İbrahim Kahveci
Elbette bahar aylarının gelip havaların ısındığı bu günlerde mart nisandan daha iyi oluyor. Hatta nisan da marttan daha iyi olacak.
Ama ekonomide durum öyle değil...
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi üretim endeksi ocak ayında 108,9 düzeyi ile mart 2017 seviyesine geri dönmüş oldu. Aralık 2017’de üretim seviyesi 120,7 düzeyine kadar yükseliş yaşamıştı.
Hem takvim etkilerinden arındırılmış, hem de arındırılmamış imalat sanayi üretim endeksi ocak 2019’da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,5 oranında düşüş gösterdi. Bu değer 2018 yılı ortalama üretim değerinin de yüzde 14,5 daha aşağısını ifade ediyor.
Lakin bir farkı da hemen not düşelim. Mesela takvim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi üretimi aralık ayında yüzde 10,8 gerilemişti. Ocak ayındaki yüzde 7,3 düşüş daha sınırlı bir gerileme oluyor.
Nitekim, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi üretimi ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1,14 yükseliş yaşadı. Yani burada da ocak ayındaki kaybın aralık ayına göre sınırlı olduğu, hatta aralık ayına göre küçükte olsa bir artış olduğu anlaşılıyor.
Gelelim şubat ayına...
Şubat ayı ocak ayından daha iyi mi olacak, yoksa daha mı kötü?
Mevsimsellikten arındırılmış imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) aralık 2018’de yüzde 74,0 seviyesindeymiş. Ama ocak ayında KKO 0,3 puan artışla 74,3’e çıkıyor. Oysa şubat ayında KKO yine düşüşe geçerek yeniden yüzde 74,0 düzeyinde gerçekleşiyor.
Kısaca kapasite kullanım oranı bize imalat sanayinde işlerin yeniden aralık 2018 düzeyine indiğini söylüyor.
Mevsimsel etkiden arındırılmamış kapasite kullanım oranı ise şu şekilde;
Aralık 2018: %74,1
Ocak 2019: %74,4
Şubat 2019: %74,0
Burada ise KKO aralık ayının bile altına gerilemiş durumda. Oysa 2018 şubat ayında KKO yüzde 77,8 düzeyindeydi.
Ortada çok büyük bir üretim kaybının olduğu aşikardır. Yani şubat ayı ocak ayından daha kötü geçmektedir.
Bu arada dün İŞ-KUR şubat ayı verileri yayınlandı.
Geçen yıl şubat ayında 2 milyon 419 bin olan kayıtlı işsiz sayısı tam 1 milyon 535 kişilik artışla 3 milyon 953 bine çıkıyor.
Bu çok ama çok vahim bir tablo.
Bu yılın ocak ayından şubat ayına bile kayıtlı işsiz sayısı 178 bin kişilik artış gösteriyor. Ocak ayındaki artış ise 266 bin kişiydi.
Bunu şu şekilde izah edelim: Geçen yılın şubat ayında her 100 kayıtlı işsiz sayısına 63 kişi daha eklenmiş oldu. Her 100 kayıtlı işsiz artık 163 kişiye çıktı.
Geçen yıl şubat ayında ülkemizde kayıtlı+kayıtsız işsiz sayısı 3 milyon 354 bin kişiydi. Kayıtlı işsiz sayısındaki artışı dikkate aldığımızda işsiz sayısının her geçen gün arttığını görebiliyoruz.
Zaten bu yüzden bir önceki yazımda “Bunalım ekonomisine geçiş” demiştim.
Önümüzdeki dönem düşük gelir seviyesinde ama yeni düşüşlerde daha sınırlı olarak kalacağımız görülmektedir. Artık fakir ve işsiz bir ülke noktasında seyredeceğiz.
Bu bize küçülme oranlarındaki düşüşün bir iki çeyrek sonra durabileceğini ama işsizlik gibi kronik sorunların artışını göstermektedir.
Burada bir not düşelim: İstihdam seferberliği ile ücretlerin bile işsizlik fonundan ödeneceği bir dönem başlıyor. Kağıt üzerinde elbette istihdamda bir artış yaşanabilir. Ama bu artışın gerçek istihdam olup olmadığını göremeyeceğiz. Ama üretim verilerinden elbette anlayacağız. Ya da verimsiz bir ekonomide yol almaya çalışacağız.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025