Hasan CEMAL
Bir "Ankara hayali"m vardı.
Gerçekleşti mi?
Ne yazık ki hayır.
Askeri darbelerin yerini sivil darbeler,
askeri vesayetlerin yerini
sivil vesayetler aldı.
Beklediğimiz yarınlar yine gelmedi.
Bir zamanlar askeri vesayet rejimi vardı,
demokrasiyi, hukuk devletini
ikinci sınıflığa mahkûm eden...
Rejim sıkışınca, asker sahneye çıkar,
kılıcını meydana atar, darbe yapardı.
Darbe yönetimleri yeni bir anayasayla
"kırmızı çizgileri"ni çeker,
sonra kışlasına çekilirdi.
Sivil siyasetçiler bu oyunu kabullenir,
ikinci sınıf demokrasi devam ederdi.
Bu oyunu yargı da askerle birlikte oynar,
askerin son savunma hattı
rolünü üstlenirdi.
Özetlemeye çalıştığım bu askeri vesayet
oyunu Türkiye'nin asker sorunu
diye tarif edilebilirdi.
Çizgi: Tan Oral
Bu sorun Türkiye'nin demokrasi,
hukukun üstünlüğü, laiklik,
Kürt sorunu gibi
bazı temel sorunlarının kilitiydi.
Bu kilit demokrasi içinde
açılamadığı için Türkiye'nin de önü
bir türlü açılamadı.
Yarım yüzyılı aşan gazetecilik
yaşantım "asker sorunu"yla geçti.
Haberlerimde, röportajlarımda,
yazılarımda ve sonuncusu basılmayan
on dört kitabımda asker sorunu
hiç eksik olmadı.
Asker düşmanı mıydım?
Hayır.
Ama askerin siyasete karışmasına karşıydım.
Demokrasilerde askerin seçilmiş sivil
otoriteye tabi olması esastır,
diye düşünüyordum.
2010 yılı Mayıs ayında çıkan
Türkiye'nin Asker Sorunu
isimli kitabım aşağıdaki gibi biter.
* * *
BİR ANKARA HAYALİM VAR!
2008 yılı sonbaharıydı.
New York ve çevresinde bir süre
başkanlık seçimleri kampanyasını
izlemiş, daha çok Demokrat aday
Barrack Obama'nın kampında
seçim havasını koklamıştım.
Bir kasaba meydanını anımsıyorum,
tek bir sloganla donatılmıştı:
Washington'u değiştireceğiz!
Obama'nın bir sözüydü bu.
Arı kovanı gibi işleyen
seçim merkezinde, üniversiteli genç bir
kız bana şöyle demişti:
Washington'u değiştirme fikri
beni heyecanlandırıyor.
Amerika'da ilk kez bir Siyah başkan
adayının değişim sloganıyla,
"Evet yapacağız, Washington'u değiştireceğiz!"
diyerek iktidar yürüyüşü başlatmış olması
gerçekten heyecan vericiydi.
Ben de o zaman, "Ankara'yı değiştireceğiz!" diye
Türkiye'de iktidar yolculuğuna çıkan,
kitleleri coşkuyla dalgalandıran
bir siyasal liderin hayalini kurdum.
Kendi kendime "Bir Ankara hayalim var!" dedim.
Genelkurmay başkanlarının gazetecilere
bağıramayacağı bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Başbakanların, gazetecilere
gözdağı veren genelkurmay başkanlarına
destek çıkmadıkları bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Başbakanların basını tehdit etmedikleri,
gazetelere boykot çağrıları yapmadıkları
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Başbakanların kendisini eleştiren gazetecilere,
"Sen kimin avukatısın?" diye çıkışmadıkları,
medyaya saygılı oldukları bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Başbakanların iş dünyasına,
iş dünyasının başbakanlara
demokrasilerde nasılsa
öyle davrandıkları bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Askere, devlete, hükümete dönük
olarak bağımsızlığını koruyabilen,
gazetecilik mesleğinin gerektirdiği
ilkelere sahip çıkabilen bir "başkent
gazeteciliği"nin görev yaptığı bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Siyasal liderlerin asker muhtıralarına
selam durmadığı, sessiz kalmadığı
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Asker muhtıralarına sessiz kalmayan
bir yargının görev yaptığı bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Genelkurmay başkanlarının, Anayasa ve
Türk Ceza Yasası'nı hiçe sayarak
haklarında ağır hapis cezasıyla
"terör örgütüne üye" olmaktan
dava açılan komutanları savunmadıkları,
sivil yargıya baskı yapmadıkları
bir Ankara..
