İbrahim Karagül
Çukurca, Aktütün, Şemdinli hattında terörle mücadele değil, bir tür savaş yürütülüyor. 7 Haziran seçimleri sonrası Cizre, Silopi, Nusaybin çevresinde yürütülen operasyonlar nasıl terörle mücadele değil, işgal senaryolarına direniş ise, bu bölgeleri“yabancı unsurlar”dan temizleme mücadelesi ise, günlerdir Çukurcaçevresinde de işte bu “yabancı unsur”lar temizleniyor.
Haziran seçim sonuçları üzerinden Türkiye'yi rehin almaya dönük siyasi operasyonlar yürütülürken, PKK'nın ülkeyi güneyden vurmasınasıl çokuluslu bir proje olarak öne çıkarılmışsa, Fırat Kalkanı Operasyonu'na karşı da Türkiye'yi yine içeriden vurmaya dönük birçokuluslu bir plan devreye sokulmuştur.
K. Irak-Akdeniz Koridoru, Karadeniz'e kapı açmak
Şehirlerimizi vuran terör dalgaları Türkiye'yi durdurmaya yetmemiş olmalı ki, Suriye PKK'sı PYD'nin sınırın Suriye tarafındançevreleme hesapları yetmemiş ki, tehdit ve saldırı dalgaları Irak-İran sınırlarından servis edilir olmuştur.
Tam da bu çerçevede, Kuzey Irak-Akdeniz Koridoru ile Karadeniz'e kapı açma hesaplarının enerji koridorlarına bağlı jeopolitik hesaplar açısından inceden inceye düşünülmesinin zaruretiortadadır.
Bu hesaplar hiçbir şekilde bölgedeki etnik meselelerle alakalı değildir, 21. yüzyıla dönük çokuluslu planların parçasıdır. Suriye-Irak haritasını yeniden çizenlerin “Türkiye cephesi”ne dair planlarıdır. Bu planlar ise, ağırlıklı olarak müttefiklerimizin planlarıdır.
Yüzyılın başında aynı bölgede, aynı oyunlar
Hatırlarsanız, yirminci yüzyıl başlarında yine aynı bölgede benzer bir harita oyunu oynandı ve bizler o oyunu kaybetmiştik. Kafkaslar, Doğu Anadolu, Musul-Kerkük-Basra hattında o günlerde neler yaşandı, hatırlamakta fayda var. Çünkü o oyun da enerji-güvenlik stratejilerine göre biçimlenmişti.
Çukurca çevresinde yürütülen operasyonlarda öldürülen terör örgütü mensubu sayısı 186'ya çıkmışsa, acaba bölgede ne kadar terörist toplanmıştır? Bölgeye ne tür bir yığınak yapılmıştır?Jandarma Genel Komutanı Org. Yaşar Güler, bölgede bir tür ölüm-kalım savaşı yürütüldüğünü söylüyor. Sadece bu cümle bile, durumun dar anlamda terörle mücadelenin çok ötesinde olduğunun göstergesidir.
Irak-İran sınırındaki yığınak kimin planı?
Bu yığınağın amacı nedir ve Türkiye'yi bu bölgeden vurmak kimlerin planıdır? Sınırın Suriye tarafına PYD'yi yerleştirenler,Irak-İran tarafında PKK'yı yeniden harekete geçirmişler, her iki örgütü de aynı zamanda Türkiye içlerinde saldırılara yöneltmişlerdir.
Bu güçler kimlerdir? Türkiye ile böylesine ölümcül bir hesaplaşmaiçine giren ülkeler hangileridir? Türkiye'yi Suriye'de durdurmak isteyenlerle Irak-İran sınırından vurmak isteyenler aynı ülkeler midir? Bütün bunların, PKK'nın yıllardır devam ettirdiği terör saldırılarıyla tanımlanması artık mümkün değildir.
PKK/PYD ile savaş işgalcilerle savaştır
Çünkü PKK da, PYD de artık Kürt meselesiyle bağlantılı olmaktan çıkmış, çokuluslu, çok cepheli güç hesaplaşmasının bir parçası olmuştur. Etnik kimliğin ötesinde, özellikle Atlantikçi çevrelerin bölgeyi yeniden dizayn etmeye dönük projelerinin cephe unsurları haline gelmişlerdir.
Öyleyse Suriye'de PYD ile, İran-Irak sınırında ve içeride PKK ile mücadele etmek, küresel istila projeleriyle yüzleşmek, hesaplaşmak, onlarla savaşmaktır. Türkiye; Cizre'de, Silopi'de nasılçokuluslu güçlerle çatışmışsa, Çukurca çevresinde de çokuluslu güçlerle çatışmaktadır. Suriye'de kendini çevreleyen PYD ile mücadelesi, bölgeye yönelen işgalci, istilacı güçlerle savaştır.
