İlhami IŞIK
Tam tersine PKK’nin Kürt halkına 40 yıl ve 40 bin can borcu var. Apocular ya da ‘’Ulusalcılar’’ olarak kendilerini kamuoyuna takdim ettikleri 1975 yılından bu yana ve 1977 de partileştikleri tarihten günümüze kadar, PKK’nin tek amacı oldu; o da sadece ‘’kendine’’ evet sadece kendine ‘’hizmet ‘’etmek oldu. Biz ‘’ulusalcıyız’’ diye yola çıktılar ve kendilerinden başka hiç kimsenin anlamını bilemediği bu ‘’ulusalcılık’’ için, 40 bin canı feda ettiler. Ülkenin insan kaynağını nerede bir uğursuz paramiliter güç odağı varsa onun hizmetinde heba ettiler. ortadoğu da ne kadar diktatör ve demokrasi karşıtı güç varsa onlarla iş tuttular. Kürtler hariç, herkesin paralı askeri olmaktan hiç gocunmadılar.
Siyaset adına ilk dillendirdikleri kıymeti kendinden menkul söylem ‘’ Demokratik çalışma teslimiyettir, yaşasın silahlı propaganda’’ oldu.
Bugün aradan geçen kırk yıldan sonra hala aynı yerde olduklarını görmek şaşırtıcı değil. Çünkü o günde kendi varlıklarını kanıtlamaya çalışıyorlardı, bugünde. O günde halk umurlarında değildi, bugünde. O günde halkın yaşam koşulları onları ilgilendirmiyordu, bugünde. Halk, PKK için hiç bir zaman önemli olmadı.
Oysa bu halk onları ‘’Önder’’yaptı. ‘’Rehber’’ yaptı. ‘’Başkan’’yaptı. ‘’Milletvekili’’ yaptı. ‘’Belediye başkanı’’ yaptı. ‘’Şef’’ yaptı. ‘’Komutan’’ yaptı. Ne istedilerse verdi. Canını verdi. Malını verdi. Seçimlerde oy verdi, Direnişlerde kepenk kapattı.
Peki PKK bu halka ne verdi? 80 Milletvekili, 100 kusur belediye ile Halka ne verdi.? Hangi hizmetleri sundu? Halkın yaşam koşullarını düzeltmek için hangi projeleri hayat geçirdiler? Hiç. Evet kocaman bir hiç.
Kürtlerin bin yıllık mağduriyetini istismar etmek ve Kürt dilinin beş bin yıllık var olma mücadelesini kendi sefil amaçları için kullanmaktan başka ne yaptılar?
Dün de Diyarbakır pislikten geçilmiyordu bugünde. Peki dün ile bugün arasında değişen ne?
Bugün Kürt halkı artık savaş çağrılarına, çatışmacı zihniyete bir kuruşluk değer biçmiyor. Olan bu.
Borç ödenmiştir.
Kimsenin kimseden alacağı yoktur.
Kimsenin hiç kimse üstünde minneti yoktur.
Kırk yıldır her sorunu çatışmalı bir provokasyona kurban eden PKK artık arkasında yürüyecek bir kitle bulamıyor.
Bulamayacak da.
20 yıllık yerel yönetimleri boyunca taş üstüne taş koymayanların artık itibarı kalmamıştır. Ecdanının üstüne koyduğu taşları bile ‘’Hendek’’bahanesiyle tarumar eden zihniyet artık saygınlık ve biat bekleyemez.
Kırk yılda bir modern şehir üretmeyen, Kırk yılda adam gibi bir roman yazamayan, Kırk yılda eli yüzü düzgün bir filmin altına imza atmayan, Kırk yılda kendi müziği için kılını kıpırdatmayan ve kırk yılda bir makul tiyatro üretmeyen bu yerel iktidar, neden ve kimden itibar görsün.
Her şey bir tarafa beş bin yıldır ayakta kalma mücadelesi veren bir dil için, kendi dili için hiç bir şey yapmayan bir zihniyet nasıl güvenilir olabilir?
Deniz bitti.
Bulanık sular netleşti. Su arındı.
Artık bulanık suda tek başınızasınız!
Artık sahte birlik ve barış çağrılarınızın bir kıymeti yok. Sahte özdeşleşme çabalarınız değersiz. Sahte doğallaştırma ilizyonlarınız kimsenin gözünü boyamıyor. Aldatmalarınız artık sadece sizin kendinizi aldatmalarınızla sınırlı. Evrenselleştirme ve rasyonalize etme palavralarınıza kargaların bile güldüğü günlerdeyiz.
Ne yaparsanız yapın ama artık size hiç kimse inanmayacak.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025