İlhami IŞIK
6 Şubat 2013 yılından çıkan İran’a ağırlaştırılmış ambargo kararı ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisinin tek taraflı kararıydı. Bu kararı daha önce çıkan Birleşmiş Milletler kararıyla karıştırmamak gerek. Ama üzülerek belirtmeliyim ki, dünyada ve Türkiye’de yaygın algı bu kararın Birleşmiş Milletlere ait olduğu varsayımına dayanıyor ve sanki bu karar bir tür uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış ve Türkiye de bu kararı ihlal etmiş gibi bir atmosfer yaratılmış. Yok öyle bir şey. Bu bütünüyle içeride ve dışarıda bilinçli olarak yaratılan ve itibarsızlaştırmak amacıyla dolaşıma sokulan büyük yalanlardan biridir.
ABD’nin Reza Zarrap üzerinden açtığı davanın uluslararası bir sözleşmeye dayanmadığını bilincimizde diri tutarsak, bu kararın hukuki olmaktan çok siyasi bir karar olduğunu daha açık bir şekilde fark ederiz. Özellikle de Birleşmiş Milletler kararını ABD’nin tek taraflı aldığı 6 Şubat 2013 tarihli karardan ayrı tutmamız gerek.
Nitekim, o dönemde Türkiye devlet yetkilileri, başta dönemin Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, bu karara karşı açık tavır aldıklarını uluslararası kamuoyuna deklere ettiler. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İran’dan tek doğalgaz alan ülkenin Türkiye olduğunu ve ABD’nin ambargo kararının Türkiye için bağlayıcı olmadığını söyledi… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan, Ukrayna ve Bosna Hersek’i kapsayan gezisinin dönüşünde enerji gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Yıldız, “Rusya, İran, Suriye gibi ülkelerle siyaseten aynı düzlemde olmadığımızda enerji politikalarını zihni karmaşanın içine sokmuyoruz. Örneğin İran’dan gaz alıyoruz ve karşılığında para veriyoruz. Bu karşılıklı çıkar ve karşılıklı kazan durumu. Biz İran’dan doğalgaz satın alan tek ülkeyiz. ABD’nin yaptırımlarının muhatabı İran değil, Türkiye olur. O nedenle ABD’nin yaptırıma doğalgazı dahil etmemesi büyük bir nezakettir” diye konuştu. Petrol alımıyla ilgili olarak ABD’nin azaltma talebi olduğunu ancak bağlayıcı olmadığını da ifade eden Bakan Yıldız,“BM kararının Türkiye için bağlayıcılığı vardır. Ancak özel sektör için hukuki bağlayıcılıktan öte kavramlar var. Devletin refleksi ile özel sektörünki farklıdır. TÜPRAŞ bizim için herhangi bir özel sektör değildir. Rafinelerin merkezinde olan bir yerdir. Tedarik edip etmediği Türkiye tarafından izlenmektedir’’.
Dönemin Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz da, İran’a yönelik ambargoya ilişkin bir soru üzerine ‘’..Türkiye’nin BM’de ambargo kararı oylanırken Brezilya ile birlikte ret oyu veren 2 ülkeden biri olduğuna’’ dikkati çekti.
BM üyesi olarak BM’den çıkan kararlara, uluslararası hukuka uyduklarını dile getiren Yılmaz, ”Fakat başka ülkelerin tek taraflı kararlarına, yaptırımlarına biz devlet olarak uymak durumunda değiliz. Biz meşru bir şekilde, uluslararası hukuka uygun bir şekilde, komşuluk hukukumuza uygun bir şekilde ticaretimize devam ediyoruz” diye konuştu.
”Görmezden gelebilir miyiz”sorusuna karşılık da Bakan Yılmaz, ”Uluslararası BM’nin kararlarını hiç kimse görmezden gelemez. Bağlayıcılığı olan kararlar. Fakat diğer ülkelerin kararları herkesin kendisini bağlar” dedi.
Yılmaz, ”Siyasi kriz söz konusu mu” sorusuna karşılık, ”Siyasi bir krizden bahsedemeyiz. Siyasi olarak bazı görüş ayrılıklarından, bazı olaylara farklı bakıştan elbette bahsedebiliriz ama bir krizden bahsedemeyiz” yanıtını verdi.
Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarından da anlıyoruz ki, Türkiye, Brezilya ile birlikte Birleşmiş Milletlerin aldığı karara muhalefet eden bir ülkedir. Ekonomik ulusal çıkarlarımızın korunması adına geliştirilen bu siyasetler gizli kapaklı değil, Birleşmiş Milletler gibi bütün uluslararası açık platformlarda bile herkesin gözü önünde açıkça sergilenmiştir.
Buraya kadar anlattıklarımızından şu sonucu çıkarabiliriz. ABD’nin 6 Şubat 2013’de aldığı karar tek taraflıdır ve uluslararası hukuku bağlamaz. Dolayısıyla da hukuken uluslararası destekten de yoksundur. (Devam edeceğim)
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025