Kürşat BUMİN
Bakkala girdiğimde yakındaki bir okulun öğrencilerinden çok sayıda çocukla karşılaştım. Birbirlerinin önüne geçmeye çalışarak önlerindeki tezgahta sıralanan ‘abur-cubur’ları satın alıyorlardı.
Bu izdihamın nedeni hakkında biraz daha bilgi sahibi olabilmek maksadıyla bakkala çocukların hücum ettiği bu yeni nesil yiyeceklerin fiyatlarını sordum. İlk işaret ettiğim “1 lira” imiş. İkincisi de “1 lira”. Üçüncünün fiyatı daha da ehvendi: “75 kuruş”…
“Ne güzel” diye söylendim kendi kendime, gelişen ülkemizde çocuklarımız artık bir iki lira ödeyerek bol enerjili tatlı ‘şeyler’den canlarının istediği kadar tüketebiliyorlar..…
Ülkemizin müteşebbisleri sağ olsunlar, eksik olmasınlar; sayelerinde bu ülkenin çocuklarının da ağızları –hem de istedikleri kadar- tatlanmış bulunuyor. Koy cebine günlük harçlık olarak “5 lira”, ye yiyebildiğin kadar…
Bakkaldan bu ve benzer düşünce ve izlenimlerle çıktıktan sonra tezgahta sergilenen türlü çeşit ‘abur cubur’lara ilişkin yakın zamanlarda okuduğum bir yazı düştü aklıma.
Hatırladım gecikmeden; evet Prof. Şükrü Hatun (hem de çocuk doktoru) T24’de konuya ilişkin bir yazı yayımlamıştı.
Şunu da hemen hatırladım: Prof. Hatun’un yazısı gerçekten“ağzımızın tadını kaçıracak” cinstendi. Hatta bu yazı daha da ileri giderek, çocuklarımızı bu “abur cubur” olarak anılan sahte cennetten uzak tutmamızı –hem de ısrarla- tavsiye ediyordu.
Söz konusu yazıyı tekrar önüme koydum: Prof. Şükrü Hatun (dikkat ederseniz yazarın titrini tekrarlıyorum, çünkü sonuç olarak bir bilirkişinin değerlendirmesini okuyoruz) yazısının başında kendisine kontrole gelen bir çocuğu anlatıyor: “Esme, 10 yaşında; ailesine göre son 2-3 yılda hızlı kilo almış ve annesi doyma hissinin giderek kaybolduğunu, şekerli şeyler yemediği zaman başının ağrıdığını, bunun için nörologlara gittiğini anlattı uzun uzun. (…) Son yıllarda gördüğüm yüzlerce obez çocuğun ailesine sorduğum soruyu onlara da sordum: Ne oldu da Esme bu kadar hızlı kilo aldı? Annesi ‘Bizim marketimiz var ve Esme ‘abur cubur’ bağımlısı’ dedi.”
Şimdi de gelelim konunun bir başka yönüne: Söylediğim gibi Prof. Hatun’un yazısı T24’de yayımlandı. Siteye biraz geç girenler yazının hemen altında bir “tekzip metni” yer aldığını gördüler. Söz konusu metnin sitede yazının çıktığı alanda aynen yayınlanması talep ediliyordu.
Tekzip metni Murat Ülker’in sahibi olduğu ÜLKER’in ne kadar başarılı bir kuruluş olduğunu –rakamlarla tabii ki- belirttikten sonra ‘obezite’nin nasıl pek çok faktörün işe karışmasıyla oluştuğunu hatırlatmaya çabalıyordu.
“Çabalıyordu” diyorum çünkü metnin bu faslında Prof. Hatun’un altını çizdiği hususlarla ilgisi olmayan bölümler vardı: “Bu sebeple, yazıda iddia edildiği gibi şeker, yağ ve tuz gibi gıda maddelerinden oluşan ve yazıda “abur-cubur’ olarak belirtilen ürünlerin tüketilmesinin obezitenin yegane nedeninin olduğu iddiası (…) . Ayrıca ‘abur-cubur’ tabiri de bahse konu ürüne hasredilebilecek bir ifade olamaz ve değildir.”(!)
Görüyorsunuz, (!) koydum, çünkü Prof. Hatun, giderek son dönemin pek revaçta olan ‘algı operasyonu’ suçlamasını hatırlatan bu cümlelerde ileri sürüldüğü gibi ‘abur-cubur’un obezitenin ‘yegane nedeni’ olduğunu söylemiyordu ki…. Ayrıca‘abur-cubur‘a niçin ‘abur-cubur’ denmemesi gerektiğinin hatırlatılması da hiç mi hiç anlaşılmıyor!
Ne yani parasını (artık 50 kuruş-1 lira her ne ise) verip afiyetle yediğimiz bir ‘abur-cubur’a ‘abur-cubur’ demek de mi yasak!
Prof. Hatun’un bu önemli uyarı yazısı, içinde Murat Ülker adı geçtiği için ülke medyasında hiç mi hiç yer almadı. İşin ilginç yanı (anlaşılıyor tabi ki!) Ülker’in “Tekzip yazısı” da haber olmadı!
Neden dersiniz?
