilerini” mağdur kılacak pratiklere yönelir oldular.
Hoşgörü lâfta kalıyor ve bir din ahlâkı evrensel ahlâkmış gibi dayatılmak isteniyor.
Söz konusu gelişme sonsuz tehlikelidir! Proje, bütün Müslüman toplumlar arasında uzlaşma kültürüne en yakın duran Türkiye’yi cidden kutuplaşmaya itecek bir tasavvurdur.
Çünkü hayat tarzı insani refleks olarak felsefi ve siyasi tercihleri bile geri plana iter.
Bıçak kemiğe dayandığı takdirde, denize düşenin yılana sarılması misâli, böylesine tercihlerin tam zıddında yer alan güçlerle dahi zorunlu ittifak gündeme gelir.
Zaten genel olarak “laikler” denilen kesimin önemli bir bölümü iktisat politikalarından dolayı falan değil, sırf yukarıdaki kaygıdan dolayı AKP’ye hasım davrandı ve davranıyor.
Ve gidişat söz konusu kesimi nicelikte arttıracak, nitelikte de radikalleştirecek zemini pekiştiriyor.
Artı, aynı iktidar partisini “liberal” denilen kanaat unsurlarına yabancılaştırıyor.
Bardaktaki sıvının benim sevmediğim bira olması önemli değil, artık o bardak taşıyor!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015