Kemal ÖZTÜRK
Belki de Türkiye'nin en parlak dönemlerinin siyasi kadrolarıydılar. Her biri, çok önemli bakanlıkları yönetmiş, ülkeye çok büyük katma değerler katmışlardı. Bir zamanlar Bakanlar Kurulu'nda yıllarca birlikte çalışmış eski dostlar, yol arkadaşları Başbakan Binali Yıldırım'ın davetiyle bir araya gelmişlerdi.
Hepsi söz aldı. Hepsi kendi alanında, uzman oldukları konularda ve yıllarca emek verdikleri sahada gördüklerini anlattı. Konu referandumdu ve toplantı yeri AK Parti Genel Merkezi'ydi ancak bu ekip için mesele, ülke meselesiydi. Dolayısı ile konuşmalar, eleştiriler ve öneriler, ülkenin geleceği için yapılıyordu.
ESKİ DOSTLARIN ORTAK SİTEM KONUSU
Otuza yakın eski bakan, farklı konularda konuştu ama hepsi ortak bir noktaya vurgu yaptı: Kirlenmiş, ötekileştiren, nefret yayan, korkutan, AK Parti'ye ait olmayan kötü bir dilden şikayet ettiler. Basında, sosyal medyada AK Parti'yi savunduğunu iddia eden ama en çok da AK Parti'nin ana omurgasında yer alan insanlara saldıran lejyoner ekibiydi şikayet ettikleri.
Eski dostların bir kısmının, 'düşmanlaştırıldığı' bir süreç yaşamışlardı ki, sanırım en can acıtıcı olan da buydu. Herkesin, beraber yola çıktıkları, beraber kavga verdikleri ve beraber ağlayıp, sevindikleri dostlarının, 'düşmana, haine, kripto FETÖ'cüye dönüştürülmek için atılan iftiralardan bahsederken, yüzlerinde acımtırak bir ifade oldu.
Başbakan da aynı yüz ifadesine büründü. Dostlarının, yol arkadaşlarının, dava arkadaşlarının yarı serzeniş, sitemkar sözleri, Binali Bey'i de üzdü. Ama o, üzüntüyle kalacak bir koltukta oturmuyordu işte. Başbakan olarak duruma müdahale edeceklerden biri kendisiydi. “Müdahale ediyoruz, edeceğiz ama biz de bazen söz geçiremiyoruz” dedi.
O genel merkezde nice badireleri atlatmışlardı. Ülkenin kaderini etkileyecek nice büyük kararlara imza atmışlardı. Risk aldılar, zor günler geçirdiler, sıkıntı çektiler ama Erdoğan'ın liderliğinde bir oldular, bütün oldular. Evet, kavga da ettiler, birbirlerini eleştirdiler, tartıştılar ama hepsi yen içinde kaldı. Dışarıya çıktıklarında, 'kızılcık şerbeti içtik' dediler.
ARINÇ'IN KIRGINLIĞI
Neredeyse hepsini tanıyorum. Birçoğu ile birlikte çalıştığımız, yol gittiğimiz oldu. Hepsi çok kıymetli insanlar. Bunu tarih yazacaktır.
Ancak Bülent Arınç'la uzun yıllar, çok yakın, çok özel hukukumuz oldu. Son günlerde en çok sıkıntı çeken de Arınç'tı.
Bütün yakınlığımıza rağmen, Arınç'ı en çok eleştiren kişi ben olmuşumdur sanırım. Danışmanı olarak, yapılan hataları yazılı ve sözlü olarak kendisine rapor ederdim. Arınç, en büyük handikabının duygusallığı olduğunu kamuoyuna hep söyledi. Bu özelliği yüzünden sıkıntılar yaşadı.
Başarıyla sürdürdüğü TBMM Başkanlığı döneminde, “Başbakan Erdoğan'a çok yükleniyorlar. Bir şeyler yap, şimşekler bizim üzerimize gelsin, Başbakanımız rahat etsin” demesini, zaman zaman onun için göz yaşı dökmesini yıllarca unutamadım.
Erdoğan'ın da, “Bülent Abi” diye başlayan sözlerinde, ona ayrı bir saygı ve sevgi beslediğine hep şahit oldum.
Gezi olayları ve ardından gelen FETÖ fitnesi yüzünden, abi-kardeş kadar yakın oldukları Erdoğan ile aralarına soğukluk girdi. Bülent Arınç'ın, FETÖ tehlikesine, çevresi ve duygusallığı nedeniyle, Erdoğan kadar yeterince önem vermediğini kendisine söyleyenlerdenim. Ailesi hedef olan Erdoğan'ın yanında en güçlü şekilde yer almalıydı. Bunu ifade etti ama yeterince güçlü hissettirmedi belki. Ancak 15 Temmuz darbesinden sonra Erdoğan ile yüz yüze görüştüğünde bu eksikliğini dile getirdi.
Arınç'ın siyasette yaptığı hataları ya da çelişkilerini burada uzunca sıralayabilirim. Aslında her insan kadar hatası var. Her siyasetçi kadar benliği var. Her baba gibi ailesine zaafı var. Hadi diyelim ki biraz daha fazla var. Lakin tüm bunlar Arınç'ı 'hain' yapmaz, 'düşman' yapmaz, 'FETÖ'cü' yapmaz. Ülkesi, milleti ve davası için, FETÖ gibi illegal her oluşuma karşı olduğuna ben şahitlik yaparım.
Ama çelişkilerini bahane edip, 'düşmanlaştırdılar, yaftaladılar, ötekileştirdiler'. Arınç'ın en büyük kırgınlığı, bu haksız iftiraların, 'Cübbeli Bülo', 'Manisalı Lawrence' gibi seviyesiz benzetmelerin yapıldığı zamanlarda, dostlarının sessiz kalmasıdır. Bunlara kızdı, öfkelendi, duygusal tepkiler verdi.
Bugün iletişimimiz kesik olsa da, bana gönül koysa da, Bülent Arınç, bu ülkenin önemli bir devlet adamı, bu hareketin önemli bir şahsiyeti olarak, hataları ve başarılarıyla tarihteki saygın yerini alacaktır.
HER BİR FERDE İHTİYACIMIZ VAR
O gün AK Parti Genel Merkezi'nde, Arınç gibi, kendisine yapılan benzer haksızlıkları dile getiren başka bakanlar da oldu. Ne ilginçtir ki hepsi, Erdoğan ya da diğer dostlarından değil, bu partiye, bu davaya sonradan, menfaat için eklemlenen insanların attığı iftiralardan dert yandı.
Kim ne derse desin, AK Parti kadroları, Türkiye'nin en nitelikli, en başarılı, en vizyoner kadrosudur. Şimdi yaşanan krizler, sorunlar, fitneler ve gönül buruklukları yüzünden bir 'ara dönem' yaşanıyor. 17 Nisan sabahı, tüm bunların biteceğine, kendine yeni bir yol çizen Türkiye'nin yeniden şahlanacağına inanıyor birçok insan. O salonda oturanlar da dahil, hepimiz bunu bekliyor, bunu arzuluyoruz.
Terörün, Avrupa'nın saldırdığı ülkemizde, söz konusu olan vatan savunmasıysa, dosttan düşman yaratmaya değil, tek bir ferde dahi ihtiyacımıza var. Bu kadrolar kolay yetişmiyor. Bu tecrübeler kolay elde edilmiyor.
Kenetlenmek için yapılan bu önemli toplantı, umarız güzel sonuçlar doğurur.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021