Hilâl KAPLAN
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Ankara'ya mülteci krizini görüşmek üzere geldiği gün, bir Yunan internet haber sitesine geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Jean Claude Juncker ve AB Başkanı Donald Tusk ile mülteci krizini görüştükleri toplantının notları sızdırıldı. Financial Times da, Yunan sitesinden alıntılayarak dünya kamuoyuna duyurdu.
Mülteci düşmanlığında bayrağı kimseye kaptırmayan septik muhalif medya, sızdırılan kayıtların üzerine atlayıp Erdoğan'ın mültecilere ihanet ettiğini iddia etti. Hâlbuki kayıtlara göre Erdoğan, hem Türkiye'nin hakkını savunuyor hem de Suriyeli mültecilerin sorununa kalıcı çözüm için Avrupa'yı zorluyordu. Âdeta insan hayatını ilgilendiren bir meseleyi siyasî pazarlık haline dönüştüren Avrupalı yetkililere siyaset dersi veriyordu. Kayıtlardan bir bölüme bakalım:
Tusk: İki yılda 3 milyar euro ödenmesi için anlaştık ama Davutoğlu'nın yılda 3 milyar istediğini öğrendim
Erdoğan: İki yıl için 3 milyar euro verecekseniz, konuşmaya gerek yok. AB'nin parasına muhtaç değiliz. Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarını açıp mültecileri otobüslere doldururuz. Yunanistan'a kriz sırasında 400 milyar euro verildi. Bu paranın bir kısmıyla Suriye'de güvenli bölge kurup mülteci sorununu tamamen çözebilirdik.
Juncker: Türkiye dört yılda 8 milyar euro harcadı...
Erdoğan: Biz o parayı kamplara harcadık. İnsani davranıyoruz. Kızlarım mülteci kampına gitti, ağlayarak döndü. (BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Antonio) Gutteres bundan iyi kamp görmediğini söyledi.
Tusk: Kamplar gerçekten iyi ama Yunanistan'a Euro Bölgesi'ni kurtarmak için kredi verildi, böyle karşılaştırmalar yapmamalısınız.
Erdoğan: Bu da Schengen'le ilgili, o da bir Avrupa projesi.
Tusk: AB zor durumda, Paris saldırısından sonra Schengen Anlaşması iptal edilebilir. Bu yüzden sizinle anlaşmak istiyoruz.
Erdoğan: Anlaşma olmazsa mültecileri nasıl durduracaksınız, öldürecek misiniz?
Tusk: AB kendini daha az çekici yapabilir ama istediğimiz çözüm bu değil.
Yani Tusk resmen, "Mültecilere eziyet ederiz, AB'de barındırmayız" tehdidini savuruyor ama muhalif medyaya göre mültecilerin hakkını savunan Erdoğan mülteci düşmanı! Belki de Danimarka gibi ülkelerin mültecilerin değerli eşyalarına el koymasına, Almanya'da mülteci barınaklarına yönelik artan saldırılara bu gözle bakmalıyız.
Bir bölümde de Juncker, mükafatmış gibi Türkiye'yi haksız yere eleştiren AB Raporu'nu 1 Kasım seçimleri ertesine ertelediklerinden bahsediyor ve Erdoğan "Erteleme AKP'nin seçimleri kazanmasına yardım etmedi. Zaten rapor da bir hakaretti. Bu raporu kim hazırladı? Nasıl böyle şeyler yazarsınız? Bu gerçek Türkiye değil, gerçeği öğrenmek için bana hiç gelmediniz" şeklinde bu üstenci dile rest çekiyor.
Juncker daha da küstahlaşıp, "Brüksel'de sizi prensler gibi ağırladık" deyince de Erdoğan "Prens gibi mi? Tabii ki, ben bir üçüncü dünya ülkesini temsil etmiyorum (...) Juncker'ın böyle konuşması saygısızlık. AB Türkiye'yi istemiyor diye düşünüyorum. Öyleyse bize açıkça söyleyin, biz de rahatlayalım" diyerek son noktayı koyuyor.
İlk kez bir lider, gerçekten Avrupa'nın hak ettiği şekilde konuşup, ülkesinin ve ona sığınanların haklarını koruyor. Ama beş ayda dört kez Türkiye'ye gelen Merkel'e yönelik 'Türkiye'ye gelme' bildirisi yetiştirmekte zorlanan septik muhalefetin bunu anlaması imkânsız.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019