Tabii ki ‘abur-cubur’ sektörünün yazılı ve görsel medyadaki reklam pastasının çok önemli bir bölümünü satın almasından… Ayrıca dikkat ettiyseniz, hemen her gün sayfalarca-saatlerce‘beslenme’ programları sunan medyamızda ‘abur-cubur’tayfasının marifetleriyle ilgili büyük bir sessizlik de hakim değil mi? Ne diyelim, “Paranın gözü kör olsun” demiş ecdadımız!
Şimdi de geçelim ÜLKER (Yıldız Holding) hakkında bence ilgiyi fazlasıyla hak eden bir başka gelişmeye.
Gözden geçireceğimiz “haber” ile merkez medyanın merkezine yerleşmiş gazetede karşılaştım.
Gazetenin “işadamları refakatçisi” sıfatını fazlasıyla hak eden gazetecisi -bu kez de Yıldız Holding’in Konya-Karaman’daki bir‘abur cubur’ tesisini yerinde izlemek amacıyla patronun özel uçağıyla yola koyuluyor.
Patron, üst yöneticiler, bir iki gazeteci Biskot’un işçileri birlikte iftar edecekler. İftara davet edilenler arasında iki de sendikacı var: HAK-İş’e bağlı Öz Gıda-İş’in iki yöneticisi de orada. Öz Gıda-İş bu işyerinde yeni örgütlenmiş ve 2.500 işçiyi kapsayan sözleşmeyi imzalamış.
Pekiyi, acaba Karaman’daki ‘abur cubur’ üretilen bu tesise sendikayı sokmanın amacı nedir? (Bu soruyu ben değil,“işadamları refakatçisi” gazeteci doğrudan Murat Ülker’e soruyor.)
Ülker’in soruya cevabı gerçekten alkışlanacak cinsten: “Bir iş yerinde sendika yoksa, insanların hakkı geçiyor.”
Ne güzel, demek ki nihayet Karaman’da da çalışanların hakları yenmeyecek….
Ancak burada biraz durup, işyerinde sözleşme imzalayan sendika başkanı Şahin’in şu sözlerini de atlamayalım: “Buradaki tesislerde çalışma süresi 12 saatti. Biskot, normal çalışma düzeniyle diğer tesislere örnek olduk.” Demek ki (öyle anlaşılıyor) Öz Gıda-İş, Biscot’u şereflendirmeden önce işçiler bu işyerinde de 12 saat çalışıyordu. Neyse, “Biraz geç olmuş ama temiz olmuş” diyebiliriz herhalde…
Şimdi de bu haberden uzaklaşıp Biskot’daki gelişmeleri bambaşka açıdan haberleştiren Evrensel’in verdiği bilgilere göz atalım.
Evrensel gazetesi -biliyorsunuzdur muhakkak- farklı bir gazete. Önümdeki sayısında öyle haberlere yer vermiş ki,‘merkez’i ‘havuz’u fark etmez, hemen hiçbir yerde karşılaşmadığınız bilgilerle dolu.
Mesela elimdeki sayısında işçilerin tuvaletlerine ‘kart okuyucu’yerleştirip içeride kalma süresini beş dakika ile sınırlandıran (aksi halde ücretten kesinti var!) işyerinde çalışanların olayı değerlendirmelerini öyle güzel aktarmış ki, okuyanın “Bunu da mı görecektik?” diye mırıldanmaması imkansız.
Mesela “Koç Holding mahkemeyi tanımıyor” başlıklı haber: Koç Holding’e bağlı Divan Turizm çalışanlarından 73’ünün DİSK- Gıda İş sendikasına üye oldukları için işten çıkarılmaları, mahkemenin işçiler lehinde karar almasına rağmen işe iade ve tazminat sorununun bir türlü çözülmemesi…
Biskot’a sendika getirmesi meselesi de etraflıca işlenmiş. Biskot işçilerine kulak veren gazete Öz Gıda-İş ile alelacele sözleşme imzalanmasının sadece “sendika aşkı” ile açıklanamayan bir gelişme olup işin içinde başka “aşklar”ın da olduğunu söylüyor.
Biskot’daki işçiler gazeteye yaptıkları açıklamalarda bu gelişmede asıl nedenin kendilerinin bir başka sendika, DİSK’e bağlı Gıda-İş çatısı altında örgütlenme istemeleri olduğunu belirtiyor.
Bu açılamalardan birisi şöyle: “Şimdi patron anlatıyor…Hak kaybı olmasın, işçinin hakkı geçmesin diye sendikayı biz getirdik diyor. Ama asıl biz istediğimiz sendikaya üye olmayalım diye bu sendikayı getirdiler.”
Bir işyerine sendikanın girmesiyle ilgili alın size iki haber iki yorum…
“İşadamları refakatçisi” gazeteci patronun uçağında patrona sendikanın erdemleri anlattırırken, bir başka gazete üşenmeyip işçileri dinleyip olayın bize bambaşka bir cephesini hatırlatıyor.
“Yeter ki hür haber eksilmesin penceremizden!” diyerek noktalayalım.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
7.02.2018
21.04.2018
11.04.2018
27.03.2018
23.03.2018
10.03.2018
2.02.2018
16.02.2018
8.02.2018