Bir Ankara hayalim var!
Genelkurmay başkanlarının, hakkında
ağır hapis cezası isnadıyla dava açılan
komutanları görevde tutmadıkları bir
Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Milli savunma bakanlarının, hakkında
ağır cezalık suç isnadıyla dava açılan
asker kişiler hakkında
TSK Personel Kanunu'nun
65. Maddesi'ni derhal işletip
onları görevden alabildikleri bir
Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Yargının hükümete şahin,
askere güvercin davranmadığı
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Başbakanların tarihte yaşanmış
büyük acıları birbiriyle
mukayese etmek yerine,
o acıların karşılıklı olarak
yüreklerde hissedileceği ve
paylaşılacağı bir ortama bilinçli olarak
katkıda bulundukları bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Osmanlı'dan, İttihat Terakki'den
gelip Kemalizm'de de yükselen birtakım
"yalan duvarları"nın artık yıkıldığı
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Hakkârili Halit Yalçın'ın,
"Ermeniler bu topraklarda öldürüldüklerini,
Kürtler ise yaşadıklarını ispat etmeye
çalışıyorlar" sözünü
artık Türkiye'ye unutturacak
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Askerin hükümetlere, Türkiye'nin "kültürel
farklılıkları"nı reddeden bir anlayışı dikte
ederek, ülkenin demokrasi, hukuk devleti
ve özgürlükler düzeni yolundaki gelişimini
köstekleyemediği, tam tersine desteklediği
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Asker ve sivil bürokrasinin
gerçek bir yerel yönetim reformunu
önleyerek Türkiye'de genel ve yerel
demokrasinin ete kemiğe bürünmesini
köstekleyen çağdışı zihniyetini
etkisiz kılan bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Üniversitelerin kendi kendilerini
yönetebileceğine inanan
ve askeri yönetim ürünü
bir üniversite düzenini
tarihin çöplüğüne atan bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Türkiye'nin kendi tarihinden korkmayan,
bu toprakların tarihiyle yüzleşebilen,
kendi tarihini sözde güzelleştirme uğruna
ifade özgürlüğünün çanına ot tıkamayan bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
İşkencecilere kol kanat germeyen,
bunun için daha çağdaş yasal düzenlerin
kapısını açan bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Yargı reformunu gerçekleştiren,
yargıyı hakikaten bağımsız ve tarafsız
kılan, yargıçların zihniyetinde
demokrasi ve hukuk kültürünün
yer etmesi için elinden geleni yapan
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Yüksek yargının, askerin
ya da Kemalizm'in "son savunma hattı"
olmaktan kurtarıldığı bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Hükümetlerin yolsuzluklara karşı
hiçbir duraksama göstermeden mücadele
ettikleri ve bu amaçla
gerekli yasal adımları attıkları
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Türkiye gibi yoksulluğun, eşitsizliğin,
adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede
sosyal adaletin, dayanışmanın
gereklerini yerine getiren bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Kökleri, dinleri, inançları, renkleri
ne olursa olsun, herkesin barış ve
özgürlük içinde mutlu yaşayabildiği
bir Türkiye'nin temellerinin atıldığı
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Devlet yapısında temel referans noktası
olarak askerden kurtulmuş bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Hükümetlerin Meclislere, bakanların
başbakana, Meclislerin seçmene
karşı sorumlu oldukları bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Askerin kendini hukuk-üstü görmediği,
askerin kendi özel hukuku olmadığı,
askerin eli silahlı bir siyasal parti gibi
davranmadığı ve "devlet içinde devlet"
olmadığı bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Askerin hükümetlere muhtıra veremeyeceği
bir Ankara...
Bir Ankara hayalim var!
Askerin siyasete karışmayacağı
bir Ankara...
Çok şey mi istiyorum?
Yoksa ben de günün birinde
kızlarıma itiraf mı edeceğim,
"Beklediğim yarınlar dünde kaldı
kızım, hiç gelmediler" diye...
Ben hâlâ iyimserim.
İnsan hayal ettiği müddetçe
yaşar çünkü...
Hasan Cemal,
İstanbul, 31 Mart 2010
* * *
Aradan 11 yıl geçti.
Ankara hayalim gerçekleşmedi.
Askeri darbeler gitti,
sivil darbe geldi çattı başımıza...
Askeri vesayet gitti,
sivil vesayet geldi çattı başımıza.
Uzun lafın kısası:
Ne askeri darbe, ne sivil darbe!
Ne askeri vesayet, ne sivil vesayet!
Demokrasi demokrasi demokrasi.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024