İşgal girişimi ve 7 Haziran
Öyleyse, Suriye sınırından Irak sınırına, İran sınırına kadar, bütün sınırlarımız, işgalcilerin tehdidi altındadır, bu tehdit terör örgütleri eliyle yürütülmektedir. Mücadele verdiğimiz güçler Irak'ı işgal eden, Suriye'yi parçalamaya çalışan güçlerdir. Bu güçlerse, bölgesel ortakları da olan Atlantik ittifakının üyeleridir.
İşte bunlar, 7 Haziran seçimlerinden sonra başlatılan sert operasyonlarla beli kırılan PKK'yı yeniden güçlendirip, aynı oyunu yeniden oynamaya karar vermişlerdir. Aynı şekilde, Suriye'deki çok cepheli hesaplaşmayı Türkiye içlerine servis etmeye, Türkiye'yi yeniden içeriden vurmaya çalışmaktadır. Türkiye'yi Suriye'de oyun dışına itmeye çalışan güçlerle, PKK/PYD üzerinden yürütülen bu planın sahipleri aynıdır.
IŞİD'le Suriye/Irak, PKK/PYD ile Türkiye
Şunu asla unutmayın:
IŞİD, Suriye ve Irak'ı parçalamak için dizayn edilmiş bir örgüttür.
PKK ve PYD ise Türkiye'yi parçalamak için dizayn edilmiştir.
IŞİD'in Sünnilikle, Araplıkla hiçbir alakası olmadığı gibi,PKK/PYD'nin de Kürt etnik kimliği ile hiçbir alakası kalmamıştır.
IŞİD'in tasfiyesi Araplarla savaş olmadığı gibi, PKK/PYD'yi vurmakKürtlerle çatışma anlamına gelmemektedir.
Aksini iddia edenler, büyük planın sivil ayaklarıdır. Mesela HDP, coğrafyaya yönelik topyekûn saldırıların ortaklarından biridir. İşgal güçlerinin siyasi uzantısıdır.
Her iki örgütte bölgeye yönelen istila senaryolarının aparatlarıdır. Yüz yıl sonra coğrafyanın haritasını yeniden çizme planları yapanlar, bu örgütler üzerinden bölgedeki bütün ülkelere savaş açmıştır. Örgütlerin hangi ülkeye saldırdıklarının anlamı yoktur. Temelde bütün coğrafya ile savaşmaktadırlar.
IŞİD kendine verilen rolü büyük oranda oynamış, Suriye ve Irak ortak bir parçalanma felaketine sürüklenmiştir. Şimdi PKK-PYD üzerinden aynı oyun Türkiye'ye karşı oynanmaktadır.
Kimse Türkiye'yi oyun dışına itemez
Suriye'de çokuluslu, çok karmaşık güç hesaplaşmasının içindeyiz.Cerablus ile başlayan operasyon, kim ne derse desin, Türkiye'nin bölgedeki varlığını açıkça ortaya koymuştur.
Kimsenin Türkiye'yi oyun dışına itemeyeceği bu operasyonla ilan edilmiştir.
Kimsenin Türkiye'yi içeriden vurup diz çöktüremeyeceği, Çukurca mücadelesiyle ilan edilmektedir.
İçeride de, Suriye'de de verdiğimiz mücadele sadece örgütlere karşı verilen mücadele değil, çokuluslu hesaplara karşı direniş anlamına gelmektedir. Bu mücadelenin sonu, oyunun kurallarını değiştirmek, bölgede taşları yerinden oynatmak olacaktır. Yeter ki, askeri güvenlik ayağını başarılı şekilde sürdürürken, siyasi açıdan zihin bulanıklığına kapılmayalım.
Büyük planları 15 Temmuz'da çöktü
Onlar kaybetti.. 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi, onların nihai zaferi olacaktı. Bütün örgütler, darbeden sonra harekete geçirilecek, Türkiye'nin kaderi Suriye ile ortak olacak, ortak parçalanma süreci başlatılacaktı.
15 Temmuz'da Gülen ve teröristleri eliyle ülkenin sinir sistemi ele geçirilecek, kalbi durdurulacak, içeriden çökertilip felç edilecekti. Ardından çevredeki güçler, yedek güçler harekete geçecek, güneyden saldırılar başlayacak, içeride etnik kavgalar ve Alevi Sünni çatışmaları başlatılacaktı. FETÖ ile PKK/PYD'ye yeni örgütler eklenecek, Türkiye'nin işi bitirilecekti.
15 Temmuz'u kaybettiler, rezil oldular. Şimdi 15 Temmuz'unortaklarına karşı içeride köklü bir temizlik harekatı yürütülüyor. Devlet kendini yeniden kuruyor, terör unsurları sistemden ayıklanıyor. PKK'yla karşı çok ağır operasyonlar yürütülüyor. Tam bu dönemde Suriye'de o koridor planlarını başlarına geçirecek bir harekat yürütülüyor.
Onlar nasıl ortak saldırılar yapmışlarsa, şimdi ortaklar bir felaketi tadıyor!
Zafer Türkiye'nin olacaktır!
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021