İhsan YILMAZ
Despot ve zalimin İslamcısına da İttihatçısına da Kemalist'ine de asla boyun eğmemiş, Bediüzzaman’ın işgalci İngilizlerin, İslam ulemasını etkin muhalefet etmesinler diye sordukları sorularla oyalamak istemesine mukabil verdiği cevapla pek bir ilgisi yok yazımın başlığının. Ama, bu başlığı, Cem Özdemir’e, Recep Erdoğan’ın “kan testi yaptır" hakaretine tepki olarak okuyabilirsiniz.
Cem Özdemir’le sadece 2 kez karşılaştım. 2008’de, Avrupa Parlamentosu'ndaki bir toplantıya beni konuşmacı olarak davet etmişti ve Mevlana ile Fethullah Gülen arasındaki siyaset ve sosyal aktivist ilim adamı ilişkileri açısından benzerlikleri anlatmıştım. Daha sonra dostum Profesör Savaş Genç’in Heidelberg’e yakın evinde misafir kalırken, tesadüfen orada bir parka seçim konuşması yapmak için geldiğinde ayaküstü bir kaç dakika görüşmüştüm. Çocuklarıma, çok etkin, eforik ve enerjik bir şekilde Almanca hitabette bulunan Yeşiller Partisi eşbaşkanı bu genç adamın bir Alman-Türk olduğunu iftihar ederek anlatmıştım. Ne kadar milliyetçi değilim desem de, yurtdışında kendi memleketinden böyle parlak örnekleri görünce insanın genlerinde bir titreşim oluyor demek ki!
Erdoğan’ın Özdemir’e ettiği hakareti pek çok siyasi konuya onun gibi sosyal demokrat pencereden bakan birisi olarak ben de üzerime alındım. Zaten, Erdoğan ABD’deki bir konuşmamı çarpıtıp beni de “vatan haini” diye hedef göstermişti. Ben de Özdemir gibi ölüm tehditleri almış, merhum Hrant Dink’in akıbetine uğramaktan korkmuştum. Tüm bu düşüncelerle, sırf ırkçılıkla ve milliyetçilikle (İslam başka, İslamcılık başka aynı şekilde millet başka, milletçilik başka) dalga geçmek adına eşimle beraber DNA testi yaptırayım dedim.
Tükürük meselesi burada devreye giriyor. Bu işi yapan firma DNA testi için bizden kan değil tükürük istedi. Dün gece sahurdan sonra aparatlara “tüküreyim böyle saçma tartışmaların” içine dercesine bol bol tükürdük! Sonuçlar gelince, eğer Meydan’a dinci hırsızlar çökmez ise sizinle burada, değilse sosyal medyada paylaşacağım inşallah.
Peki, Trabzon Sürmeneli birisi olarak DNA sonucumun beni bir “Rum çocuğu” olarak göstermesinden korkmuyor muyum? Tabii ki hayır. Elimde test yokken sırf ırkçılığın ve milliyetçiliğin komikliği ile didişmek adına yıllardır Fatih Üniversitesi’ndeki derslerimde, öğrencilerime –şaşkın bakışları arasında- “Rum çocuğu” olduğumu anlattım. Şoklarını ikiye katlama adına, “1915’te Ermenileri bu topraklardan temizledik ama Fatih 1461’de fethettikten sonra Trabzon’da etnik temizlik olmadı, nereye gitti bu adamlar? Türkleştiler, Müslümanlaştılar” diye anlatan benim.
Bu, DNA belgem olmadan, tahmine dayalı hikayemi anlattığım Yunanlı bir AB bürokratı bana gülerek “Hemşeriyiz, benim ailem de mübadelede Bayburt’tan gönderilmiş” demişti. Sonra da “Aslında ne sen Rumsun ne ben Yunan. Hititli, Asurlu, Frigyalı, o topraklarda yaşayan kim varsa, Roma İmparatorluğu buraları ele geçirince 3-5 kuşak sonra Rum oldular, aynı adamlar, Selçuklu ve Osmanlı ile birlikte Türk oldular” demişti. Elbette, göçlerle gelen, iskana tabi tutulan Türkmen boyları vs. de var ama orantısal olarak bu insanlar azlar. Zaten, gelip de kavimler göçündeki gibi diğerlerini Batı’ya da itmemişler. Katliam da yapmamışlar. Bilim adamlarının da söylediğine göre Türkiye’deki Orta Asya kökenli oranı % 7 civarında.
DNA, gen, kan testi, köken avcılığı, kökene dayalı komplo teorileri vs. içine tükürülecek komiklikte şeyler. İnsan sadece tefekkür için ve insanlıkla ortak kardeş olduğumuzu daha iyi idrak için böyle şeylere şöyle bir bakıp geçmeli. Ama bu köken işini ciddiye alan birini biliyoruz: Recep Erdoğan. Kendisine meydan okuyorum: Bir an önce DNA testini yaptırsın ve Cem Özdemir’le olmasa da benimle yarıştırsın! Cesareti var mi? Hiç sanmam! Milliyetçi oylar gider sonra!
Yazarlar
- 
			
			Bahadır ÖZGÜRSavcı ‘İngiliz casusu’ olmakla suçluyor! Yöneticisi olduğu şirkete siber güvenlik ihalesi verildi 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Fehmi KORUHakem ile hakim adaletli davranmazsa… 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Ahmet TAŞGETİRENDağdakilerin siyasete girmesi 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			İbrahim KahveciHaram paranın faizi helal midir? 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Ali BAYRAMOĞLUKürt çözümüne neden olumlu bakmalı? 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Mensur AkgünTürkiye üstündeki baskı artar mı? 29.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Taha AkyolCumhuriyetin evrimi 29.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Mümtazer TÜRKÖNESiyasî casusluk suçu 29.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Fırsata Sahip Çıkalım... 29.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Yıldıray OĞURMami, IKE ve Hüseyin-1 29.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
- 
			
			Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
3.02.2016
26.06.2016
22.06.2016
18.06.2016
16.06.2016
14.06.2016
12.06.2016